Cem, Aygün ailesinin tek erkek çocuğuydu. 7 kız kardeşi bulunan Cem, geçen yıl karıştığı bir kavga nedeniyle tutuklandı. Ancak 5 Temmuz’da yürürlüğe giren yargı paketindeki ‘denetimli serbestlik’ uygulaması kapsamında tahliye edildi. Her akşam Atapark Karakolu’na giderek imza veriyor, Keçiören’deki ‘Güçsüzler Yurdu’nda da günde 4 saat çalışıyordu. Önceki gün de görevli olduğu yurda gitti ancak yetkililer, 30 Ağustos nedeniyle tatil olduğunu söyledi. Ailenin anlatımına göre Cem, bir arkadaşının arabasını alarak imza için karakola gitti. Bu sırada kız arkadaşıyla ‘bir başka kız’ yüzünden tartışan Cem, daha sonra her iki kızla arabada tartışmaya başladı. 

 

Tartışma kavgaya dönüştü ve kız arkadaşı elinden yaralandı. Diğer kız ise polise giderek çifti şikayet etti. Bu sırada Cem, eli kesilen kız arkadaşını Keçiren Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürmüştü. Polisler ‘şikayet’ gerekçesiyle ikiliye GBT kontrolü yaptı ve Cem’e “hakkında arama kararı olduğu” söylendi. Her akşam imza verdiğini söyleyerek itiraz etmesine rağmen polisler Cem’i gözaltına almak istedi. Bu esnada panikleyen Cem kaçmaya çalıştı ve polisler arkasından 10 el ateş etti. Kurşunlardan 3’ü Cem’e isabet etti. 

 

Radikal ’e konuşan acılı baba İsmet Aygün, “Cem’in bir arkadaşı haber verince hastaneye koştum. Ancak hastanede olmadığı söylendi. Polisle temasa geçtim. Burada uzun süre bekledikten sonra iki polis yanıma gelerek beni Ankara Emniyeti’ne götürdü. Burada da uzun süre bekledim. Daha sonra sivil bir polis gelerek, ‘başınız sağ olsun’ dedi” diye konuştu. Cem Aygün’ün yakınları dün akşam saatlerinde Kızılay’daki Yüksel Caddesi’nde toplanarak olaya karışan polislerin bir an önce yargılanmasını istedi. 

 

Cem’in cenazesi dün toprağa verildi. Aile adına yapılan açıklamada, olay 10.30’da gerçekleşmesine rağmen kendilerine 18.30’a kadar bir haber verilmediği belirtilerek, “Bizim oğlumuz başka şekilde yakalanamaz mıydı? Bu polislerin cezalandırılmasını istiyoruz” denildi. Cem Aygün’e öldürücü kurşunu attığı ileri sürülen ve ismi açıklanmayan polis memuru ise ifadesinde şunları söyledi: “Önce havaya ateş ettik. Sonra ayaklarına doğru ateş ettim. Tekrar havaya ateş edeceğim sırada arazi eğimli olduğu için ayağım kaydı yere düştüm. Düşerken silah ateş aldı kurşun şahsın karın boşluğuna isabet etti.” 

 

Radikal’e konuşan üst düzey bir Emniyet yetkilisi, olayla ilgili şunları anlattı: “Bir kadın, polis ekibine bir kadın ve erkek arkadaşı tarafından darp edildiğini söylüyor. Kadın yaralı olduğu için polis ekibi, kadını alıp hastaneye götürüyor. Bu esnada kadın, ‘beni darp edenler şu arabadakiler’ diyor. Ekipler aracı durduruyor. Polis ekibi araçtaki bulunan bayan ve erkeğin GBT’sini soruyorlar. GBT'sini sorarken Cem Aygün arandığını biliyor olmalı ki kaçmaya başlıyor. Polisler şahsın durması için ikaz ateşi açıyorlar. Memurun iddiası ‘ateş sırasında ayağım sendeledi’ yönünde. Maalesef açılan ateş sonucu sağ kalça tarafından ve baldırdan yara alıyor şahıs. Yara iki tane. Adliye’ye sevk ettik. Polislerin silahlarına el konuldu. Adli işlemlerin neticesinde polisler hakkında idari işlem yapılacak.”

 

kaynak: radikal.com.tr