Büyük ustaya veda… Ferhan Şensoy için Ses Tiyatrosu’nda tören düzenlendi

Büyük ustaya veda… Ferhan Şensoy için Ses Tiyatrosu’nda tören düzenlendi

Usta tiyatrocu Ferhan Şensoy, iki gün önce İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kalp damar hastalıkları ve solunum yetersizliği nedeniyle vefat etmişti. Şensoy için ilk tören Galatasaray Lisesi'nde düzenledi.

Tedavi gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi’nde 31 Ağustos günü vefat eden Ferhan Şensoy, son yolculuğuna uğurlandı.

Usta sanatçı için ilk tören Galatasaray Lisesi’nde gerçekleşti. Şensoy’un cenazesi daha sonra Beyoğlu Ses Tiyatrosu’na getirildi.

KIZLARI GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

Ferhan Şensoy’un kızları Derya Şensoy ve Müjgan Ferhan Şensoy, babalarının tabutunu görünce hıçkıra hıçkıra ağladı.

DERYA BAYKAL: BİLGELER ÖLMEZ

Sahneye çıkan Ferhan Şensoy’un eski eşi Derya Baykal, “Bu sahnenin üstünde örülmüş bir duvar önünde bir film sahnesi, her yer dökük kırık ama o kadar güzel dostları vardı ki Haluk İşmen seni burada söylemeden geçemeyeceğim her şeyi bu tiyatroya yatırdı, arkadaşları destek oldu ne kazandıysak o yıllarda bu tiyatro şu anda böyle yatıyordu, büyük bir iş başardılar. Tiyatro tekrar elden geçmek ister. Çivi çaktırmazdı bu tiyatroya. Çok güzel oyunlar oynadık çok güzel üç tane çocuğum var. Gerçekten çok güzel bir bağları vardı” ifadelerini kullandı. Derya Baykal sözlerini, ‘Ben Şimdi Şu an Mutfaktayım’ oyunundan bir bölüm okuyarak, “Bilgeler ölmez, var sayalım ölmedi” sözüyle bitirdi.

MÜJGAN FERHAN ŞENSOY: İNADINA SAĞLIK BABACIM

Müjgan Ferhan Şensoy, “Ne söylesem eksik kalacak… Size babamı anlatmaya kalkamam, onu en az benim kadar tanıyorsunuz. Babamı ne kadar sevdiğimden bahsetsem, biliyorum ki her biriniz ayrı ve özel olarak benim kadar seviyorsunuz. Küçükken, babamın bu kadar sevilen birisi olması, bu sevgiyi paylaşmak zorlardı beni. Onu en çok benim sevdiğimi ispat etmeye uğraşırdım. Birkaç gündür ve şu anda burada dururken bu sevgiyi sizlerle paylaşmak, bu özlemi bölüşmek yüreğimi biraz olsun hafifletiyor. Bir insanın kendini tüm benliği ve sahiciliğiyle gerçekleştirmesi ve bundan bir an olsun şüphe duymaması, geride kalanlara bıraktığı en büyük öğreti bence. Ölümden hiç korkmadı babam. Yaşamını anlamlı kılmaya kıymet verdi. Sayısız insanın aklına, fikrine ve kalbine ektiklerine bakınca anlıyorum ki hayat tam olarak böyle bir inatla yaşanmalı. Biz ailen ve sevenlerin bu inadı sürdürüp, bizden sonrakilere aktaracağız. İnadına sağlık babacım” diye konuştu.

DERYA ŞENSOY: SANA HİÇBİR ZAMAN DOYAMADIM BABA

Derya Şensoy ise üniversitedeyken babasına yazdığı şiiri okudu: “Üniversitedeyken biz babamla uzun bir süre ayrı kalmıştık, ona bir şiir yazıp yollamıştım. ‘Zamanlardan bir zaman çıksa gelse, ben o gün izlemeye doysam seni, hadi diyelim dünya tersine dönse ve okumaya doysam seni, hatta haftanın sekizinci günü aklına bile doyarım belki, ama sana hiçbir zaman doyamam baba.”

“BİR GÜN ELBET O MEYHANEYE GİDECEĞİZ”

Şensoy’un eşi Elif Durdu Şensoy da “İnsan birini kaybedince ona olan sevgisini, aşkını kaybedemiyor. Öyle duruyor bir yerde. İşin en zor tarafı da bu galiba. Hepimiz bir şekilde, uzaktan sevmeyi öğrenmek zorundayız. Çok fazla kaybettik bu yıl. Levent Ünsal, Rasim Öztekin, söylemesi bile çok zor, Ferhan… Bizim için çok zor günlerdi ve giderek güçleşiyor. Bir gün elbet biz de o meyhaneye gideceğiz. Umarım yerimizi hazırlamış olurlar” ifadelerini kullandı.

ŞEVKET ÇORUH: BENİ TİYATRODAN KOVMUŞTU

Törende konuşan oyuncu Şevket Çoruh, Ferhan Şensoy ile bir anısını anlattı:

“Söyleyecek birçok şey var. Ortaoyuncular Ailesi’ne başsağlığı diliyorum. Yeni mezun olmuştum. Ortaoyuncular’ın provasının bitmesini bekleyip tiyatroda olmak istediğimi söylemiştim o da beni kovmuştu. Şimdi onun emanetçisiyim. Söylenecek çok şey var, Ses Tiyatrosu’nu biz devam ettireceğiz, hepimizin başı sağolsun” dedi.

