Bahattin AYHAN
Çankırı'nın geleceği üç beş kişinin dudakları arasında
170 bin nüfuslu Çankırı, batıdaki küçük ölçekli ilçeler düzeyinde. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında kurulan, ekonomik ve sosyal gelişmede ise en sonda yer alan il. Sürekli göç yaşamakta, insan kaynakları sürekli erozyona uğramakta. Güçlü STK'ların bulunmaması, sosyal yapının karakteri nedeniyle sessiz, hakkını aramayan/arayamayan kendi halinde yaşam savaşı veren insanların yurdu.
Çankırı dışında yaşayan girişimcilerin gayreti ile özel sektör yatırımları konusunda dişe dokunur çalışmalar göze çarpıyor. Son olarak 11 Mayıs 2013 Cumartesi günü İstanbul'da kurulu Orta Dernekler Birliği ilçede yaptığı toplantıda; ilçeye yatırım yapmakta kararlı olduklarını ve OSB konusunda yapılan çalışmaları masaya yatırdılar.
Toplantıya kimler mi davetli idi?
Derneğin toplantı davetiyesinde; "Çankırı Milletvekillerimiz, Çankırı Valimiz, Çankırı Belediye Başkanımız, İlçe Kaymakamlarımız, İlçe Belde Belediye Başkanlarımız, köy muhtarlarımız ve vatandaşlarımız, İlçemizin mülki ve idari amirleri, Federasyon ve Dernek Başkanlarımız Yönetim Kurulları ile beraber" yazılı idi.
Davet edilenler arasında basın, STK'lar, örneğin Çankırı Ticaret ve Sanayi Odası, Ziraat Odası gibi ekonomi ile ilintili olanlar yoktu. Deneyimsizlik diyelim, şık olmadığını da belirtelim.
Kim/kimler toplantıya katıldı veya katılmadı, toplantının kritiği konusuna değinmek belki olacak bir işi olmayacak duruma sokmamak için burada yer vermiyorum.
Sonuç olarak; 55 yatırımcının ve hemen yatırım yapacak olan 10 firmanın sahipleri/yetkilileri ile yaptığım görüşmede güçlü, heyecanlı ve kararlı oldukları, OSB'nin gerçekleşmesinin çok uzaması durumunda "yatırımcı beklemez, her geçen gün heyecanını yitirir ve bir günde o heyecan söner"
ifadeleri ile niyetlerini de ortaya koymuş oldular. Yani "bu iş uzarsa bekleyemeyiz" demek istediler. Haklılar.
Yatırımcı siyasetçiden farklıdır. Biri oy düşünür diğeri kazanmayı. Her ikisinin de ortak hedefi kazanmaktır. Biri siyasi diğeri ekonomik kazanımdır.
Dernek olarak, bugüne kadar yapılan çalışmalar anlatıldıktan sonra; "Bizden bu kadar, bundan sonra ilin milletvekilleri, valisi, ilçenin kaymakamı, belediye başkanı bu işin gerçekleşmesi veya gerçekleşmemesi konusunda alacakları tavır bizler için çok önemli" ifadelerine yer verdiler.
Bu arada siyasiler ve bürokratlar ile yaptığım görüşmelerde ise ilk söylenen "Bunlar aramızda! Off-the record" oldu.
Yazacak değilim ama en azından izlenimlerimi yazmak zorundayım.
Belediye başkanına OSB ve Üniversite için komisyon kurulması teklifi götürülmüş. Kaymakam ise çok deneyimsiz ve ilk görev yeri. Siyasiler arasındaki çekişmeden Orta'nın çok zarar gördüğünü, buna son verilmesi gerektiğini ısrarla vurguluyorlar.
Halk ise önceki deneyimlerine dayanarak "Burada bir şey olmaz" düşüncesinde.
Ticareti bitmiş, sosyal yaşamı olmayan Orta'da acaba yaşayanların hiç mi suçları yok?
"Ne zaman hangi taşın altına el atmışlar?" sormak gerek.
Havlu fabrikası vardı, musluk fabrikası vardı, ayakkabı fabrikası vardı.
Ne oldu bunlar?
Geleni gagalamakla, kaçırmakla, zorluk çıkarmakla ilçe kalkınmaz.
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.