CHP'den İmralı'ya destek için 4 şart
CHP Parti Meclisi'nin Kılıçdaroğlu başkanlığındaki olağanüstü toplantısından İmralı süreciyle ilgili kararlar çıktı.
ANKARA - CHP Parti Meclisi Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde olağanüstü toplandı. Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantıda, yeni anayasa ile İmralı süreci başta olmak üzere gündemdeki konular tartışıldı.
Toplantıya girişte gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP PM üyelerinden Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, toplantıda Türkiye’nin gündemindeki konularını “özgürce, demokratik bir ortamda” tartışacaklarını söyledi.
CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner de toplantının “olağanüstü” sayılamayacağını ifade ederek, “Konuşulması gereken, uzun zaman ayrılması gerek konu başlıkları vardı. Geçen toplantıya da Genel Başkan katılamadığı için talep edilmiş toplantı” dedi. Cihaner, toplantıda ağırlı olarak yeni anayasa sürecinin ele alınacağını belirtti.
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan ise bir gazetecinin “Ekranlara çıkmayın diye bir yasak olduğu söyleniyor” demesi üzerine, “Zaman zaman belli konularda açıklama yapmayın, yetkili organların açıklamalarını bekleyin şeklinde talimatlar geliyor. Farklı bir şey değil, yeni bir şey değil” diye konuştu.Özcan, “Yeni Anayasa konusunda parti içinde görüş ayrılığı hakim mi?” sorusu üzerine de, “Hayır öyle bir şey yok. Sayın Genel Başkanımız grup toplantılarında çok ne olarak söylüyor” yanıtını verdi.
TOPLANTININ ARDINDAN AÇIKLAMA
CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç, toplantının ele aldıkları konuları basınla paylaştı Koç, İmralı sürecine destek şartlarını şöyle sıraladı.
- Süreç, samimi şekilde yürütülmeli. İniş çıkışlara yer verilmemeli. Amaç gerçekten Kürt sorununa çözüm olmalı.
-CHP, İmralı sürecinde mevcut yasaların "suç saydığı" eylemlerin yer aldığına inanıyor. Bunun en somut örneği MİT'in durumu. Genel Başkan Kılıçdaroğlu da İmralı ile görüşmeleri sürdüren MİT'in yasası uyarınca böyle bir görevi olmadığını daha önce açıklamıştı. MİT'in görüşmeleri gerçekleştirmesi için kanun gereğince ancak Milli Güvenlik Kurulu tarafından yetkilendirilmesi gerekiyor. Böyle bir yetkinin verilip verilmediği ise kamuoyuna hiç açıklanmadı.
Yine BDP'li vekillerin süreç çerçevesinde Kandil'de yaptıkları görüşmeler, bunların kamuoyuna aktarılması da mevcut Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suç unsurları içeriyor CHP'ye göre. Dolayısıyla ana muhalefet süreçte "yasallığa önem verilmesini" çekincelerinin en başına koyacak gibi.
Nitekim, sürecin yasallığı konusunda bizzat sürecin içinde yer alan BDP'nin de çekinceleri var. BDP parti sözcüleri de çeşitli vesilelerle bunu dile getirdiler.
CHP'liler özellikle BDP Eş Başkanlarından Gültan Kışanak'ın dün yabancı basınla yaptığı toplantıda dile getirdiği, "sürecin yasallığı için TBMM'nin de dahil edilmesi" isteğine vurgu yapıyorlar. Benzer bir vurgu, İmralı'da BDP'lilerin Öcalan'la yaptıkları görüşmelerin sızan tutanaklarında da yer almıştı.
- CHP'nin bir başka çekincesi, sürecin şeffaflığı konusunda. Görüşmeler konusunda henüz hükümet tarafından muhalefete herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Bu çerçevede CHP'liler, görüşmelere "destek olmak" ya da "karşı çıkmak" için ellerinde içeriğe ilişkin "resmi veri" olmadığını vurguluyorlar. Ve Parti Meclisi'nden de bilgilendirme yapılıp, CHP yönetimi ikna edilmeden, sürece destek kararı çıkamayacağı belirtiliyor.
- Sürece sıcak yaklaşan ya da karşı çıkan CHP'lilerin tümünü en çok rahatsız eden konu ise görüşme sürecinin "siyasi bir gizli ajandaya" bağlanma ihtimali. Gizli ajanda ifadesi ile Türkiye'de mevcut parlamenter sistemin değiştirilmesi ifade ediliyor. Sürecin, Türkiye'yi başkanlık sistemine taşıyacak bir unsur olarak siyaseten kullanılması ihtimali, CHP'de en büyük rahatsızlık konusu. Nitekim Parti Meclisi toplantısından da bu konuya vurgu yapılması kararının çıkması bekleniyor.
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.