Bu sese kulak verin
O'nu tüm Çankırı yakından tanıyor... Protest kimliğiyle ne düşünüyorsa, ne yaşıyorsa açık ve net ortaya koyuyor... Orhan Yılmaz'dan söz ediyoruz...
Bazıları için Çankırı'da yaşamak zor... Hele hele Orhan Yılmaz kadar protest bir kimlik sahibiyseniz bu durum, sizin yaşam alanınızı daha da daraltır... Yaşadığınız alan daraldıkça çok daha hırçınlaşırsınız... Kurulmuş kuralları hiçe sayarsınız... Ancak Orhan Yılmaz yaşam alanı daraldıkça kuralları hiçe saymak yerine tam aksine, çok daha kuralcı oluyor! Fakat bu durum da protest Orhan Yılmaz'ın yaşadığı problemleri çözmesine yetmiyor...
Çünkü Orhan Yılmaz, sorduğu sorulara yanıtlar arıyor... Her T.C. vatandaşının hakkı olan "hak"lardan faydalanmak istiyor... Ama nafile... Önüne çıkartılan angaryalardan Orhan Yılmaz nefes dahi alamıyor... Ve Orhan Yılmaz'ın son feryadı: Ben bugün açım!
Sözcü18 Haber Merkezi olarak Çankırı'da yaptığı her davranışın "olay" olarak görüldüğü (!) Orhan Yılmaz'ın feryadını "toplum sorumluluğu" penceresinden ele alarak paylaşma gereği duyduk ve bir adım daha öteye taşımanın gayretiyle "Bu sese kulak verin" diyoruz. İşte Orhan Yılmaz'ın haber merkezimize gönderdiği son çağrı:
"BEN BUGÜN AÇIM...
Sitenizdeki bazı haberlerin altına attığım yorumlardan beni tanıyorsunuzdur. Bu yazıyı yayınlamak ya da yayınlamamak tamamen vicdanınıza kalmıştır.
Basit usulde vergi mükellefiyim. Bahçeler bölgesinde tarım yapmak için mücadele vermekteyim ve ben bugün açım. Evet yanlış anlamadınız ben günü aç geçireceğim.
Şu anda bu şehrin demokrasi ve adaletini sağlayanlar Kültür Merkezinde polis teşkilatının kuruluşu kutlanmaktadır. Vatandaşın can ve mal güvenliğini koruma görevi polise düşüyorsa insanların insanca demokratik bir düzende yaşamasını sağlamak sana düşüyor Sayın Çankırı Valisi.
Bir yerlerden başlamak gerekliydi. Geçen hafta Pazar Pazarına mal çıkarttım. Yeşil soğan ve muhtelif çiçek ve fideler. Yasal üretici belgesi ve sertifikasıyla. Pazarın kurulmasını ve her esnafın yerine yerleşmesini bekledim.
Yenimahalle polis merkezinin karşısındaki Pazar Pazarına girişteki kaldırım üzerinde çilek satan esnafımızın yanı boştu. Önce onlara sordum buraya açarsam sizlere zararı olur mu. 'Biz karışmayız' dediler açtım. Yanıma ince köy ekmeği satanlar da geldiler. Bir süre sonra köylüleri yanımdan zabıtalar kaldırarak bir saat ve elektronik satıcısını yanıma getirdiler.
Bugün 09.20 zabıtalar gelerek yanımda ıspanak satan köylüye ürünü oradan kaldırmasını söylediler. Köylü yanında bulunan çilek tezgahını göstererek 'burayı da kaldır' dedi. Zabıtanın cevabı çok güzeldi:
- 'O çilek satıyor! Burada yeşillik satmak yasak'. (!)
Karga tulumba vatandaşın malına el koydular. Sonra bana dönüp 'sen de kaldır' dediklerinde ben de çilek tezgahını gösterdim. Aynı hareketle dağdan ot yolar gibi malımız aracın kasasına atıldı. Neye el koyduğu sayılmadan mal için tutanak tutulmadan bir zabıt varakasıyla.
Evet sayın Çankırı Valisi senin mülki amiri olduğun bu dağbaşı yaylasında ben açım. Çilek satanla benim aramda ne fark var? O da işgaliye veriyor ben de! O da T.C vatandaşı ben de. Farkımız nedir?
Köy pazarında mal satan kamyoncu esnafının farkı nedir?
Sebze meyve arasında elbise hırdavat satanların farkı nedir?
Yarın sorumlular hakkında adalete, devlete başvuracağım engel olacakmısın yine koruyup kollayacak mısın?"