Çankırı'da medya gerçeği!
"Kendisine 'başkan' arayan Çankırı'nın mevcut perişanlığı" başlığı ile çıktığımız yolda 3'üncü değerlendirmemiz. Bu kez çuvaldızı kendi dünyamıza çeviriyor ve yaşanan kaostan payımıza düşenleri kaleme almaya çalışıyorum.
Çankırı'nın bugün için içinde bulunduğu durumu özetleyen iki yazının üzerine "Çankırı'da medyanın mevcut duruma katkıları" (!) ile birlikte ne yazık ki 'ol(a)mayan' Çankırı 'medya'sını da mercek altına almakta fayda var diye düşünüyorum.
Şöyle ki; 'İlgisizlik' öncelikle saksıdaki çiçeği öldüreceği gibi, kümeste hergün düzenli yumurtlayan tavuğu da yumurtadan keser!
Dört farklı gazetenin günlük olarak yayımlandığı ve benim de yakından takip etmeye çalıştığım 10 yılı aşkın sürede, tek bir gazetede dahi beni şaşırtan bir haber bugüne kadar yer almadı!
Evet... Almadı...
Böylesi bir durum mümkün müdür?
Tabii ki değil!
Bu durum eşyanın tabiatına aykırı! Lakin üzerinde konuştuğumuz kasaba (!) Çankırı ise ortaya çıkan sonuç hiç mi hiç şaşılacak, hayret edilecek bir durum değil...
x x x
Sözcü18'in geride bıraktığımız 10 yıl içerisinde gündeme taşıdığı onlarca 'yolsuzluk', yüzlerce 'eleştiri' haberlerinden 1 (bir) tanesi dahi yerel medyada yer almadı... Alamadı...
Geride bıraktığımız yıllarda bir gazete sahibi yaşamını yitirdi... Sonrasında aynı aileden bir kişi yine hayata gözlerini yumdu... Sonrasında 'taziye' mesajları içerisinde "Şehrimizin duayen gazetecisi" ya da "yılların gazetecisi" ya da "başarılı gazeteci" şeklinde çok sayıda cümle duyunca dayanamayıp isyanı bastığımda; "Sözünü ettiğiniz zat-ı muhteremin tek bir haberini bana hatırlatın da o arkadaş için ben de 'gazeteci' yakıştırmanızı kabul edeyim" dediğimde; "Doğru söylüyorsun, lakin bizim başka türlü cümle kurmamız yakışı kalmaz"(!) şeklinde yanıtları da bu kulaklar duydu!
Siz hiç günlük hayatınızda çorbacıya 'pideci', pideciye de 'çorbacı' dendiğine şahit oldunuz mu? Hele hele saçınızı kestirdiğiniz berbere durup dururken 'bu adam çok iyi dönerci' (!) diyebiliyor musunuz?
Lakin Çankırı'da 'matbaacı'lar 40 yıldır o sokaklarda 'gazeteci' kimliği ile dolaşmayı kendilerine meslek edinmişler!
Bu durumdan ben hiç mi hiç zarar görmüyorum! Bilakis fayda sağlıyorum!
Lakin, mevzuumuz benim fayda ya da zarar görmem değil... Yaşanan durumdan Çankırı zarar görüyor ey ahali!
Çankırı'nın içinde bulunduğu bugünkü dağınıklığın, bugünkü keşmekeşliğin, bugün diz boyu yaşanan rezaletlerin, rüşvetin, çıkarcılığın birinci sorumlusu medyanın ağırlıklı bölümünü teşkil eden 4 adet günlük gazetedir!
Bu gazeteler ne yaşanan rezaletleri yazarlar, ne dönen kirli dolapları sayfalarına taşırlar, ne de benzer konularda yazılmış yazılardan alıntılayarak okuyucularını haberdar ederler!
Bu gazeteler ve sahiplerinin tek amaçları vardır, Basın İlan Kurumu'nun ilan pastasına çöreklenmek!
