Çemenci Hacer Teyze, sizlere ömür!
Çankırı’da 7’den 70’e herkesin yakından tanıdığı, yaptığı “ağızda koku bırakmayan”
çemenleriyle büyük rağbet gören “Çemenci Hacer Teyze” lakaplı Hacer Kabaca (85) yaşama veda etti.
Bundan bir süre önce düşme sonucu ayağını kıran ve Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alınan “Çemenci Hacer teyze”, dün gece 85 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Çankırı’nın önemli simalarından biri olan ve yenildiğinde insanda “koku” bırakmayan ev yapımı çemenleri ile tanınan ve bilinen merhum Hacer Kabaca, bugün Büyük (Sultan Süleyman) Camiinde ikindi sonrası kılınacak cenaze namazı sonrasında toprağa verilecek.
Merhume Hacer Kabaca, nam-ı diğer "Çemenci Hacer Teyzeye" Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. (Fotoğraf: İbrahim Zencirci arşivinden)
Sözcü18.com yazı ailesinin önemli isimlerinden İbrahim Zencirci'nin 3 Temmuz 2007 tarihinde www.cansaati.org sitesinde kaleme aldığı ÇEMENCİ HACER TEYZE isimli yazısını sizlere sunuyoruz.
ÇEMENCİ HACER TEYZE
Çankırılı olup da çemeni bilmeyen var mıdır, acep?
Çemenci Hacer Teyzeyi hatırlayanınız var mı?
Kaç kuşak Hacer Teyzenin yaptığı çemenle büyüdük?
Çocukluğumuzda kahvaltıda, kuşluk vaktinde, öğle, ikindi, akşam ve gece sofralarımızın baş tacıydı, bir dilim ekmek üzerine sürülmüş çemen.
Gece yarılarına kadar devam eden, Tatlıçay gezmelerinde acıkınca, evi yakın olanlardan biri, bi koşu gidip ekmek arası çemen hazırlar, arkadaşlarına ziyafet çekerdi.
Evimiz Kastamonu Caddesi üzerinde olduğu için, çoğu gece çemen ekmek ziyafetini genelde ben verirdim. Fikret Tatlıcı şahittir, ona çok ziyafet çekmişliğim vardır.
Kokmazdı..!
O ilk gençlik günlerinde, ramazandan önce annemle pazarlık ederdim; “Temşütte yağlı ekmek yapmazsan oruç tutmam” derdim. Malum yağlı ekmek tok tutar.
Hem Çarşambadan önce bitmemesi için, (malum o gün pazar ve ancak o gün çemen alınabiliyor) hem de ertesi gün susatmaması için yağlı ekmeğe Hacer Teyzenin çemeninden çok az sürmeye çalışırdım. Yanında kızılcık ekşisi ile on beş - on altı tane çemenli yağlı ekmek yediğimi bilirim.
Kokmazdı..!
Otuz ramazan, yağlı ekmek, çemen ve küpecük peyniri olduktan sonra, bayram çabucak gelirdi.
O günlerde gençler teravih namazı için Jet İmamın camisini tercih ederlerdi, cemaatin çoğunluğu, iftar temşüt arası muhakkak çemenli bir şeyler yemiş olurdu.
Kokmazdı..!
O günlerde klozet yoktu, İmaret de ve Mühlis Tepesinde algun deliği kocaman olan umumi helalar vardı.
Kokmazdık..!
Bir zaman geldi, baktık ki tuvalette, vücudumuzda çemen kokmaya başladı. İthal, pahalı parfümler bile kâr etmedi.
Bu cennet taamının ne zaman kokmaya başladığını hatırlayanınız var mı?
Ne zaman kokmaya başladı?
Hangi kültür darbesi sebep oldu?
12 Eylül mü?
Klozetin icadı mı?
Marketlerde satılmaya başlaması mı?
Hacer Teyzenin Çemeni ile büyümüş bizlerin, bu çemeni bilmeyenlerle yaptığımız “yanlış evliliklerin" sonrasında mı?
Çankırılı olamayan eşimin, bol ceviz, biber salçası ile halis zeytinyağını karıştırarak yaptığı ve adına çemen dediği şeyin, Hacer Teyzenin çemenine benzememesiyle mi?
Ne zaman kokmaya başladı?
Biz ne zaman Çemenci Hacer Teyzeyi ve değerlerimizi unuttuk, o gün kokmaya başladı.
Şimdi artık çemenler kokuyor, biz kadir kıymet bilmez insanları kokutuyor….