'Beni kimse mahvedemez'
Gürsel Tekin, ZAMAN'dan Nuriye Akman'a konuştu...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi için aday adayı olan Gürsel Tekin, röportajında iddialı konuştu. Sarıgül ile aralarındaki rekabeti fıkrayla anlattı anketlerdeki farkını hatırlattı.
Zaman'dan Nuriye Akman'a konuşan Gürsel Tekin Sarıgül'ün adının MYK'da bile konuşulmadığını söyledi. Anketlere göre halkın kendisini desteklediğini söyleyen Tekin, soyadına vurgu yaparak 'Beni kimse mahvedemez' dedi.
"İstanbul sahipsiz ve çaresiz değil” diyerek Sarıgül’ün pazarlık gücünü kırabildiniz mi?
Otuz yıldır CHP’deyim. Mal sahibiyim. Mal sahibi bir insanın, bir siyasi partinin yöneticisinin bir talepte bulunması doğaldır. Medyada sekiz aydır Sarıgül tartışması devam ediyor. Tek bir gün MYK’mızda Sarıgül’ün S’si geçmiş değil.
Bizi oyaladınız mı o zaman?
Hayır, hiç öyle bir şey yok. Asla. Siyasi partilere katılmanın kuralları var. Sayın Sarıgül de gelebilir, bir başkası da gelebilir. Ama böyle uza uza nereye kadar!
MYK’da konuşulmuyorsa kapalı kapılar ardında mı konuşuluyor bu işler?
Kapalı devre siyaseti bilmem ben. Sayın Sarıgül’ün gelme talebi elbette olabilir. Bu konuda bize sorulan sorulara çok net cevap verdik. Bizde sorun yok. Sorun Sayın Sarıgül’de. Geldi de ret mi edildi yani?
Pazarlıklar sürüyor demek ki...
CHP pazarlık partisi değildir. Hem benim dışımda üç tane arkadaşımız daha var.
Sizin gibi bir “mal sahibi” varken onlara düşer mi bu iş?
Efendim, niye düşmesin. İstanbul halkı kabul görürse başımın üstüne. Siyasette rekabet olmasa demokrasi olur mu?
Sarıgül sizce neden CHP için yanlış bir adaydır?
Öyle bir şey demedim ben.
Aslı Aydıntaşbaş’a “CHP sadece 28 Şubat mimarlarının desteklediği adaya kalmayacak kadar önemli.” demediniz mi?
Elbette önemli ama ben Sayın Sarıgül ismini vermiş değilim.
Sarıgül’e kalmadık diyorsunuz ama...
Elbette yani, Sayın Sarıgül gelmezse CHP adaysız mı kalacak? Bir kamuoyu yoklama şirketinin sahibi, televizyonda ‘Gürsel Tekin aday olmamalı.’ diyor. Gazeteci çıkıyor, ‘Gürsel Tekin partiyi bölüyor.’ diyor. Bu cümleler akıl dışıdır. Herkes haddini bilecek. Kimsiniz siz yaa!
CHP’nin kanmaması gereken şu 28 Şubat’ın mimarları kimler?
Ben bilemem. Ona siz bakacaksınız. Sayın Sarıgül’ün İstanbul ile, demokrasi ile ilgili hayallerini bilmemiz gerekiyor önce.
CHP’den aday olacak birinin 28 Şubat’ı desteklemesinin ne sakıncası var? Bizzat CHP desteklemişti zaten...
Her siyasi partide zaman zaman hatalar, yanlışlar olabilir. 28 Şubat’ta kısmen arkadaşlarımızın yanlış demeçleri oldu. Ve 28 Şubat süreci bizi barajın altında bıraktı. Bunu hepimizin bilmesi lazım. Bizim Cumhuriyet Halk Partisi olarak gayrimeşru darbeleri desteklemek gibi bir düşüncemiz söz konusu olamaz. Hani iktidar 28 Şubat ile hesaplaşacaktı? Ne zaman hesaplaşacak? Niye bu meselelerin parasal kısmıyla kimse hesaplaşmaz?
Sizin lobiniz yok, Allah’ınız varmış, öyle mi?
Evet öyle.
Allah’ınızla birlikte Sarıgül gibi bir de lobiniz olsaydı fena mı olurdu?
Lobim var benim. Elhamdülillah lobi dediğimiz İstanbul halkıdır. Benim hiç öyle özel bir lobim olmaz.
Büyük işadamlarının desteğini almadan kim kazanmış bugüne kadar İstanbul’u?
Nurettin Sözen.
Nurettin Sözen’in bıraktığı miras çok mu parlaktı?
O ayrı bir soru. Lobilere rağmen kazanmadı mı? O günkü gazeteleri açın, yüzde 68 manşetleriyle karşı karşıyaydı.
Sarıgül’den 20 puan öndeyim
Sarıgül’e karşı ne üstünlüğünüz var sizin?
Projelerim, hayallerim...
Onun ciddi bir belediyecilik deneyimi var ama...
Dünya konuştu benim belediyecilik deneyimimi. 10 yıl belediye başkan vekilliği yaptım. Kadıköy’e sorun, 10 yıllık süre içinde Gürsel Tekin’e gittiğimizde işimiz çözülmedi diyen bir vatandaş varsa çok üzülürüm. Hayatı kolaylaştıran, pratik çözüm getiren bir siyasetçiyim. Belediyeciliği iddia ediyorum, herkesten daha iyi bilirim.
Sizin eğitiminiz ne üzerineydi?
