Merhaba sevgili dostlar... Merhaba...

2016'nın 29 Kasım günü Marmaris'te başlayan ve 31 Mart 2017 gecesi Çorum Kapalı Cezaevi'nin demir parmaklıkları önünde büyük oğlum Oğuz'la sarılmamızla son bulan 123 günlük 'tutsaklık' serüveninden sonra 'fabrika ayarları'na dönüş yolculuğumuz yeniden başlamış bulunmakta.

Yaşadığım o 123 günlük serüvenin 40 yılı aşkın bir süredir peşinde koştuğum 'haber'le beni götürebileceği en dip noktayı yaşattığını bilmenizi isterim.

O nedenle bundan sonraki 'haber' yolculuğumuzun yaşadığımız süreç içerisinde beni olası götürebileceği yerleri hiç mi hiç merak etmediğimi de belirteyim!

Sahip olduğum 'gazeteci' kimliğimin 'sokaktaki sade vatandaşın sadık köpeği' olmayı başarmış birisi olarak, 'sahibinin kuduz köpekleri'yle mücadeleyi de dün olduğu gibi bugün ve yarın da sürdürmekteki kararlılığım bir gram dahi eksilmedi.

Ülkemizin içinde bulunduğu kaos ortamında 'özgün habercilik' kavramının hangi ölçülerde yapılabildiğini sormak ve de bunun cevabını aramak beraberinde yeni tartışmalara neden olmakta. Ancak görünen gerçekler de, yaşanan onca karmaşa içerisinde sağduyusunu kaybetmemiş vatandaşımın da 'mahallede durmaksızın çalan davul' sesinden (her ne kadar makarnacı tayfasının mutlu olduğunu görsek de) olabildiğince rahatsız olduğu bilinen bir gerçek...

2003'den bu yana ülkeyi yöneten siyasi iktidarın 80 milyonu 'karpuz' misali ikiye böldüğü gerçeğini yaşadığımız bu yıllarda 'değerler' manzumesi içerisinde 'insan' olabilmenin gayreti yerine 'yalakalık' ve de 'inkarcılık' reflekslerini geliştiren mesleki grupların içerisinde 'gazeteci' kimliklerini görmek de şahsımı ziyadesiyle üzüntüye sevketmekte...

Tabi ki sokaktaki sade vatandaşın da yaşam mücadelesi içerisinde en fazla ihtiyaç duyacağı 'yargı' ve güvenlik mensuplarının da içerisinde benzer çürümenin hızla yayıldığını üzülerek gözlemlemekteyiz...

Bütün bu olumsuz gelişmelere karşın, 'hiç mi umut yok' diyebilirsiniz!

Tabi ki 'umut' var...

Ülkede her dalda yaşanan 'çürüme' yerini yeni filizlere bırakmakta...

Ülkenin dört bir yanında yeşeren yeni filizlerle birlikte Anadolu yeniden çimlenecek...

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet, bugün yaşadığı kaostan çıkmayı da başaracak...

Sözcü18 de kendi payına düşeni yerine getirmeyi dün olduğu gibi bugün ve yarın da başarma yolunda ter akıtacak...

Bir kez daha Merhaba Dostlar...