Metin YILMAZ
Çankırılı siyaset ve düşünce adamı, Dr. M. Kenan Çığman
Çankırı Eldivan Alva (Oğlaklı) köyü, Hocazadeler ailesinden Süleyman Sırrı Bey’in 3 oğlundan biri olan Ahmet Fuat Bey, İsfendiyaroğulları torunlarından Kasım İsfendiyaroğlu’nun 4 kızından biri olan Adeviye’den olma Çankırı doğumlu Emine Melek Hanım’la evlenmiştir. Bu evlilikten, Mehmet Kenan (1906), Süleyman Adnan (1912) ve Ahmet Şükrü (1916) dünyaya gelmiştir.
Ahmet Fuat Çığman Bey (1876 -1965), İstanbul Dârülmuallimîn (Erkek öğretmen) okulundan mezun oldu. Osmanlı Devleti’nin çeşitli yerlerinde ve Nablus’ta; Cumhuriyet döneminde de Çankırı Ortaokulu’nda fizik, kimya, matematik hocalığı yapmış, çok sayıda öğrenci yetiştirmiş ve "Hocaların Hocası" unvanını almıştır. 1964 yılında Çankırı’da vefat etmiştir. Kabri, Çankırı Sarı Baba Aile Mezarlığı’ndadır.
Emine Melek Çığman Hanım (1890 -1969) Candaroğulları’nın devamı olan İsfendiyaroğulları’ndan Kasım İsfendiyaroğlu’nun 5 evladından biridir. Babası Kasım Bey ve ilerisi aile vakfı olan İmaret Cami Haziresinde, kendisi ise Sarıbaba Aile Mezarlığı'nda yatmaktadır.
Ahmet Şükrü Çığman: Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra yedek subaylığını yaparken, bir sokak serserisi tarafından 23 yaşında İzmir’de şehit edilmiştir.
Süleyman Adnan Bey: 1912 yılında Çankırı’da doğmuştur. Askeri eğitimine Kuleli'de başlamış, 1934 yılında Harbiye’den mezun olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sırasında Trakya cephesinde bulunmuş, daha sonra Bolu’ya tayin olmuştur. 1945 veya 1946 yılında birinci şark hizmeti için Erzurum’a tayin edilmiştir. Görevi bitince Çankırı 4. Askerlik Şubesi’ne atanmıştır. İkinci şark hizmetini Diyarbakır’da yapmıştır. 1954 yılında Ayaş’da daha sonra İzmir’de görev yapmış, 1961 yılında emekliye ayrılmıştır. Çankırı Devlet Hastanesi'ne sivil savunma uzmanı olarak çalışmıştır. Çalışkan ve vatansever bir insan olan Süleyman Adnan Bey; emekli olduktan sonra İmaret’te bir kitapçı dükkânı açmış, Çankırı İsfendiyaroğulları İmarethanesi’nde yöneticilik yapmış, yaren sohbetlerine ve tasavvuf müziği çalışmalarına katılmıştır. 1990 Ekim ayında vefat etmiştir.
Mehmet Kenan Çığman: 1906 yılında Çankırı Tabakhane Mahallesinde doğmuş, İdadi (lise öğrenimi)'yi Çankırı’da bitirdikten sonra, liseyi Kastamonu’da okumuş, 1933 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. 1938 yılında Çankırı’nın Cumhuriyet dönemindeki ilk belediye başkanı ve milletvekillerinden olan Hacışeyhoğulları’ndan Sait Bey’in torunu Halide Atıfet Hanım ile evlenmiş, dört çocuğu olmuştur. En büyük evladı Hatice’den Selen ve Kağan adlı iki torunu vardır. İkinci çocuğu Atila’dan Burcu ve Derya adlı iki torunu, üçüncü çocuğu Ahmet Akın’dan Zahit, Kenan ve Betül adlı 3 torunu ve son çocuğu Necmi’den Nicole adlı bir torunu vardır.
Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi iken Çankırı’da “30 Ağustos’ta Başkumandanlık Meydan Savaşı’nın yıldönümü kutlamalarında” Çankırı gençliği namına yaptığı ateşli konuşmasıyla adı duyulmuştur. (Çankırı Duygu Gazetesi, 5 Eylül 1931)
İç Hastalıkları Uzmanı olan Dr. Kenan Çığman, 30 Eylül 1933 tarihinde Oltu Hükümet Tabibi olarak ilk görevine başlamıştır. 1936 yılında Şavşat, 1937 yılında Çerkeş, 1943 yılında Kalecik, 1944 yılında Bünyan Hükümet Tabipliği yapmıştır.
Yüksek aile terbiyesi görmüş, çok yönlü ve donanımlı bir insan olan Kenan Çığman, Türkiye’nin demokrasiye geçişinin en kritik döneminde Demokrat Parti cephesinde yer almış, 1946 yılında DP’den milletvekilliğine aday olarak siyasete atılmıştır. 23.468 oy almasına rağmen milletvekili seçilememiştir.
1950 yılına kadar Türk Hava Yolları’nda doktor olarak çalışmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk demokratik seçimi olan 14 Mayıs 1950 Milletvekili Genel Seçiminde Çankırı Milletvekili olmuştur.
1954 yılında ikinci kez Çankırı milletvekili seçilen Çığman, 1950 - 57 yılları arasında TBMM’nin aktif milletvekillerinden biri olarak dikkatleri çekmiştir. Adnan Menderes’in, görüş ve düşüncelerine çok değer verdiği, önemli konularda son kez fikrini aldığı bir şahsiyet olan Dr. Kenan Çığman; Sağlık ve Sosyal Yardım Komisyonu, Çalışma Komisyonu, Nafia Komisyonu ve Sıhhat ve İçtimai Muavenet Komisyonunda görev yapmıştır. Çankırı’nın sorunlarını Meclis kürsüsünden dile getiren Çığman, ülke meseleleri karşısında da duyarsız kalmamıştır. Doktor olması dolayısıyla özellikle sağlıkla ilgili meselelerde ön plana çıkmıştır. Verem ve kanserle ilgili birçok konuşma yapmış ve öneride bulunmuştur. 1951 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi görüşmelerinde yaptığı konuşmada “Din konusunun, siyasete malzeme yapılmamasını…” istemiştir. Mecliste pek çok önergede imzası bulunan Çığman, açık sözlü, bilgili, cesur ve dürüst kişiliğiyle tanınmıştır.
Türkiye Kömür İşletmeleri’nde Meclis İdare Azalığı ve Küre Bakırlı Pirit İşletmeleri’nde Meclis İdare Reisliği görevlerini sürdürmüştür. Son olarak Sağlık Bakanlığı Veremle Savaş Genel Müdürlüğü’nde doktor olarak çalışmış, 1971 yılında emekli olmuştur.
Siyasi faaliyetleri ve doktorluk mesleğinin yanı sıra yazdığı kıymetli eserlerle de bir düşünce adamı olan Kenan Çığman’ın "İnançlar”, “Allah Divanında İnsan”, “Kaza- Kader, Hayır ve Şer (Rızık, Ecel ve Tevekkül)”, Allah’ın varlığının Delillleri" adlı, basılmış 4 kitabı vardır.
21 Şubat 1989’da Ankara’da vefat etmiş, cenaze namazını Büyük Cami’de İslâm âlimi olan oğlu Ahmet Akın Çığman kıldırmış, Çankırı Sarı Baba Aile Mezarlığı’nda toprağa verilmiştir.
“1951 yılında Ilgaz çevresinde meydana gelen bir deprem haberini alır almaz, bölgeye giden Kenan Çığman, yaralıların durumuyla yakından ilgilenmiştir. Daha sonra hükümetin yapacağı yardım işini görüşmek için derhal Ankara’ya hareket eden Çığman, Çubuk yolunun Ankara’ya bağlandığı mevkide trafik kazası geçirir. Otomobilinin şarampole yuvarlandığı kazada Kenan Çığman başından yaralanmıştır. Yaralı halde Ankara’ya bir kereste kamyonu ile giden Kenan Çığman, tedavisinin hemen ardından Ilgaz’a yapılacak yardımların takibine başlamıştır…”
(*) Çığman ailesiyle ilgili, yazılı bilgisine başvurduğum Atila Çığman beyefendiye teşekkür ederim.