Bizi hiç kimse diz çöktüremez

"Bizi hiç kimse diz çöktüremez"

Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşuyor...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında milletvekillerine hitap ediyor.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
 
İktidar sorumluluğunu üstlendiğimiz andan itibaren her yılı rekorlarla kapattık. 2012 yılı ihracatımız dünyadaki tüm olumsuzluklara rağmen 152 milyar dolar olarak gerçekleşti.
 
"IMF'YE 5 MİLYAR DOLAR BORÇ VERECEĞİZ" 
 
2012'de İMKB 100 endeksi ortalama 64 bin olarak gerçekleşti. Bu rakam 2002'de 11 bin seviyesindeydi. Göreve geldiğimizde IMF'ye 23 milyar dolar borcumuz vardı. Şimdi bu borç 1 milyar doların altına indi. İnşallah mayıs ayına kadar yapacağımız iki ödemeyle bu borcu bitireceğiz ve yaptığımız görüşmeler sonunda IMF'ye 5 milyar dolar borç vereceğiz. AK Parti'nin 10. yılda Türkiye'yi nereden nereye getirdiğini görmeyenler, projelerimize baksınlar. Projelerimizde emeği geçenlere milletimiz adına şükranlarımı ifade etmek istiyorum.
 
"BİZİ HİÇ KİMSE DİZ ÇÖKTÜREMEZ" 
 
Son haftalarda başlayan daha önceki sürecin devamı olan süreçle ilgili ayrıntıları paylaşmak istiyorum. Biz millet olarak hem ecdadımızla hem ahvadımızla istiklale yeryüzündeki her milletten daha aşığız, daha tutkunuz. İstiklal ve hürriyetimize yönelik her saldırıya karşı kükremiş bir milletiz. Bu topraklar üzerinde millet 75 milyonun tamamıdır. Altını çizmek istediğim husus şudur. Bin yıl önce olduğu gibi bugün de yarın da istiklalimize ve hürriyetimize yönelik her saldırı karşısında ecdadımız gibi topraklarımızı kahramanca savunmak noktasında en küçük bir tereddüdümüz olmaz, olamaz. Bizi hiç kimse diz çöktüremez. Bizi hiç kimse teslim alamaz. 
 
İstiklal Marşı’mız “Korkma” ifadesiyle başlar. Biz 75 milyon ve 75 milyonun ecdadı hiçbir zaman korkmadık, başımızı öne eğmedik. Bundan sonraki bin yıl boyunca da bizler de torunlarımız da hiç tereddüt etmeden bu toprakları savunmaktan asla ve asla savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Tek bir şehidimizin dahi aziz hatırasına leke sürmedik, sürdürmeyiz. Bu aziz milletin değerlerinin çiğnenmesine müsaade etmeyiz.
 
"BİZ FARKLIYIZ"
 
Birileri sadece ama sadece kendi ırkını seviyor olabilir. Birileri sadece Türkleri, birileri sadece Kürtleri seviyor olabilir. Birileri nefretin kanın diliyle konuşuyor olabilir. Ama biz farklıyız. Biz insanı ve insanları seviyoruz. Biz yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Bu terör sürecinde 30 yıldır süre gelen bu kayıplarda bir yanlış olduğunu defalarca ifade ettim. 
 
"MEŞRU YASAL DEĞERLERİMİZLE
ÖRTÜŞEN HER YOLU DEVREYE ALDIK" 
 
Evet bir tarafta bizim kahraman Mehmetçiğimiz şehit oluyor, diğer tarafta dağdaki terörist etkisiz hale getiriliyor. Ama dikkatinizi çekiyorum, acı aynı ocağa düşüyor. Kurşun hangi adrese giderse gitsin analar oluyor. Eli değil, ayağı öpülesi analar oluyor. İşte biz 10 yıldır bu acıyı sonlandırmanın mücadelesi içindeyiz. Biz 10 yıldır anneler ağlamasın diye bedenini yüreğini ortaya koyan bir iktidarız. Biz 10 yıldır bir yandan topraklarımızı savunurken, annelerin gözyaşını dindirmenin telaşı içindeyiz. Meşru yasal değerlerimizle örtüşen her yolu devreye aldık. 
 
Biz 1980’lerde Diyarbakır zindanlarında nelerin yaşandığını çok iyi biliyoruz. İşkence yapanların şahsında insanlıkta vicdanda biliyoruz ki kurumuştur. İşkenceciler aynaya baktıklarında aynadaki görüntüleri bile kendilerinden utanmıştır. Ama ben burada bir şeyi söylemek zorundayım. Bu ülkede insanlar düşüncelerinden inançlarından dolayı sadece Diyarbakır zindanında zulüm görmediler. Mamak’ta, Metris’te yaşatılanlar dışarıda farklı gruplara aynı derecede vahşice yaşatıldı. Gerek bu salondaki, gerek bu salon dışındaki yüzbinlerce kardeşim bu zulmü iliklerine kadar yaşadılar.
 
"NAMAZ KILIYORUZ DİYE BİZİMLE ALAY ETTİLER" 
 
Namaz kılıyoruz diye bizimle alay ettiler. İmam hatipliyiz diye bizi aşağıladılar. Sakalı olanı, selamün aleyküm diyenleri bile ötelediler. Kitaplarımız yasaklandı. Gazetelerimiz dergilerimiz partilerimiz kapatıldı. Siyaset yapmanın önünü türlü engellerle tıkadılar. Bizzat benim en yakın arkadaşlarım kalleşçe şehit edildiler. Eşi başörtülü olduğu için işinden atılanlar oldu. Kendi öz yurdunda kendi vergisiyle yapılmış okullarda okuyamayan çocuklarımız oldu. İnsanlarımızın iş kurma okuma hakkı kısıtlandı. Bir çoğunun hayat hakkı elinden alındı. Çirkin senaryolarla komplolarla inançlarımız ayaklar altına alınıp çiğnenmek istendi.
 
"ONLAR VURDU BİZ BÜYÜDÜK"
 
Birileri Diyarbakır zindanlarında feryat ederken bizler de büyük Türkiye hapishanesi içinde öz vatanında parya muamelesi gördük. Ama dikkatinizi çekiyorum. Hiçbir zaman elimize silah almayı aklımızın ucundan bile geçirmedik. Sokağa çıkıp anarşiyi üretmeyi aklımızdan geçirmedik. Çünkü biz düşüncelerimize inandık. İnançlarımıza güvendik. Biz aziz milletin her bir ferdiyle bizimle birlikte olduğuna yürekten iman etti. Onlar vurdu biz büyüdük. Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer olduğunu aklımızdan hiçbir zaman çıkartmadık.
 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
Önceki ve Sonraki Haberler