Ömer Çelik cumartesi günü Çankırı'da Atatürk Kültür Merkezinde  “Demokratik açılım süreci” ve güncel siyasi konularla ilgili bilgilendirme konferansı verdi. Düzenenlenen etkinliğe başta Ak Parti İl Başkanı Av. İdris Şahin, Belediye Başkanı İrfan Dinç, Kızılırmak Belediye Başkanı Bayar Soysal, İl teşkilatı, Merkez İlçe ve diğer ilçelerin yöneticileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

İL BAŞKANINDAN, "HASTANE HİZMETE GİRİYOR" MÜJDESİ!
Düzenlenen toplantıda bir konuşma yapan AK Parti İl Başkanı Av. İdris Şahin, "Ülkemiz çok hassas bir süreçten geçiyor. Lafta değil sözde icraatları ile hareket eden AK Partinin temiz kadroları hizmetten başka bir düşüncenin içerisinde değiller” diyerek “Bizler hizmet ederken birileri de bu hizmetlere engeller çıkartmakta. Biraz önce Adana milletvekilimiz ile birlikte Sağlık Bakanımızla bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Çankırı’nın sürekli gündeminde olan Devlet Hastanesi ile ilgili idi. Ak Parti yaparken birileri yasa ile yargıya giderek bunları engellemeye çalışıyor ve durduruyor. Hastanemizin en kısa sürede hizmete açılması noktasında tüm yargı kararları bertaraf edilmek suretiyle o süreçler tamamlandı ve artık şu aşamadan sonrada inşallah hizmete açılacak noktalara geliyor. En kısa zaman süre içerisinde açılacak.” dedi.

Ak Parti İl Başkanı Şahin, “Çankırı gündemine çok farklı gündemleri getirenler buradaki muhteşem tabloyu gördüğünde ve buradaki insanların tek bir düşüncesinin Milli birlik ve mutabakat düşüncesinin olduğunu çok netliği ile görecekler. İnanın ki en kısa süre içerisinde Çankırı’nın atıl durumda bulunan bir kısım tesislerin açılması suretiyle ve teşvik yasası ile önümüze gelen bu fırsatları iyi değerlendirerek Çankırı son yılda görmediği hizmetleri AK Parti iktidarı ile görüyor. Ak Partili kadrolarla bunun mutluluğunu yaşıyoruz.

"MİLLETİMİZ, EN GÜZEL CEVABI SANDIKTA VERECEKTİR"
Çankırı’da ne kadar milliyetperver olduğumuzu, ne kadar vatansever olduğumuzu yaptığımız hizmetlerle, gösterdiğimiz çabalarla ve gerçekten ‘ak kadrolar’ içerisinde temiz siyasetle göstermiş bir kadroyuz. Dolayısıyla bu kadrolar bundan sonraki süreç içerisinde de Genel Başkanımız Erdoğan’a ve arkadaşlarına tam destek verecektir. Bizler seçim gününde milleti hatırlayan değil, daima her zaman Çankırılı’nın yanında, Çankırı’ya hizmetlerle anılan bir kadro olmak zorundayız. Burada alacağımız bilgileri etrafımızdaki herkes ile paylaşalım. Bu faaliyeti bir ibadet gibi görüp görev bilinci ile halkımıza anlattığımız da emin olun bizim karşımızda yalanlarla, iftiralarla, bizim inanç değerlerimize dil uzatarak sataşanlara en güzel cevabı sandıkta Ak kadrolar verecektir.” dedi.

HER ŞEYİ YAPAN İKTİDAR, KENDİSİNİ KAPATANLARI DA ENGELLERDİ!
İl başkanı Şahin’den sonra, gündeme ilişkin olarak konuşma yapmak üzere Ömer Çelik kürsüye geldi. Konuşmasına İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkında verilen gensoru önergesiyle başlayan Çelik, ''Geçtiğimiz günlerde bir gensoru vardı. Tabi bu gensoru da bir gariplik var. Hapisteki bir kişinin beyanı ile hükümet hakkında gensoru açıyorlar. Eğer siz, hapisteki birine kadar inanıyorsanız meclisteki birinin sözlerine hayli hayli inanmalısınız. Mecliste bir milletvekili de çıkıp sizin için bir şeyler açıkladı. Hapisteki doğruysa, meclistekinin söylediği çok daha doğrudur'' dedi.

Çelik "En büyük ihanet-i vataniye meşru hükümete karşı darbe tertibi içinde olmaktır" derken sözlerini şöyle sürdürdü: "Darbe planları hazırlayanlar bunu vatan kurtarmak için yaptıklarını söylüyorlar. Ama başkalarının vatanlarına hizmet ediyorlar. Türk vatanına ihanet ediyorlar. Her darbe Türkiye'yi etkisizleştiriyor ve bundan da Türk milletinin ve devletinin düşmanları kazanç sağlıyor. Her darbe sonunda Türkiye'nin milli güç unsurları zayıflamıştır. Türkiye'nin söz sahibi olması gereken olaylarda insiyatif zahmetsizce başka devletlerin eline geçmiştir."

27 NİSAN MUHTIRASI KESE KAĞIDI OLDU
27 Nisan bildirisi ile ilgili tartışmaları da değerlendiren Çelik "Bugünlerde bir tartışma yaşanıyor. 27 Nisan bildirisi muhtıra mıydı değil miydi diye. Bir şeyin muhtıra olması onu yayınlayana değil muhatabın tavrına bağlıdır. 27 Nisan'ı muhtıra amacıyla yayınladılar. Ama hükümet boyun eğmeyince kağıt parçasına döndü. 27 Nisan'da o bildiriyi tebliğ edenler muhtıra niyetiyle tebliğ etti. Ama tebellüğ eden Hükümet o bildiriye verdiği cevapla, muhtıra değil kağıt parçası olarak tebellüğ etmiş oldu. Meselenin özü milli iradeye bedeli ne olursa olsun sahip çıkan bir Hükümet olmasıdır. Hükümet darbe olmayacağını bildiği için demokrasi havarisi kesiliyor diyenler, o günlerin ağır şartlarını, Ankara'nın üzerindeki kurşuni havayı bilmiyorlar. O ağır şartlara rağmen milli iradeye sahip çıkılmıştır. O sayede birilerinin muhtıra olarak planladığı metin kese kağıdı haline gelmiştir" diye konuştu.

Muhalefeti eleştiren Çelik, ''Bütün dünyada iktidar yıpranırken, Türkiye'de muhalefet partisi yıpranıyor. Muhalefet millete dayanmıyor. Statükocu bir sisteme dayanıyor. Sağlık sorununu düzeltmek istiyoruz, konuyu rejim sorununa getiriyorlar. Türkiye'de bir rejim tartışması yoktur. Ama rejim üzerinden rant elde etmeye çalışan bir siyasi parti var. Hükümetin medyayı yönlendirdiği, yargıya müdahale ettiğini söylüyorlar. Eğer hükümet bu kadar şeyi organize edebilseydi kendisine karşı kapatma davası açılmasını engellerdi. Devletin bazı kurumlarını hükümete karşı kışkırtmak isteyen bir muhalefet anlayışı var'' diye konuştu.

MİLLET DEĞİŞMEYECEK, DEVLET KENDİNİ YENİDEN DÜZENLEYECEK!
"Bu ülkenin evlatlarının daha fazla canının yanmaması için demokratik açılımı başlattıklarını" söyleyen Çelik, ''Bu ülkenin evlatları canlarından fedakarlık yapmasınlar. Biz siyasetçiler daha onurlu bir gelecek için elimizden geleni yapalım. Demokratik açılımın omurgası budur. Ne yapmak istiyoruz: Türkiye'de devletin temel niteliklerinden taviz vermeksizin barış ortamı meydana getirerek terör örgütünü silahlarından arındırmak istiyoruz. Kürt kardeşlerimiz türkülerini söyleyemedi. Bu ülkede 17 bin faili meçhul cinayet oldu, 3 bin köy boşaltıldı. Bütün bunlara dur diyecek kimse yok muydu? Millet değişmeyeceğine göre o zaman devlet kendini düzenleyecek. Türkiye'de federasyon yada özerklik olacakmış. Türkiye'nin sorunu herhangi bir etnik grubun federasyona sahip olmamasından kaynaklanmıyor. Üniter yapıya halel getirecek her türlü yapıya AK Parti karşıdır. Türkiye'deki sorun, eksik demokrasidir. Devlet demokratik ve hukuk devleti olmalıdır'' diye konuştu.

Demokratik açılımı bilmeyenlerin devletin yapısı ve dilinin değişeceğine dair söylemler içerisine girdiğini dile getiren Ömer Çelik, devletin dilinin asla değişmeyeceğini kaydetti. AK Partinin terör örgütü ile pazarlık yaptığına dair iddialara sert çıkan Çelik, ''En zor kış şartlarında dünya ordularının yapamaz dediği dönemde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne operasyon emri veren bu hükümeti terör örgütü ile pazarlık etmekle suçlarsanız kesinlikle yalan söylüyorsunuz'' dedi.

BİR AK PARTİ VAR, BİR DE DİĞERLERİ!
AK Parti'nin milletin değerleri ile birlikte olduğunu ifade eden Çelik, "Biz, özgürlüklerle, insan hak ve hürriyetleri ile hısımız. CHP özgürlüklere hasım, MHP ise eşitliklere hasım. Türkiye'de iki parti var. Birisi milletin değerlerinin yanında olan AK Parti, diğeri milletin değerleri karşısında olan diğer partiler. AK Parti sine-i millet esasında siyaset yaparken, diğerleri sine-i darbe esasında siyaset yapıyorlar" diye konuştu. Çelik şöyle devam etti:

"Herkes her şey tarafından denetleniyor da yargı yanlış yaparsa yargıyı kim denetleyecek? Gelişmiş demokrasilerde yüksek yargı organları oluşturulurken, meclis, yargı ve cumhurbaşkanlığı tarafından atamalar yapılarak yargı içerisinde denge oluşturulur. Ama bizde yasamanın seçtiği yargı üyesi yoktur. Yargının denetimi de yüksek yargı organlarının oluşturulmasında yasamanın etkili olmasıyla olur" diye konuştu.

SORUNLARI ÇÖZMEYİ TERCİH ETTİK!
Sorunları çözeceklerini dile getiren Çelik, "Biz ne Kürt, ne de alevi sorununu ihale ile almadık. Bizde sümen altı yapardık. Ama millete bunları çözmek için söz verdik. Biz de iktidarda üç gün kalmak adına sorunlu konulara girmezdik. Ama millete söz verdik ve bu konuları çözeceğiz" dedi.

AK Parti'nin Türkiye'nin geleceğini oluşturduğunu söyleyen çelik, "AK Parti, Türkiye'nin geleceğine yürüyüşünün partisidir. Bizden önce Türkiye bir adım atarsa, Batılılar ne der diye düşünüyordu, şimdi batılılar Türkiye ne der diye düşünüyor. Bizlerin bir araya gelmesi Türkiye'nin daha iyi daha güzel bir ülke olması için olacaktır" dedi.