"Bilindiği üzere Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonunun (IFAP) 1984 yılında aldığı bir kararla her yılın14 Mayıs günü Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır.  

 

Ülkemizde milli gelirin yüzde 14'ü, ihracatın yüzde 15'i, istihdamın yüzde 40'ı tarım sektörüne aittir. Sanayinin önemli bir bölümü tarıma dayalı olduğu gibi, tarımsal girdi talebiyle sanayi sektörünün önemli bir müşterisi durumundadır. Ayrıca, diğer sektörlere kaynak transferi sağlayan tarım sektörü, aynı zamanda, bu sektörde mevcut 1,5 milyon gizli işsizin, işsizlik sigortası gibi çalışmakta ve bu bakımdan adeta Sosyal Sigorta görevini yerine getiren, sosyal krizleri önleyen bir sektör durumundadır. Ekonomik sıkıntıların, üretimle aşılacağı bilincinden hareketle, tarımın tüm alanlarında ki üretime büyük önem verilmelidir. 

 

Tarım sektörünün bel kemiği olan çiftçilerimizin üretmeleri ve maliyetlerin düşürülmesi ile daha müreffeh yaşamasına ve iç huzurumuz ile sosyal barışımıza katkı sağlayacaktır. Sektörün rekabet gücünün arttırılması, ülkemizi ekonomik yönden güçlü kılacak, böylelikle köylülerimize ve çiftçilerimize çağdaş yaşam olanakları sunulabilecektir. Doğru politikalar ile tarımın, üreten, ülke gereksinimlerini karşılayan, dış satımda ağırlıklı yeri olan, kalkınmaya katkıda bulunan bir sektör durumuna getirilmesi en büyük isteklerimiz arasında yer almaktadır. 

 

Çiftçimiz için en büyük sorun, mazot, gübre ve tarım ilaçlarının maliyetlerinin yüksek olmasıdır. Çiftçimize verilen tarımsal desteklerin artırılması gerekmektedir.

 

Zirai üretimin her kademesinde alın teri olan çiftçilerin, üretim ve verimliliğinin artırılması, hayat standartlarının yükseltilmesi, ürettikleri ürünlerin dünya pazarlarına ulaştırılması, tarım politikalarının istihdam ve sosyal politikalar içinde ele alınmasının, zirai kalkınmada önemli bir yer almaktadır. Bu çerçevede tarımsal kalkınma hedefleri ve çalışmalarının kararlılıkla devam etmesi gerekmektedir. 

Tarım geleceğin en stratejik sektörü ve insanlığın temel ihtiyacı olan gıdanın temel kaynağıdır. Dünya nüfusunun tarım ürünlerine talebinin hızla artmasına karşın, tarım alanlarının azalması ve

muhtemel iklim değişiklikleri dünyada ciddi önlemlerin alınmasını gerektirmektedir. Bu duruma göre açlığın bir dünya sorunu olabileceği açıkça anlaşılmakladır. 

 

Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki ‘Türk çiftçisi üretemez ise Türkiye aç kalır'

 

‘Yarının tek reçetesi tarımdır.’

 

Bunun için çiftçimize ve tarım arazilerime sahip çıkmak zorundayız.

 

Tarım arazilerinin, sanayiye yem olmaması için yetkililerin, gerekli hassasiyeti göstermeleri gerekmektedir. Toprak bütünlüğünü bozmayarak, sanayi için alternatif yerler bulunarak, fabrikalar tarım alanları dışına çıkarılarak,  OSB’lere (Organize Sanayi Bölgelerine) kurulmalıdır.

 

Bu gün Dünyanın bir çok ülkesinde tarımsal üretimin ve üreticilerin hatırlandığı, tarımsal sorunlarımızın görüşüldüğü ve çiftçi için bayram havasında geçen bir gün olmasını diliyoruz.

 

Çankırı’da da  ekonominin canlanmasının tarımla olacağına inanıyoruz. Bu da sulu tarımla olacaktır.

 

Yılların özlemi inşallah Koyunbaba ve Hamzalı Barajları bitince yılda iki ürün veren sulu tarım arazilerine sahip olacağız. Emeği geçenlere müteşekkiriz.

 

Bu milletin gerçek efendisi olan çiftçilerimiz en güzel hizmetlere ve en iyi yaşam standartlarına layıktır.

 

Bu çerçevede tarımsal kalkınma hedeflerimiz ve çalışmalarımız kararlılıkla devam etmektedir. 

 

Başta Çankırı çiftçisi olmak üzere tüm çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyor, bol bereketli ve kazançlı bir hasat yılı geçirmelerini temenni ediyorum."

 

Sevginin, fedakarlığın, bağlılığın eşsiz temsilcileri olan annelerin de Anneler Gününü kutluyorum.

 

 

Nejat GAMZELİ

TZOB Yön.Kur.Üyesi

Çankırı Ziraat Odası Başkanı