Vedat BEKİ
Çankırı'nın geleceğini 'Çankırılı' tayin eder!
Geride bıraktığımız haftanın önemli olayları arasındaydı; İl Genel Meclisi Başkanı Osman Canbaz'ın 'ruhsatsız yumurta' merkezi!
Konuyla ilgili son bir aydır haber merkezimize ulaşan sayısız ihbarlar sonucu yakın takibe aldığımız konu, özellikle sokaktaki vatandaşın Tarım Bakanlığı'na ait 'Alo 174' hattına yaptığı sayısız şikayet sonucu nihayet bir şekilde sonuç vermişti!
AK Parti İl Genel Meclis üyesi ve Meclis Başkanı Osman Canbaz'a ait 'yumurta' üretim tesislerinin ilk günden itibaren (yaklaşık 3 yıl) ruhsatsız olarak hizmet verebilmiş olmasının mantığını çözmekte de zorlanıyorum!
Nasıl yani?!
Şehir merkezinde 'dönerci' tezgahı açıyorsunuz, 20'ye yakın evrakı yan yana getirmek zorunda kalıyorsunuz, ancak kocaman 'yumurta üretim çiftliği'ni RUHSATSIZ çalıştırabiliyorsunuz!
Vay anasına!
Edindiğim bilgilere göre Çankırı Merkez'de sayıları 22'ye ulaşan tavuk ve yumurta üretim tesisleri mevcut! Ancak ve ancak bunların sadece ve sadece 2 tanesi RUHSATLI!
Geriye kalanlar KAÇAK!
Yani merdivenaltı!
Ara sıra şöyle cümleler duyuyordum; Bu şehri ben yönetirim! diye...
Sahi kimdi böylesi cümleler kuran?
Vali mi?
Hadi canım sizde?
Şehrin valisi "Bu şehri ben yönetirim" diyecek ve ardından da 20'ye yakın KAÇAK tavuk çiftliği bu şehirde olacak?
Tövbeler olsun inanmam!
İddialar doğruysa; Bu şehri VALİ'nin yönettiği konusunda şüphelerim artar!
An itibariyle de artmış vaziyette!
x x x
Hatırlar mısınız; 'Çankırı Geleceğini Planlıyor' toplantılarının ilk startı İstanbul'da verilmişti.
Sonrasında Ankara'da ikincisi gerçekleşti ve; "Üçüncüsü ve son toplantı Çankırı'da gerçekleştireceğiz! Her iki toplantıda konuşulanları masaya yatıracak ve tüm çalışmayı kitap haline getireceğiz!" diyerek bir mesaj verilmişti...
Ne oldu?
Çankırı'nın 'geleceği' bir yerlere mi kaydı?
Çankırı'da neden toplanamadık?!
İstanbul ve Ankara toplantılarından 'mesafe' mi alınamadı?!
Hiçbirisi!
Taa başından belliydi projenin gideceği rota!
Vali Özcan ayağının tozuyla Çankırı'da 'geleceğimi planlayayım' demişti ve bu projeyi de uygulamaya koymuştu!
Ve başardı da!
Geleceğini planladı...
Çankırı'nın geleceği ne mi olacak?
Çankırı'nın geleceğini 'Çankırılı' tayin eder!
Bunu hala öğrenemediniz mi?
x x x
İstanbul'da; "Şahsımla ilgili iftirada bulundu" (!)
Bu cümleyi duyduğum ilk andan itibaren yazdığım yazıları, yaptığım haberleri didik didik taradım...
Yorgun ve bitap düştüm... Ancak sözünü ettiği 'iftira'yı (!) bulamadım...
Arkasından İzmir'de eline mikrofonu alıp; "Bazıları yaptığımız hizmetleri görmese de! Onların kalp gözlerinin kapalı olduğunu düşünüyorum" (!) diyerek verdiği ince mesajla adresin 'ben' olduğunun farkındayım.
Ramazan mübarek günde şahsım hakkında 'bana iftira attı' diyerek, bendenize İFTİRA atan; sonrasında 'kalp gözü kapalı' suçlamasıyla şahsımı hedef alan beyefendiyi Çankırı'da sergilediği 'idarecilik' yetenekleriyle (!) baş başa bırakıyorum...
Çünkü ben 'haddimi' bilirim!
Mevlam; Haddini bilmeyenlerden eylemesin...
x x x
İZÇANDER'in düzenlemiş olduğu iftar yemeğinden de söz etmeden geçemeyeceğim.
Derneğin geçen yıl da düzenlemiş olduğu iftara katılmıştım. Ancak bu yılki iftar programı hem organizasyon hem de katılım açısından oldukça canlı ve de görkemli geçti.
Gecede Çankırı insanının şahsıma gösterdiği ilgi ve alaka beni fazlasıyla mutlu etti. Sözcü18'e duyulan ilgi ve güvenin getirdiği memnuniyetin tavan yaptığı gecede, yeni dostlar edinmenin mutluluğu ile eve dönüş yaptım.
Teşekkürler Başkan İbrahim Yayla; teşekkürler değerli dostlarım İbrahim Zencirci ve Sinan Aydın...