Çankırı’'daki Akl-i Evveller!

Medyada yazı yazan arkadaşların özel dostlukları, temasları vardır. Bilgi edinirler, edindikleri bilgileri hemen servis ettikleri gibi, zamana da bırakırlar. Haberin olgunlaşmasını beklerler. Geçmişin çok kısa muhasebesini yaparak bugün gelinen noktaya göz atalım istedim.

Anımsarsınız dağda bayırda ağaçlara ‘’İçki içmek yasaktır’’ levhası asan, şehitler gününde zinhar Atatürk ve İstiklal savaşı şehitlerini, gazilerini anmayan bir vali vardı. Bazen haksızlık ediyoruz diye düşünüyorum. Kendisi siyasi iktidarın (Devletin değil)  valisi idi ama en azından devlet umuru görmüş, devleti bilen biri idi. Gelen gideni aratır demişler, her ne kadar siyasi iktidarın il başkanı gibi davransa ve iktidar yanlılarını mutlu etse de acaba kendisini arıyor muyuz?
 
Çöken yollar, köprüler yanında eş, dost, yandaş ihalelerine tanık olduk. Siyasi nüfuzla rant sağlandığını vurguladık. Çevreye duyarsızlığı dile getirdik. Çankırı’nın hizmet almadığından, geri kalmış olduğundan sürekli söz ettik. Çankırı merkezin kasaba olduğunu vurguladık. İmar yolsuzluklarının, kasabanın doğasının yok edildiğini, çarpık kentleşme, alt yapısı olmayan üst yapı  hizmetlerinin varlığını konu ettik. Kırsal kesimin hizmet alamadığını, göz boyamaya dayalı palyatif çözümlerden bahsettik. Bilgi, birikim, deneyim, uzmanlık alanlarında bürokrasinin skalada çok altlara düştüğünü vurguladık.
 
Şimdi gelelim birkaç soruya:
 
1. Çöken yol ve köprü müteahhitleri için adli-idari soruşturma açılmış mıdır?
 
2. Orta'’da 5-6 kilometrelik kilit taş yapımını, belde belediye başkanına veya yakınına ihale edildiğini, aylarca yolun bitmediğini, siyasi rant sağlandığını yazdık. Sorumuz şu. İl genel meclis üyesi: Vatandaşın yüzüne bakamıyoruz. Parlamenter: Orta iktidarımız döneminde hak ettiği yatırımı alamadı der. Biz de diyoruz ki: Şimdiye kadar nerede idiniz. Hele hele adliyeniz, askerlik şubeniz elinizden alınırken ne iki parlamenterin nede meclis üyelerinin hiç sesi çıkmadı. Bu saatten sonra timsahın gözyaşları hangi duyguyu köreltir veya tetikler?.
 
3. Çankırı Belediyesi, açıkça cer atölyesi bölgesini ‘’koruma bölgesi’’ olmaktan çıkarmak için ağırlığını koymuş durumda. Çünkü rant ve seçim yatırımı kokuyor. Mimarlar Odası bayrak kaldırdı. Ya diğer sivil toplum kuruluşları ne yapıyor. Armut mu topluyorlar?
 
4. Alt yapısı gerçekleşmeyen, yaz boza döndürülen ve bazılarına geçim kaynağı olarak sunulan üst yapı çalışmaları, aykırı imar hareketleri  için neden STK’lar ses çıkarmazlar.
 
5. Çankırı’'da rant kavgası var. En başta parlamenterler arasında bölünme ve bölüşme, siyasi iktidarın temsilci ve teşkilatlarında kavga alenen yapılıyor. Çankırı bundan zarar görüyor. Acaba kavga değil de, hizmetin geri kalan bölümünde Çankırı’'ya hizmet düşünülüyor mu?
 
6. Siyasilerin üniversite ile ne alıp veremedikleri var? Bu konuda kangren olmuş durumda. Çankırı’yı sosyal gelişmişlik yanında, Çankırı ekonomisinin gelişmesini de üniversite tetikleyecektir. Bu bağlamda Çankırı’'da üniversiteye ihtiyaç yok mu deniliyor?
 
Siyasi iktidarlar miadlarını doldurup çekip gittiler. Mevcut siyasi partide bir gün çekip gidecek ama Çankırı hep Çankırı kalacak. Siyasi iktidarın kuyruğu olan STK’lar Çankırı'’nın geleceği için neden kıllarını kıpırdatmazlar? Aslında en büyük vebal aykırılıkları görüp de menfaati için göz yumanların olacak. Çankırılılar'ın gelecekte bu insanları lanetleyecekleri hiç aklınıza gelmiyor mu? Toprak üstü, toprak altı, doğal kaynakların peşkeş çekilmediği, aydınlık Çankırılı kadroların Çankırı’'ya sahip çıkmasının umutla bekliyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
1 Yorum