İMAMOĞLU: FERHAN ŞENSOY’UN ESERLERİ BİZLERE EMANET

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

“Türkiye'nin ve bence Türkçe'nin de en yaratıcı yazarlarından biriydi Ferhan Şensoy. Uluslararası bir sanatçıydı, dünya çapında bir sanatçıydı. Aynı zamanda güldürü geleneğimizin simgesi olan kavuğu bütün maharetiyle hepimizi düşündüren ve kendine has üslubuyla da güldüren çok değerli bir sanatçıydı. Ortaoyuncular Tiyatrosu ile bu sahnede belki de tiyatro tarihimizin en değerli eserlerini ortaya koymuştur. Bu sahneden Ferhan Şensoy'u izlemiş ve onu alkışlamış olmak benim gibi biliyorum ki birçok insanın da en özel en nadide hatıralarından biridir. Üstat şimdi de o ebedi yolculuğa çıkıyor. Bu güzel sahne, bize bıraktığı bütün eserleri, anlattıkları her şey bize yadigâr kalmıştır. Ben İstanbullu olarak İBB Başkanı olarak kendisine minnettar olduğumuz belirtmek isterim. Yetiştirdiği öğrencilerin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırladık. Ses Tiyatrosu'nun bu ülkenin kültür-sanat hafızasında ne kadar derin izler bıraktığını bir kez daha hatırladık. Aynı zamanda Ferhan Şensoy'un değerleri bıraktığı eserleri bizlere emanet, ismi de hepimize emanet. Bütün kurum ve kuruluşlar özel düşünceler üretecektir. Biz de ismini yaşatmak için özenle çalışacağımızı belirtmek isterim.”

Törende sanatçının gitar çaldığı ve oyunlarından bölümlerin yer aldığı bir film de gösterildi. Film gösteriminin bitmesinin ardından Ferhan Şensoy ayakta alkışlandı. Ardından Ferhan Şensoy’un sahnede bulunan tabutuna karanfiller fırlatıldı.

Törenin ardından Şensoy’un cenazesi cenaze namazı için Teşvikiye Camii’ne getirildi. İkindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından Ferhan Şensoy’un naaşı Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecek.

FERHAN ŞENSOY KİMDİR?

Ferhan Şensoy 26 Şubat 1951’de Samsun Çarşamba’da dünyaya geldi. Türk tiyatro, sinema ve televizyon oyuncusu; roman, deneme, günlük, televizyon dizisi ve film senaryoları yazarı, şair ve Ortaoyuncular tiyatro topluluğunun kurucusu olan usta isim Türk tiyatrosunda kendine özgü bir yer edindi. Tek kişilik oyunu Ferhangi Şeyler, 1987 yılından beri aralıksız devam eden en tanınmış oyunu olan Şensoy, Kel Hasan Efendi’den günümüze gelen Ortaoyuncuları Kavuğu’nu Münir Özkul’dan devralmış ve Rasim Öztekin’e devretmişti. Galatasaray Lisesi’nde de bir süre okuyan Şensoy, 1970 yılında Çarşamba Lisesi’nden mezun oldu.

1971 yılında Grup Oyuncuları çatısında ilk profesyonel oyunculuk deneyimini yaşayan Şensoy, 1972-1975 yılları arasında Fransa ve Kanada'da tiyatro eğitimine ve çalışmalarına Jerome Savary, Andre-Louis Perinetti gibi isimlerle devam ederken Montreal'de Ce Fou De Gogol adlı oyunuyla 1975’te En İyi Yabancı Yazar ödülünü aldı. Yine Montreal’de Theatre De Quatre – Sous’da da, yönetmenliğini yaptığı, Harem Qui Rit isimli müzikalde oynadı. Aynı yıl Türkiye’ye döndü.

Nisa Serezli-Tolga Aşkıner Tiyatrosu’nda oyunculuk yapan Şensoy, yine 1976 senesi içinde, TRT’ye ve Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda çeşitli skeçler yazdı. Stardust Gece Kulübü’nde yazdığı Dedikodu Şov isimli bir kabare gösterisini, Adile Naşit, Perran Kutman, Pakize Suda, Sevda Karaca ve İstanbul Gelişim Orkestrası’yla sahneleyen Şensoy, aynı kulüpte, Arda Uskan'ın yazıp Fuat Güner’in müziklerini yaptığı Kukla ve Kuklacı Kabare gösterilerinde rol aldı.

1978’de ilk kitabı Kazancı Yokuşu’nun yayınlanmasının ardından, yönetmenliğini Temel Gürsu’nun yaptığı Kızını Dövmeyen Dizini Döver ile ilk kez bir film çalışması yapan Şensoy, aynı yıl Mete İnselel ile Anyamanya Kumpanya Tiyatrosu’nu kurdu ve kendi eseri olan İdi Amin Avantadan Lavanta oyununda rol aldı ve yönetmenlik yaptı. Onlarca ödül alan sanatçı aynı zamanda çok sayıda kitap kaleme aldı. Televizyon dizileri ve sinema filmlerinde de yer aldı.

1988'de Derya Baykal ile evlenen Ferhan Şensoy 2004 yılında boşandı. Müjgan Ferhan Şensoy ve Derya Şensoy adlı iki kızı var.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler