İhtiyacımız olacak her türlü malzeme temin edilmiş, hafta sonu havanın yağışlı olması olasılığından dolayı ilave giysiler ve yağmurluklar kontrol edilmişti. Yemleme kovaları, erzak ve içecekler, semaver, ilave yemler, olta kamışları ve olta makineleri özenle iki araca yüklenilmişti. Diğer bir araç ise çadır, uyku tulumu, mat gibi malzemeleri alarak kurşunludan bir arkadaşımızı alıp bizi bekliyor olacaktı. 1 Ekim akşamı saat 20’de yola çıkılarak ilk mola kısa olarak Kurşunlu'da verilmiş ve oradan katılacak iki arkadaşımız ile birlikte toplam üç araç sekiz kişi Bolu’ya doğru yola koyulduk. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de gelişen ve değişen avcılığa ve olta balıkçılığına ayak uydurmaya çalışan sekiz insan, Çankırı’dan, avcılıkla ilgili olaylara ve değişime seyirci kalmayıp bizzat o değişimin öncülüğünü yapabilmek ve değişimin içinde bulunabilmek adına Çankırı tarihinde bir ilk olarak Bolu/Gölköy’e Ankara merkezli OLTACILARDER’in düzenlediği sazan balığı yakalama yarışmasına katılmak üzere yola çıkılmıştı.

Yaklaşık Kurşunludan bir saatlik bir yolculuktan sonra Gerede’de çay molası için duruyoruz. Hepimizin keyfi yerinde ve dışa vurulmasa bile içimizde bir parçada heyecan var. Neşe içinde içilen sıcak çaya muhabbette eklenince mola biraz uzasa da Bolu istikametine doğru 22.30 civarında hareket ediyoruz. Bolu çıkıldıktan takriben 10 km. kadar sonra Gölköy sapağından dönüp 6 km kadar ilerledikten sonra yarışmanın yapılacağı göle ulaşıyoruz.

Oltacılarder’in Başkanı Sn. M. Serkan İnanç Bey ve dernek yönetim kurulu üyelerinden Gürkan Dönmez, Fedai Erdem, Ergün Altuntaş ve genç arkadaşımız İbrahim Yıldız Beyler gece 24’ü gösteriyor olmasına rağmen güler yüzleri ile bizleri karşılayarak çay ikram ediyorlar. Çaylar yudumlanırken arkadaşlarımızla tanışıyorlar. ÇANOBDER adına yarışacak iki takımımızı oluşturan arkadaşlarımızın isimlerini verdikten sonra teknik detayları hallederek sektör kuralarını çekiyorum ve çok güzel bir şey oluyor kurada yan yana olan 10 ve 11 numaralı sektörler çıkıyor. Yarışacağımız sektörlerin yan yana olması yarışmacı arkadaşlarımızın lojistik ihtiyaçlarını karşılayabilmemiz adına çok iyi olduğu kanaatinde birleşiyoruz. Kısa bir soluklanmanın ardından hakem heyeti tarafından sektörlerimiz el fenerlerinin de yardımı ile gösteriliyor ve hakemlerin gösterdiği bölgeye kampımızı kurmaya başlıyoruz.

Her iki yan tarafımızda olan yarışmacıları rahatsız etmeden ve suya fenerlerimizi tutmamaya özen göstererek el birliği ile çadırlarımızı kuruyoruz. 10 numaralı sektörden yarışacak olan ÇANOBDER 1. takımını oluşturan Murat Koca ve Murat Avkaya arkadaşlarımız ile 11. sektörden ÇANOBDER 2. takımı olarak yarışacak olan Adnan Tan ve Sedat Doru ağabeylerimiz çadırların kurulumunu müteakip olta atacakları sektörlerinden suya dik olarak yemleme işlemine başlıyorlar. Ali Osman, Bahri, Sadık Beyler ve ben de yemek hazırlığına koyuluyoruz.

2 Ekim sabahı telefonumdaki ses "başkanım şu anda Bolu’dayız, bize yolu tarif edebilir misiniz" diyor. Bize moral vermek ve destek olmak için Çankırı’dan erken saatte çıkıp Bolu’ya yanımıza gelen A.Emin, Osman ve Abdurrahman Beylere bir kez daha teşekkür ederiz. Arkadaşlarımızın da gelmesi ile bir anda neşemize neşe katılıyor. Hep birlikte geçirilen günün arkasından arkadaşlarımızı Çankırı’ya uğurluyoruz.

Yarışan arkadaşlarımız gece 2-3 saatlik yemlemenin ardından suya dik olarak yaklaşık 100-120 m. civarlarına attıkları oltalarından saat 16 olduğu halde henüz bir balık emaresi alamadık. Aslında yarışan diğer 30 takımın da bizden farkları yoktu. Onların da oltalarına balık vurmamıştı. Yarışma alanında meraklı bir bekleyiş vardı acaba ilk balığı kim yakalayacaktı. 17.15 dolaylarında beklenen oldu ve 12. sektör hareketlendi. Yarışmacının birisi oltayı kontrollü olarak çekerken diğer yarışmacı ise göğüs çizmesini giyerek elinde balık kepçesi ile suya girdi. İşte o muhteşem ve asla hafızalarımızdan silinmeyecek an gelmişti, yaklaşık 20 dakikalık uğraşın ardından ilk trofe kenara alınarak ölçümleri yapılıp fotoğraf ve kamera görüntüleri alınıp balık zedelenmeden kısa bir süre içerisinde su ile tekrar buluşturuldu. 70,3 cm boyunda 7.648 kg.lık bir aynalı sazan yakışıklısıydı, 12 numaralı sektörde yarışan Erol Örkçü & Kasım Tazegüney /İstanbul-Düzce OLTACILARDER Gölköy 1. Takım tarafından yakalanmıştı.

12 numaralı sektörde yakalanan balığın heyecanının geçmesi ile bizim sohbetimizde yanan kamp ateşinin başında olanca hızı ile kaldığı yerden devam ediyordu. Eczaneci ve kuruyemişçi fıkrası tekrar tekrar anlatılarak gülünüyordu. Akşam olunca kamp yerimizin ziyaretçileri oluyor, önce Güçlüler Balıkçılığın sahibi namı değer kral balıkçı Turgay Bey sohbetimize geliyor, ardından Oltacılarder yönetiminden Gürkan Bey bizlere katılıyor. Akşam başka bir balık yakalanmadan geçiyor. Uzun süren sohbetin ardından birer ikişer istirahat etmek için çadırlarımıza çekiliyoruz.

3 Ekim sabahı uyandığımızda sabaha karşı 13 numaralı sektörde Balık Tutkunları Com 5.takımda yarışan baba-oğul Recep Dağ & Koray Dağ /İstanbul’un 84,2 cm. boyunda ve 11.980 kg.lık bir balık yakaladıklarını yine 27 numaralı sektörde yarışan Carp41.Com 1. Volkan Cansever & Mukadder Çağlar / Kocaeli takımının 76 cm. boyunda ve 7.960 kg. ağırlığında bir balık yakaladıklarını öğreniyoruz. Yakalanan balıklar oldukça sevindirici zira bir ara yarışmacılar acaba göl bu hafta balık yapmayacak mı diyerek düşünmeye başlamışlardı. Ancak yine de yarışan 32 takımın suya attığı toplam 128 adet oltaya sadece 3 tane balık vurmuş olması azdı, ne var ki boşuna rasgelsin demiyoruz demek ki nasip bu kadarmış.

Yapılan kahvaltının ardından toparlanma hazırlıklarına başlarken beklenen yağmur da geliyor. Yağmur altında her türlü kamp malzememizi saat 11’e kadar toplayarak araçlara yüklüyoruz. Zaten yarışma da saat 11 de biteceğinden toplanırken çok acele etmiyoruz. Saatin 11 olması ile yarışmanın bittiği ilan ediliyor ve takımlar ile katılımcılar ödül töreni için bir araya toplanıyorlar.Oltacılarder Başkanı Sn. M. Serkan İnanç ve Oltacılarder Genel Sekreteri Sn.Ergün Altuntaş’ın taktimleri ile dereceye girenlere ödülleri veriliyor. Yarışmada sıralama;

En Ağır Balığı Tutma Kategorisi 1. si.
Sektör No: 13
Takım Adı: Balık Tutkunları Com. 5. Takım
Yarışmacılar: Recep Dağ & Koray Dağ / İstanbul
Balık Ağırlığı: 11.980 kg. (Net)
Balık Boyu: 84,2 cm.

En Çok Balık Tutma Kategorisi 1. si.
Sektör No: 27
Takım Adı: Carp41.Com 1. Takım
Yarışmacılar: Volkan Cansever & Mukadder Çağlar /Kocaeli
Balık Ağırlığı: 7.960 kg. (Net)
Balık Boyu : 76 cm.

En Çok Balık Tutma Kategorisi 2. si
Sektör No : 12
Takım Adı : OLTACILARDER Gölköy 1. Takım
Yarışmacılar : Erol Örkçü & Kasım Tazegüney / İstanbul-Düzce
Balık Ağırlıkları : 7.648 kg. (Net)
Balık Boyu : 70,3 cm.

En çok balık yakalama kategorisi 3. sü olmadığı için 3. lük ödülleri bayan yarışmacı/katılımcı ve küçük yaştaki yarışmacı/katılımcılar ile bu yarışmaya emek ve katılımları ile şeref veren aşağıdaki listede ismi geçen kişilere günün hatırlarında kalması adına takdim edilmiştir.

- Yağmur Demirel/Kocaeli
- Havva Kolçak/Sakarya
- Mukadder Hanım/Bolu
- Emre Oruçoğlu/Kocaeli
- Nilay Tüfekçi/Düzce
- Ömer Fatin Yerlikaya/Bolu
- Zeynep Güzelcik/İstanbul

Şeklinde oluyor.

1.2.3 ekim tarihlerinde yapılan yarışmayı ve yarışma alanını ödül töreni ardından eskiden beri tanıdığım ve bu yarışma vesilesi ile yeni tanıştığımız dostlarımızla hüzünlü ancak bir sonraki organizasyonda görüşmek üzere vedalaşarak terk ediyoruz. Gölköy Baraj gölünden çıkmadan önce çeşme başında durarak küçük çaplı bir şahsi temizliğin ardından Çankırı istikametine Çerkeş’te yemek molası vermek üzere hareket ediyoruz.
Çerkeş’te birbirine bağlantılı olan üç küçük göletin kenarında elbirliği ile hazırlanan sac kavurmanın tadına bakarken geçirdiğimiz hafta sonunun kritiğini de yapıyoruz. Hepimiz ÇANOBDER olarak katıldığımız bu etkinlikten mutlu olmuştuk. Yeni insanlar tanımış, yeni dostluklar kurmuştuk,yeni avlanma tekniklerini öğrenme fırsatımız olmuştu, öyle ki bir sonraki etkinliğe nereye ve ne zaman gidiyoruz ifadeleri kullanılmaya başlamıştı. İşte kırılma noktası Ali Osman Bey ve benim için burasıydı. ÇANOBDER’i kurma fikrini fiiliyata döktüğümüzde güzel bir işe kalkıştığımızın farkındaydık ancak bu işin güzelliğinin yanında bir o kadar da zor ve zahmetli uzun bir yol olduğunu da biliyorduk. Çanobder’in kuruluşunun ardından yaklaşık 3,5 aylık bir süre geçmesine karşın önce 26 Eylül’de mini bir Soğanlı Çayı kefal etkinliği yapmış ardından ülkemiz çapında yapılan Bolu/Gölköy sazan yakalama yarışmasına katılmıştık. Sürdürülebilir avcılık adına sivil toplum kuruluşu olarak örgütlenmemizin meyvelerini toplamaya başlamıştık. Çankırılı avcılar olarak biz de bu tür organizasyonlarda artık vardık. Gölköy’e giderken aynı zamanda üyemiz olan Çankırı Avcılık ve Atıcılık İhtisas Klubü başkanımızın ve Kurşunlu Avcılık ve Atıcılık Dernek Başkanımızın da bizimle beraber olması üç dernekle katılan Çankırı olarak bir ilke daha imzamızı atmamıza sebep olmuştu.

Herkes kenardan izleyerek her şeyin farkındalığını yaşıyor. Önemli olan taşın altına elimizi sokarak sürdürülebilir avcılığımızı destekleyip, yarınlarımızın avcılarına avlanacakları güzel meralar bırakmak değil mi? Bir önceki yazımda belirttiğim gibi BEN’dim, Ali Osman Bey ile BİZ olduk, şimdi ise ne mutlu ki bize artık ÇANOBDER olarak BİR’iz.

Biz amatör olta balıkçılarını bir araya getirerek kaynaşmamıza neden olan, olta balıkçılarının birbirlerini tanıyarak bilgi birikimlerinin karşılıklı olarak paylaşılmasına fırsat veren, sivil toplum örgütünün ne demek olduğunu en güzel şekli ile uygulamalı olarak ortaya koyan ve örgütlendiğimiz taktirde neleri başarabileceğimizi ispatlayan, dayanışmanın, arkadaşlığın, ekip ruhunun önemini bir kez daha kavramamıza neden olan, Bolu İli mülki ve yerel yönetiminin vaatlerini yerine getirmemesine karşın amatör olta balıkçılarının hallerinden şikayetçi olmak bir yana birbirlerine daha fazla kenetlenerek tarifi imkansız bir dayanışma örneği sunmasına neden olan, yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımıza da sürdürülebilir olta balıkçılığını öğretebilmek ve tertemiz avlaklar ve doğa bırakabilme çabasını bir kez daha kanıtlayan organizasyon komitesine ve OLTACILARDER Yönetim Kurulu ile üyelerine teşekkür ederim.

Bütün doğa dostlarına rasgelsin…