Başkaca da hiçbir gaile ve endişe taşımazlar!
x x x
Diyebilirsiniz ki; "Ülkedeki gazetecilik farklı mı?"...
Bu konudaki yanıtım da; Bizler kendi kapımızın önünden sorumluyuz...
Öyle ya da böyle yaklaşık 10 yıl aşkın süredir Çankırı'nın dağında bayırında, köyünde - kasabasında elimde fotoğraf makinası gezdim-dolaştım...
Yine iddialı ve de okkalı bir laf edeceğim: Geride bıraktığım 10 yılda Çankırı ile ilintili olarak yaptığım haberlerin, gündeme taşıdığım sorunların 100'de birini gerçekleştirebilen tek bir 'gazete' sahibi arkadaş görmedim, göremedim!
Lakin bu gözler 'vergi rekortmenleri' listesine giren 'gazete sahibi' gördü!
Ne tuhaftır ki 'vergi rekortmenleri listesine' giren gazete sahibinin çalışanı, Yapraklı'daki yangına giderek iki kare fotoğraf çekemedi!
Konuyu gündeme getirdiğimde vergi rekortmeni gazete sahibi için "O kazandığı parayla matbaanın yerini satın aldı" demişlerdi!
x x x
Gelelim 'internet medya'sına!
Tüm olumsuzluklara karşın bu mecrada ter akıtan bir-iki samimi arkadaş mevcut! Lakin onların da içinde bulundukları sıkıntıları gözönüne aldığımda bugün için gerçekleştirdikleri hizmetin ötesinde fazla bir şey beklemek haksızlık olur...
Çankırı'da 'günlük gazete'lerin yıllık olarak devletten sağladıkları gelirin onda biri internet medyasında ter akıtan arkadaşlara verilse, iddiam odur ki şehirdeki habercilik anlayışı bugünkünden çok daha ileriye taşınabilir.
Bununla birlikte geride bıraktığımız 15 yıllık sürede ismini dahi anmak istemediğim ve Çankırı'nın kaderi üzerinde kirli oyunlar oynayan zat-ı muhteremin 'tek adamlı' yönetiminin getirdiği rüşvet ve çıkarcılık anlayışı çerçevesinde özel sektör reklamları da hakeden internet siteleri arasında dağıtılmadı!
Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan zat-ı muhteremi eleştirmeyen, onun hakkında övücü sözler söyleyen sayfalara reklam giderken, yaşanan rezaletleri sayfalarına taşıyan başta Sözcü18 olmak üzere bazı haber siteleri de pastadan hakettikleri payları ne yazık ki alamadılar!
x x x
Çankırı'da iş dünyası daha doğrusu işverenler firmalarının ticari reklamlarını tüm olumsuzluklara karşın yayınlarını sürdürebilme mücadelesi içerisinde bulunan haber portallarına verme gibi bir refleks göstermedikleri takdirde, 4 adet günlük gazetenin 'kısır' ve de 'öpücük bülten' yayımlama süreci içerisinde 'dar alanda kısa paslaşmalarına' hız kesmeden devam edebilirler.
Ve sonuçta geride bırakılan 15 yılda 'büyüme' senaryolarının bugün geldiği noktanın fotoğrafı olarak komşu Karabük'ün, öbür tarafta Çorum'un, hemen yanıbaşındaki Kırıkkale'nin ve Karadeniz yolu üzerindeki Kastamonu'nun içinde yaşadıkları Çankırı'dan nasıl da hızla büyüdüğünü ve de geliştiğini dudak bükerek seyretmelerini 'kader' olarak algılama yerine 'bu durumu bizler sipariş etmiştik' gerçeğini haykırmaktan başka seçenek kalmamakta...
Şunun altın çizmeliyim ki; Çankırı'nın dışa açılımı sahip olduğu 'medya' argümanlarını çoğaltmakla ve de mevcut olan 4 günlük gazeteye alternatif seçenekler aramaktan geçecek... Aksini düşünenler 'mevcut Çankırı'dan mutlu olanlar' demektir.
Saygılarımla...