Lise mezunuyum ben, hiçbir şey yok.
Haylazlıktan mı okumadınız, imkânsızlıktan mı?
Hiç haylazlığım yok, hep çalışan bir insandım. Olmadı. 80 sonrası imkân oldu, çok şey yapamadım.
Anketler Sarıgül’ü sizden daha yüksekte gösteriyor...
Geçen hafta ORC (Objective Research Center) tarafından yapılan bir kamuoyu yoklamasında 20 puan ben öndeyim. CHP’ye oy vereceğini belirten seçmenlere sorulmuş: Partinizin İstanbul Belediye başkan adayı kim olmalı? Yüzde 50 benim, yüzde 30 Sayın Sarıgül’ün. AKP’nin yapmış olduğu başka bir yoklamada da 3 puan ben öndeyim. Bakın biz aday adayları olarak oyun sahasına çıkacağız. Ocak ayında çapraz iki farklı kamuoyu yoklamasına bakarız. Kim benden bir puan öndeyse şapkamı çıkarırım.
Ocak çok geç değil mi?
Hayır, 7 Şubat’tan önce başvuramıyorsunuz.
Genel başkan yardımcılarından Gökhan Günaydın, bir TV programında dedi ki kasımda en geç aralıkta adaylarımız belli olur...
Resmi tarih 7 Şubat. Ondan önce açıklayabilirsiniz, önemli değil. Ama ben de diyorum ki kasımdan aralığın 15’ine kadar bir takvim koyulur, 45 gün içerisinde aday adayları İstanbul ile ilgili hayallerini, projelerini anlatır. Hangi aday arkadaşımız olursa olsun, İstanbul’u alacağız.
Kılıçdaroğlu’na İstanbul’u teslim etmeyen seçmen, size neden versin ki?
Verir.
Niye? Daha mı iyisiniz Kılıçdaroğlu’ndan?
Efendim kişi olarak değil, İstanbul’un çok birikmiş sorunları var. Çözülmemiş sorunlarını çözmeyi taahhüt ediyoruz.
O zaman da vardı bu sorunlar...
O zamanın siyasal koşulları ile bugünkü koşullar çok farklı. 2009’da 1 milyon 700 bin seçmen sandık başına gitmemişti. Gezi Parkı evinde sandık başına gitmeyen insanları sandık başına getirecek. Bu 1 milyon 700 bin sandık başına geldiğinde tereddütsüz biz kazanacağız.
Aday adaylığından ilçe belediye başkanlarını belirleme yetkisi sizde kalmak şartıyla Sarıgül lehine vazgeçeceğiniz söyleniyor...
Bunları kirlilik ve hakaret olarak kabul ediyorum. Ben kapalı devre siyaset yapmam. Ben pazarlamacı değilim. Ben CHP’liyim.
SARIGÜL FIKRASI
Sarıgül’le sizin durumunuza dair bir fıkranız var mı?
İmam namaza başlarken cemaati uyarır; “Saflarımızı düzgün ve sık tutalım, aksi halde araya şeytan girer!” diye. Arka sıralardan bizimki söylenmiş; “Kardaşum bırakın iki rekat da şeytan kılsın, belki imana gelir!”
İSTİFA DİLEKÇEMİ KILIÇDAROĞLU YIRTTI
2009’da Kılıçdaroğlu’nun aldığı puandan birkaç puan fazla alırsanız, kendinizi başarılı addedecek misiniz?
İktidar olmadığım sürece başarılı addetmem.
Seçimi alırsanız, ‘Senin kazanamadığını ben kazandım.’ diyerek, Genel Başkan’a karşı da bir güç kazanmış olursunuz...
Hayır, ben Genel Başkan ile öyle bir güç yarışı içerisinde olmam. Ben Sayın Genel Başkan’ın yardımcısıyım. Arkadaşıyım, kardeşiyim ben onun.
Mayıs ayında epey bir dalgalandınız. İstifa ettiniz. Sizi pasifize etmişlerdi. O zaman kardeşi değil miydiniz?
Hiç de pasifize etmediler beni.
Ohoo! Neler neler oldu? Epey bir gerginlikler yaşadınız. Şimdi onlar geçti mi artık?
Ben itirazlarımı açık söyleyen bir insanım. Kapalı devre siyaseti bilmem. Beni üzenler hatalarını kabul ettiler, fark ettiler.
Genel Başkan da dâhil mi buna?
Hayır. Genel Başkan ısrarla benim bu konuda istifa etmemem gerektiğini söyledi. Hatta istifa dilekçemi yırttı. Ama ben istifa ettim.
İstifa edince kıymete mi bindiniz?
Oluyor bazen, siyasette oluyor.
TEKİNSİZİM BENİ KİMSE MAHVEDEMEZ
Aday olamazsanız yine istifa eder misiniz? Hani mülk sahibisiniz ya, dışarıdan birinin gelmesi sizi mahveder yaa!
Beni hiç kimse mahvedemez. Benim adım Gürsel, soyadım da Tekin.
Dikkaat! Tekin değilim, tekinsizim ben diyorsunuz yani!
Bazılarının öyle görmelerinde fayda vardır.
Baykal destekliyor mu sizi?
CHP’li bütün arkadaşlarım destekliyor.
Yalan! Sarıgül lobileri de var partinizde. Mesela Loğoğlu, mesela Keskin...
Olabilir. Bazı arkadaşlarımız farklı düşünebilir. Ama ağırlıklı olarak arkadaşlarım beni destekliyor.
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.