"Çözüm istiyorlarsa ..."
Aysel Tuğluk'tan çözüm süreci için çarpıcı çıkış!
Şırnak’taki Nevruz kutmalarına katılan Van Bağımsız Milletvekili ve Demkoratik Toplum Kongresi Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, "Kürt sorununun çözümünü istiyorlarsa Öcalan’ın özgürlüğünü sağlamak durumundadırlar. Biz Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz" dedi.
Şırnak’taki Nevruz kutlaması Cumhuriyet Meydanında sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleştirildi. Meydan çevresindeki yüksek binalara keskin nişancılar yerleştirilirken, alana girenler tek tek üst aramasından geçirildi. Meydanda Türk bayrağı asılı direklere BDP’liler tarafından yağ sürülerek, direklere çıkılması önlendi. Nevruz kutlamaları Van Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk ve Şırnak Belediye Başkanı Faik Saltan’ın Nevruz ateşini yakmasıyla başladı. Yaklaşık 8 bin kişinin katıldığı kutlamalarda davul zurnalar eşliğinde halaylar çekildi.
Milletvekili Tuğluk, alanda toplananlara yaptığı konuşmada, Şırnak’ta olmanın kendisi için büyük bir gurur olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Değerli halkımız, tarihi günler yaşıyoruz. Tarihi bir Nevruz yaşıyoruz. Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümü fırsatının olduğu günlerde 2013 Nevruzunuzu kutluyoruz. Evet bu yıl ki nevruz, Öcalan’a özgürlük Kürdistan’a statü şiarıyla direnişimizi, mücadelenizi yükselteceğimiz bir hamle sürecini yaşıyoruz. Bakın yaşanan bu kadar zulme rağmen, yok etmeye rağmen işte biz buradayız. Alanlardayız sokaklardayız. Nevruz; direniş, özgürlük demek. Sizler Şırnak halkı olarak, bu mücadelenin en büyük cefasını çekmiş, en büyük bedelini ödemiş ama yılmamış, mücadelenizden dolayı kutluyorum. Sevgili Botanlılar, sevgili Şırnaklılar işte sizin bu direniş ve mücadeleniz sayesinde bugün İmralı’da, bugün Kandil’de barış görüşmeleri yapılıyor. Bugün barış ve çözüm konuşuluyorsa bu sizin sayenizdedir, halkımızın sayesindedir. Barışın gerçek mimarları sizlersiniz, bu alanlardır."
BİZ ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İSTİYORUZ
İmralı’da Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin son derece önemli ve hayati görüşmeler olduğunu ifade eden Tuğluk, "Özgür ve demokratik geleceğimizin belirlendiği bir süreci yaşıyoruz. Bir kez daha belki de son kez barışa şans tanınıyor. Öcalan, kan, acı, gözyaşı bitsin diye herkes hepimiz Kürtü ve Türkü ile özgürleşelim diye bir barış ve çözüm hamlesi başlattı. Biz Kürt hareketi olarak, Kürt mücadelesini yürüten demokratik siyaseti olarak halkımızla birlikte bu Nevruz alanlarında Öcalan’ın arkasında olduğumuzu, tereddütsüz desteklediğimizi göstermek için bu alanlardayız. Öcalan, biliyoruz ki bir kişi değildir. Sayın Öcalan işte bu alanlardaki halkın iradesidir. Sayın Öcalan bu hareketin lideridir. O denenle Öcalan’a yaklaşım Kürt halkına yaklaşımdır, Kürt sorununa yaklaşımdır. Kürt sorununun çözümünü istiyorlarsa Öcalan’ın özgürlüğünü sağlamak durumundadırlar. Biz Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. Toplumsal barış ve çözümden bahsediliyorsa ve gerçek bir müzakere sürecinin işlemesi isteniyorsa Öcalan’ın rolünü oynayacağı müzakere yapabileceği koşulların yaratılması gerekiyor. Bu nedenle devlet ve Türkiye toplumu Öcalan’ın özgürlüğüne giden süreci başlatmak durumundadır. Barışı bize hiç kimse altın tepside sunmayacak. Barışı da mücadele ederek getireceğiz. Her gün gerekirse bu alanları Nevruz alanlarına dönüştürerek getireceğiz. İçinde bulunduğumuz süreç bir mücadele sürecidir. Durup bekleyeceğimiz bir süreç değildir. Biz barış için samimiyiz. Kürt hareketi barış için çözüm için samimidir, Öcalan samimidir. Bakın Kürt hareketi Öcalan’ın çağrısıyla yanında bulunan tutukluları, esirleri serbest bıraktı. Tarihi adımlar atılıyor. Yine 21 Mart’ta Amed Nevruz’unda Öcalan tarihi bir açıklamada bulunacak. Biz şimdiden orada verilecek mesajı biliyoruz ki, barış mesajı olacak. Biliyoruz ki özgürlük mesajı olacak" dedi.
