Burhan Kuzu'dan 'kuzu kuzu' itiraf!
Eski AKP milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Burhan Kuzu, “uyuşturucu baronu” Zindaşti’yi tahliye eden hâkimi aradığını ancak baskı yapmadığını savundu.
Yargı üzerinde baskı kurarak İranlı “uyuşturucu baronu” Naci Şerifi Zindaşti’yi tahliye ettirdiği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan eski AKP milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun ifadesine Cumhuriyet ulaştı. Zindaşti’yi tahliye eden hâkimi aradığını ancak baskı yapmadığını savunan Burhan Kuzu, “Eski bir öğrencim olan Zindaşti’nin avukatı İlker, uzman görüşü şeklinde hukuki mütalaamı mahkeme hâkimine bildirmemi istedi. Talimat ve telkinde bulunmaksızın düşüncemi iletmek amacıyla Cevdet Özcan’ı telefonla aradım. Eğer delil yoksa tutuklanmanın bir tedbir olduğunu serbest bırakılabileceğini söyledim” dedi.
BULUŞMA ET LOKANTASINDA
Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre; Zindaşti’nin kızı ve şoförünün öldürülmesi olayının azmettiricisi olduğu iddiasıyla yargılanarak beraat eden Orhan Ünğan’ın şikâyeti üzerine hakkında nüfuzunu kullanarak yargıya baskı yaptığı iddiasıyla soruşturma başlatılan Burhan Kuzu, 6 Mart’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu’na ifade verdi. Zindaşti’yle 2011 yılında ortak tanıdıkları vasıtasıyla tanıştığını anlatan Kuzu, Cumhuriyet’e yayımlanan fotoğrafın Ankara’da bir et lokantasında çekildiğini söyledi. Zindaşti’nin vatandaşlık konusunda kendisinden yardım talep ettiğini belirten Kuzu, gazetemizde yayımlanan ve soruşturma dosyasında yer alan mesajlaşmalarla ilgili olarak da “Böyle bir mesaj yazdığımı da hatırlamıyorum. Herhangi bir şekilde ihale takibi veya başka bir işlem takibi söz konusu değildir” dedi.
‘UZMAN GÖRÜŞÜ’
Firari durumdaki Zindaşti’nin avukatı İlker Dağlı’nın eski bir öğrencisi olduğunu ve Ankara’da kendisini ziyaret ettiğini anlatan Burhan Kuzu, “Tutukluluk süresinin dolduğunu belirtti ve bu konuda görüşümü sorarak bir nevi danıştı. Ben de eğer delil yoksa tutuklanmanın bir tedbir olduğunu serbest bırakılabileceğini söyledim. İlker de kanunen engel bulunmayan uzman görüşü şeklinde hukuki mütalaamı mahkeme hâkimine bildirmemi istedi. Ben de bu çerçevede en ufak bir mahkemeye talimat ve telkinde bulunmaksızın düşüncemi iletmek amacıyla İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan’ı telefonlar aradım. Kendisine Zindaşti’nin hakkında delil bulunmadığını ve tutuklama süresinin dolduğunu iddia ettiklerini söyledim. Ancak herhangi bir şekilde tutukluluğun devamı veyahut tahliye edilmesi gerektiği hususunda bir görüş bildirmedim” dedi.
ÇELİŞKİLİ TARİHLER...
Zindaşti’nin tahliyesinden sonra itiraz mercii olan 6. Sulh Ceza hâkiminini de aradığını belirten Kuzu, mahkeme hâkimini kendisine itirazı kabul ettiğini ve şahıs hakkında tutuklama kararı verdiğini söylemesi üzerine telefonu kapattığını söyledi. İfadesinin başında Zindaşti ile 2011’de bir kere görüştüğünü söyleyen Kuzu’nun ifadesinin sonlarına doğru “Zindaşti’yi en son ne zaman görüştüğümü hatırlamıyorum ancak 2014 yılı olabilir diye düşünüyorum. O tarihten sonra herhangi bir şekilde görüşmedim” demesi dikkat çekti.
‘MAĞDURİYET GİDERDİM!’
Burhan Kuzu, Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) müfettişlerine ifade veren savcı ve hâkimlerin “Ankara’dan sürekli arıyordu. İran ile ilişkiler için serbest kalmalı” şeklindeki ifadelerin hatırlatılması üzerine ise kendisini şu ifadelerle savundu: “Ben binlerce hukuk fakültesi öğrencisine hocalık yaptım. Çok sayıda hâkim, savcı öğrencim vardır. Bu nedenle hâkimler ve savcılar ile sıklıkla görüşürüm. Bu görüşmelerimde herhangi bir art niyetim yoktur. Siyasetçi kimliğim de var. İnsanların mağduriyetini giderecek talepleri idari makamlara iletirim.”
Mesleğinin verdiği kişisel duruşunun ve dünya görüşünün gereğince hiçbir şekilde yargıya baskı yapmadığını savunan Burhan Kuzu, hakkındaki iddiaların FETÖ kumpası olduğunu savundu. Kuzu, “Özellikle FETÖ silahlı terör örgütü ile mücadelede ön plana çıkmış bir kişiyim. Bundan dolayı hedef haline getirilme ve bana kumpas kurulması söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı.
SAVCININ SORMADIĞI SORULAR
Dosyada şikâyetçi sıfatıyla yer alan Orhan Ünğan’ın soruşturma dosyasına Kuzu’ya sorulmak üzere gönderdiği sorular savcılık tarafından sorulmadı. Ünğan’ın sorulmasını istediği sorulardan bazıları şöyle:
- İçişleri Bakanlığı’na gidip Zindaşti hakkında yapılan soruşturmanın durdurulması için talepte bulundu mu?
- Tüm bu olayların ve müdahalelerin sonucu benim hapiste olmam ve Zindaşti’nin firari olarak dolaşması, husumetimiz olması sebebiyle öç almak için kardeşim İlhan Ünğan’ın katledilmesine vesile olmasından ötürü Burhan Kuzu’nun yüzüne bulaşmış olan kardeşimin kanını görmekteyim. Bu Kuzu’nun vicdanını bir nebze olsun sızlattı mı?”
HÂKİM ÖZCAN YARGITAY’DA YARGILANACAK
Zindaşti ve 3 adamını tahliye eden hâkim Cevdet Özcan hakkında geçen ay Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iddianame hazırlanmıştı. İşadamı Doğan Kasadolu’nun “ihbar eden” sıfatıyla yer aldığı iddianamede, Özcan’ın Zindaşti’yi tahliye etmesi karşılığında rüşvet aldığı anlatıldı. Özcan’ın avukatlar Oktay Bağatır ve Servet Haznedar’dan üzerinden seri numarasının bir şifre olarak kullanıldığı 10 liralık banknot alarak Kapalıçarşı’da bulunan bir kuyumcuya gittiği kaydedildi. Özcan’ın bu banknotu verdikten sonra kuyumcudan 3.5 milyon dolar aldığı belirtildi. Özcan iddianamenin kabul edilmesiyle “rüşvet almak” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından Yargıtay’ın ilgili dairesinde hakim karşısına çıkacak.
SAVCILIK: SORUŞTURMA SÜRÜYOR
İstanbul Barosu Başkanlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir dilekçe vererek Kuzu ile ilgili yürütülen soruşturmanın durumunun bildirilmesini talep etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından baroya soruşturmanın devam ettiği anlamına gelen “Prof. Dr. Burhan Kuzu hakkında soruşturma dosyasının derdest olduğu hususunda, bilgi ve gereği rica olunur” yanıtı verildi.