Vedat BEKİ
Çankırı'nın iki yakası bir araya gelmesin de!
Amatör sporda cereyan eden gergin süreç, geçtiğimiz günlerde kamuoyunda yaşanan tartışmalara damgasını vurdu. Özellikle Yapraklı Belediyespor'la Çerkeş Belediyespor yarıfinal karşılaşması ilk maçında cereyan eden istenmeyen olaylar ve akabinde Yapraklı Belediyespor'un final maçına çıkmama kararı, Ilgazspor'un şampiyonluğunu gölgede bırakırken, Çankırı'da gündemi bir anda futbol üzerine yoğunlaştırdı.
Ard arda yapılan açıklamalara baktığımda her zaman olduğu gibi aysbergin su yüzeyinde görülen bölümü tartışmaların kaynağını oluşturdu.
"Yaşanan olaylar, sahadaki sporcunun adrenalinin yüksekliğinden" tutun da, "bugünkü olayların altında falanca tarihte oynanan maçın devamı niteliğindedir"e, "aslında bugünün fotoğrafı Ilgazspor - Yapraklı Belediyespor karşılaşmasının 75. dakikasında hakemin 180 derece dönüş yapmasıyla..." türünden, ince sazın nağmeleri misali uzadı gitti.
İŞİN ÖZÜNDEKİ SORUN BUNLAR MI ACABA!
Çankırı'da bugünkü sosyal yapı içerisinde "spor"un ne kadar yer aldığı gün gibi aşikar. Bırakın amatör futbolu, profesyonel ligde mücadele veren Çankırı Belediyespor'un şehirde yarattığı heyecan tartışma konusuyken, amatör futbolun gerek altyapısı gerekse üst yapısının hangi kalitede ve ilgiye mazhar olduğunu gözlemlemek çok da zor olmasa gerek.
Amatör Küme müsabakalarına katılan takım sayısının Çankırı'nın ilçeleri sayısı kadar dahi olmayışına karşın, bu sezona kadar, amatör kümede sezon sonunda şampiyonun, daha lig başlamadan belirleniyor olmasını camianın önde gelen isimlerinin bilmediğini kim söyleyebilir! (Bu sezon Ilgazspor bu oyunu bilerek ya da bilmeyerek bozdu!)
"Şampiyonu belli" Amatör Küme mücadelesinin işleyiş sürecinde yaşanan olayları, masa başında cereyan eden olayları örtbas etmek amacıyla kullanıldığının farkedilmemesi bir ayıp olarak karşımıza çıkmaması gerekirken, "kapalı kapılar ardında verilen kararların" (gerekçesi ne olursa olsun) sokaktaki insanın başka nedenlerle çok daha farklı olumsuzluklara sürüklenmesinin sorumlularını nasıl ortaya çıkaracağız!
Çok önceden yaptığım tespiit burada tekrarlamakta beis görmüyorum: Çankırı'nın evlatlarına Çankırı'yı boğazlatıyorlar!
Ve ne acıdır ki, kelli felli, makam - mevki sahibi insanlar bu boğazlamayı sadece ve sadece koltuklarını koruma ve kollama gayretinden dolayı eylemlerine hız kesmeden devam ediyorlar. Sonrasında da yine tıpkı timsahın avını parçaladıktan sonra gözyaşlarını akıtması misali, kamuoyuna dönerek "biz kardeşiz", "biz aileyiz" deme cüretini gösterebiliyorlar.
İŞİN ÖZÜNÜ KAÇIRANLARA
Ilgazspor - Yapraklı Belediyespor karşılaşmasına Çankırı'dan polis yığan Emniyet Müdürü, Çankırı'da oynanan Çerkeş Belediyespor - Yapraklı Belediyespor yarı final karşılaşmasına sadece 7 emniyet mensubu görevlendiriyor!
Maç bitiminde olaylar patlak veriyor ve Kamp Eğitim Merkezi alanına polisle birlikte panzerler yığılıyor!
Takviye kuvvetler gelinceye kadar, maçın oynandığı sahada istenmeyen olaylar sonucu hiç de arzu edilmeyen çok daha vahim olaylar yaşansaydı bunun sorumlusu kim olacaktı?
Başta Çerkeş Belediye Başkanı Şükrü Tarhan ve Yapraklı Belediye Başkanı Hasan Basri Avşar, maçı izleyenler arasında bulunmasaydı, o maçta cereyan eden olaylar 3-5 yaralı ile kalır mıydı?
Kimler teşekkür etti bilmiyorum ama, bu satırlardan olayların yatışmasında, çok daha büyük üzücü olayların yaşanmaması yönünde göstermiş oldukları çabalardan ötürü her iki başkanı kutluyorum. İyi ki o istenmeyen olayların yaşandığı maçta vardınız diyorum...
Ve cereyan eden olayların bütününe baktığımda "Birileri Çankırı'nın iki yakasının bir araya gelmesini istemiyor" diyorum...
Sizlere de nacizane tavsiyem, yaşanılanları bir de bu pencereden değerlendirmenizdir...
* * *
Mevcut STK'lar, siyasi partiler, şu oluşumlar bu gruplar derken, Çankırı Merkez'de eksikliğini bariz şekilde belli eden bir grup var: Gençler!
Yaşları 20 ila 30 yaş arasında olan, eğitimini almış, bazıları ticaretin içerisinde bazıları hala arayışlarını sürdüren ve de azımsanmayacak derecede sayıları yüksek olan bir grup...
Bugünkü Çankırı ile ilgili ne düşünürler? Yaşanılan olayları nasıl değerlendirirler? Gelecekle ilgili yaşadıkları kentten beklentileri...
Bu soruları çoğaltmak mümkün...
Her birinizin oralarda olduğunu biliyorum... Ses verirseniz sesiniz olmaya hazırım...
İlk cemre de düşmüş... Desenize baharın günleri yakın... Daha da yakınlaşma dileğiyle...