CHP Sözcüsü Faik Öztrak, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) gündemine ilişkin parti genel merkezinde basın açıklaması gerçekleştirdi.

“HÜKÜMET BU TERÖR SALDIRILARINI SADECE SEYREDİYOR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'nın Çubuk ilçesinde katıldığı şehit cenazesinde uğradığı saldırıyı hatırlatan Öztrak, “Mafya artıkları ve çeteler siyasetçilere, gazetecilere olmadık tehditler savuruyor. Yetmiyor kalleş saldırılar düzenleyebiliyor. Hükümet bu terör saldırılarını sadece seyrediyor. Ufak ortağı ise bu saldırıların arkasındaki mafya bozuntularına sahip çıkıyor, bıyık altından sırıtarak olan bitenden keyif alıyor” şeklinde konuştu.

“BU YAŞADIKLARIMIZ DEMOKRASİYE DARBEDİR, TERÖRDÜR”
Öztrak, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve gazeteciler Orhan Uğuroğlu ile Afşin Hatipoğlu'na yapılan saldırıları “uzaktan kumandalı çetelerce yapılan kalleşçe saldırı” olarak değerlendirdi. Öztrak, “Aynı gün içinde gerçekleştirilen ve organize olduğu açıkça belli olan bu saldırıların amacı demokrasimizi, basın özgürlüğünün ve bu ülkede siyasetin özgürce yapılmasının önünü kesmektir, terördür. Bu yaşadıklarımız sıradan olaylar değildir. Demokrasiye darbedir, terördür” açıklamasında bulundu.

“BU SALDIRGANLARI CESARETLENDİREN SARAY ORTAKLARININ KİRLİ SİYASİ DİLİDİR”
Bu saldırıları lanetlediklerini belirten Öztrak, “Saray hükümetinin failleri bir an önce yakalayarak yargıya teslim etmesini, yargının da hızla gereğini yapmasını bekliyoruz. Bu saldırıları cesaretlendiren, saray ortaklarının kirli siyasi dilidir, saldırganlara ve tehdit savuranlara gösterilen hoşgörüdür. Hatta bunlardan, öyle gözüküyor ki, esirgenmeyen himayedir” ifadelerini kullandı.

“EN GENÇ KADIN MYK ÜYEMİZE DAVA AÇILDI”
Kılıçdaroğlu'nun TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmaları içeren ‘FETÖ'nün Siyasi Ayağı' kitapçığı nedeniyle CHP MYK'sının en genç kadın üyesi olan ancak milletvekili olmayan üyesine dava açıldığını duyuran Öztrak, “Bu dava da; sarayın, şahsın, vesayet rejiminin muhalefete siyaset yaptırmama, demokratik siyasetinin önünü kesme çabasının em müşahhas örneklerinden biridir” dedi.

“HER ALANDA OLDUĞU GİBİ AŞIDA DA TAM BİR FİYASKO YAŞANDI”
Öztrak, Covid-19 aşılama sürecine ilişkin de eleştirilerde bulundu. Aşıların 11 Aralık'ta geleceğini söylendiğini ancak 13 Ocak'ta aşılamanın başladığının altını çizen Öztrak, "11 Aralık'tan bugüne kadar 8 bin 20 yurttaşımızı kaybettik. Bu korkunç bir tablo. Hani bu ucube tek adam vesayet rejiminde kararlar son derece hızlı alınacaktı? Maalesef ‘şahsım' vesayet rejiminde her alanda olduğu gibi aşıda da tam bir fiyasko yaşandı” diye konuştu.

“GENÇ AKP MKYK ÜYELERİNİN AŞIDA NE ÖNCELİĞİ VAR?”
Öztrak, açıklamasına şu sözlerle devam etti:

"Aşı konusunda herkesin gönlünü rahat tutacağı bir aşı takvimi ve uygulama hala ortada yok. Ne var? Özendirici kampanyalar var... Olmayan aşının tanıtım kampanyası mı olur? Millet aşıdan kaçmıyor ki, tam tersine aşıyı bekliyor. Siz getirin yeter, olacak. Devletin görevi aşıda özendirici kampanya yapmak değildir. Devletin görevi, önce vatandaşına en kısa sürede aşıyı yapmaktır.

Bu ülkede hükümet yalakası şarkıcıların, türkücülerin aşıda ne önceliği var? Bu ülkede genç AK Parti MKYK üyelerinin aşıda ne önceliği var? Genç AK Partili belediye meclis üyelerinin ne önceliği var? Daha pek çok doktora, sağlık çalışanına, güvenlik görevlisine aşı yapılmadan bunlara aşı neden yapıldı? Bari aşıda kayırmacılık yapmayın."

“EN KISA SÜREDE SEÇİM OLACAKMIŞ GİBİ HAZIRLANMAKTAYIZ”
Öztrak, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. İYİ Parti lideri Meral Akşener'in “Haziran gibi 2021'de ben seçim bekliyorum” sözlerinin hatırlatılması üzerine Öztrak şu yanıtı verdi:

"Sayın Akşener'in tespiti bizim de tespitimizdir. ‘Şahsım' rejimi ülkeyi yönetme kabiliyetini kaybetmiştir. Geçen her gün milletin sırtındaki yük daha da ağırlaşmaktadır. Bir an önce seçime gidilmesi ihtiyacı ortadadır. En kısa sürede seçim olacakmış gibi hepimiz hazırlanmaktayız."

“SEÇİMİN ELİ KULAĞINDA DEMEKTİR”
Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yüzde 50+1’i tutturmak için adımlar atılmaya başlandıysa seçimin eli kulağında demektir. Hükümetin ve ortağının koltuklarını koruyabilmek için Siyasi Partiler Kanunu kapsamında seçim sistemi ile oynamaya başlamaları da korkunun dağları beklediğini göstermektedir. Ne yaparlarsa yapsınlar, millet en kısa sürede önüne gelecek sandıkla birlikte bunları evlerine yollayacak."