Çankırılı besicinin imdadına Mansur Yavaş yetişti!
Çankırı'da başta bürokrasi olmak üzere zaman zaman da yerel yöneticilerin kendi vatandaşına karşı sergilemiş olduğu 'vurdumduymazlık' had safhaya ulaşınca, çare şehir dışından 'hızır' gibi yetişiyor. İşte bunun son örneği...
Çankırı'da sokaktaki vatandaşın öncelikli şikayetlerinden en önde geleni 'bürokrasi'nin tembelliği ve de yaşanan sorunlara karşı 'çözüm' aşamasında gösterdiği 'çöz(e)meme' yeteneğidir!
Bürokrasideki bu tembellik bazı yerel yöneticilerde yani belediye başkanlarında da yer yer görülür! Ancak Çankırı insanı her ne şartta olursa olsun, içinde bulunduğu problemi aşma konusunda 'pes' etmez! İşte böylesi bir örnek de Sözcü18 sayfalarında bu haberle kendisini gösterdi!
Önce Yazıişlerimize ulaşan mesajı sizlerle paylaşalım ve yorumunu da yine sizlerle birlikte yapalım:
"Doğa ve tabiatla iç içe yaşayan bir üretici olarak bürokrasi ye ve yerel idareye kırgınlığımi sizler vasıtasıyla iletmeye çalışacağım.
Ben Seyit Yıldız, Çankırı ili Orta ilçesi Yaylakent beldesi Kayılar mahallesinde küçük ve büyük baş üreticisiyim. Yaşamımı besicilik yaparak sürdürürken, ülke ekonomisine de katkıda bulunduğumu düşünüyorum. Yıllık 500 kuzu, 150 buzağı ve de 200 oğlak yetiştirmekteyim.
Mayıs ayında Aydos yaylasında hayvanlarımı otlatmak için Yörük usulü göç etmek mecburiyetinde olup doğal koşullarda yaşam mücadelesi veriyorum... Göç esnasında kış ayında yağan kar kütleleri yol boyu sürgünle kapanmış 9 kilometrelik yayla yolu ve bunun yaklaşık bir kilometresi de kar ile kaplı!
Konuyu başta mahallemin muhtarı olmak üzere Yaylakent Belediye Başkanı Kadir Dede'ye bildirmeme rağmen olumlu bir karşılık bulamadım. Ardından İl Özel İdaresi'ne ve de Çankırı Belediye Başkanı'na!
Aldığım yanıtlar hep aynı oldu! 'Olumsuz'!
Ve ben de yüzümü gök yüzüne çevirdim! Ardından da Ankara'ya!
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş'ı arayarak durumumu anlattım ve de beklemediğim bir şekilde talebime olumlu yanıt buldum...
Ankara'dan TIR üzerinde, yanında bir varil mazotu ile birlikte sürücüsü dahil bulunduğum yaylaya kadar dozer geldi. Yaklaşık bir günlük çalışma ile yaşadığım sorun halledildi. Yolumuz açıldı...
Hayvanlarımın da benim de can ve mal güvenliğimiz sağlandı... Bütün bunları yaşadığım şehrin, yaşadığım kasabanın, yaşadığım beldenin, yaşadığım mahallenin etkilisi ve de yetkilisi değil de, Ankara'nın Büyükşehir Belediye Başkanı yaptı...
Başımdan geçenleri, yaşadıklarımı Sözcü18 aracılığı ile Çankırılı hemşehrilerimin bilmesini istedim. Umarım bu topraklarda benim insanıma benim yöneticim, benim belediye başkanım çare olur!
Benim insanımın 'çare'yi gurbette değil kendi yurdunda üretebilmesi dileğiyle...
Saygılarımla..."