HERKES İÇİN ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ
Başbakan Erdoğan’ın tek bir adım atmadığını ileri süren Tuğluk, "Tek bir iyi niyet adımı atılmış değil. Buradan sormamız gerekiyor değerli halkımız. Peki, siz diyorsunuz ki silahları bırakın gidin size sormazlar mı? Milyonlarca Kürt insanlar siyasetçiler cezaevlerinde ömür tüketiyorlar. 10 binlerce Kürt siyasetçiyi bir rehine gibi aşağıyarak tutukladınız. Peki siz onları ne zaman bırakacaksınız. Kürt halkı bunu söylüyor. Biz de soruyoruz. Dilimizle kimliğimizle kültürümüzle yaşamak istiyoruz. Bizim mücadelemiz bir onur mücadelesidir. Barış olacaksa özgürlük tabanında olmak zorundadır. Barış olacaksa onurlu bir barış olacaktır. Onun için diyoruz ki, aklınızı başınıza toplayın yanlış hesap yapmayın. Bakın bu kez de başaramazsak, bu kez de barışamazsak bir daha bu halkı kimse barışa ikna edemez. Karayılan ve KCK ile görüşmeler yaptık. Karayılan, ’2013 yılına çok ciddi hazırlandık. Biz kendi öz gücümüze güveniyoruz biz savaşla da sonuç alabiliriz. Hem gücümüz hem mevcut konjonktür imkan tanıyor. Herkes kazansın diye, tüm Türkiye özgürleşsin diye önderliğimizin başlattığı sürece tereddütsüz destek saunacağız’ dedi. İşte Kürt hareketini, Kürt mücadelesini asil duruşu bu. Biz herkes için özgürlük istiyoruz. Biz herkes için adalet istiyoruz. Biz herkes için barış olsun diyoruz" diye konuştu.
ARTIK ANALARIN ACI ÇEKMESİNİ İSTEMİYORUZ
Tuğluk, sadece Kürt hareketi, Kürtler haklarını kazansın, gerisi ne olursa olsun demediklerini belirterek, şöyle dedi:
"Kürt’üyle Türkü’yle bu coğrafyada yaşayan herkes özgür olsun diyoruz. Bu asil bir duruştur. Bu büyüklüktür. Bu erdemli bir duruştur. İşte diyoruz ki onlara bu erdemli duruşa siz de adil bir yanıt verin. Gerçek bir çözüm için siz de sizin elinizdeki inkarı ve imha siyasetini ortadan kaldırın. Başka türlü inkar ve imhayla bu zihniyetle bu siyasetle barış gerçekleşemez diyoruz. Kürt’üz, Kürt olarak yaşamak istiyoruz. Kürt’üz kendi dilimizle konuşmak istiyoruz. Kürt’üz kendi kendimizi yönetmek istiyoruz. Bu kadar basit yani demokrasi istiyoruz. Herkes için demokrasi istiyoruz. Özgürlük ve demokrasi halklarımızın hakkıdır. Bunu bize hiç kimse çok görmesin. Biz bu coğrafyada halkımız ölümler dursun istiyoruz. Artık acılar yaşanmasın istiyoruz. Artık analarımız acı çekmesin istiyoruz. Ve onun için demokratik yöntemlerle, demokratik ilkelerle bu meseleyi çözelim diyoruz. Gelin anlamlı barışımızı gerçekleştirelim diyoruz. Kürt’ü de kazansın, Türk’ü de kazansın istiyoruz. Kaybet, kaybet yerine kazan, kazan siyaseti istiyoruz. Buna gelirlerse bu ülke kazanır. Hepimiz kazanırız. Ama değerli halkımız size buradan soruyorum. Buna gelmezlerse tek bir seçenek kalıyor. Direnişimizi yürütmek kalıyor. Başka bir yol kalmıyor bize. Her iki durumda da barışsa barışla, direnişse direnişle ama mutlaka özgürlüğümüzü kazanacağız. Diyoruz ki bu tarihi fırsatı kaçırmayın. Eğer yanlış hesap yaparsanız en çokta siz kaybedersizin. Kürt halkı bir şey kaybetmez. Biz yine direnmesini de biliriz. Mücadele etmesini de biliriz. Biz Nevruzlaşan bir halkız. Biz geleceğimizi kendi elimizle yaratacak kadar onurlu bir halkız. Bu tarihi sürecin geleceğini belirleyecek olanda sizlerin bizlerin duruşu olacaktır. Demokratik haklarımızı ve halkımızın meşru talepleri daha da yükseltmelerini istiyorum."
ROBOSKİ ONUR MESELESİDİR
Tuğluk, Kürt halkının siyasetçileri olarak halkı mahçup etmeyeceklerini ifade ederek, "Ta ki Öcalan özgürleşinceye kadar, ta ki özgür özerk Kürdistan’ı kuruncaya kadar mücadelemiz devam edecektir, bunun sözünü veriyorum. Şehitlerimize sözümü budur. Yoldaşlarımıza sözümüz budur. Çözümde barışta samimiyiz. Ve karşımızda da samimi adımlar bekliyoruz. Roboski de 34 canımızı katlettiler. Savaş uçakları ile katlettiler. Roboski bizim için onur meselesidir. Roboski gibi bütün katliamların hesabını soracağız. Ve AKP’ye diyoruz ki, eğer yeni bir sayfa açmak istiyorsan. İşte bu katliam tarihiyle yüzleşmek zorundasın. Bunun hesabını vermek zorundasın. Başka türlü barış olamaz" dedi.
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.