Başbuğ hakkında iddianame kabul edildi
İnternet Andıcı soruşturması kapsamında tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi
İnternet Andıcı soruşturması kapsamında tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hakkında 'darbeye teşebbüs ve örgüt yöneticiliği' suçlamasıyla hazırlanan iddianame, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Soruşturmayı yürüten Özel Yetkili CUmhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan 33 sayfalık iddianamede, AK Parti hükümetine yönelik kara propaganda yapılması amacıyla internet sitelerinin kurulması ve faaliyet göstermesi için talimat verdiği iddia edilen İlker Başbuğ'un, "darbeye teşebbüs" ve "örgüt yöneticiliği"nden ağırlaştırılmış müebbet ile 22,5 yıl hapis cezasıyla yargılanması talep ediliyor.
"BAŞBUĞ'DAN SAVCI VE HAKİMLERİN TUTUKLANMASI İSTENMİŞ"
İddianamede, İnternet andıcı davasının tutuklu sanığı Serdar Öztürk'ün, aralarında Ergenekon soruşturmalarını yürüten savcılar, emniyet mensupları, kovuşturmaları yürüten hakimlerin de yer aldığı isimlerin askeri savcılığın yürüteceği soruşturma ile tutuklanmalarını istediği, yasama organı üyeleri ile görüşerek askeri savcılığın görev ve yetkisini artırıcı tedbirlerin alınması yönünde kişiye özel ve 'sayın komutanım' diye başlayan dilekçeleri yazdığı kişinin dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ olduğu belirtildi.
İddianamede 'sanık Serdar Öztürk'e ait dilekçelerin incelenmesi' başlığı altında savcılığın talebi doğrultusunda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Öztürk'ün dilekçelerinin gönderildiği ifade edildi. İddianamede, Genekurmay Başkanlığı'nın toplam 109 sayfa dilekçe ve eklerini 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiğinin görüldüğü kaydedildi.
MUSTAFA BALBAY'IN GÜNLÜKLERİ İDDİANAMEDE
İddianamede, Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mustafa Ali Balbay'a ait günlüklerde Başbuğ'un Genelkurmay ikinci başkanı olduğu dönemde Balbay ile görüşmelerinin olduğunu gösterir bilgilerin yer aldığı belirtildi.
Başbuğ'un Balbay ile görüşmelerinin olduğunu 5 Ocak 2012 tarihli savcılık ifadesinde doğruladığı anlatıldı. 9 Ocak 2004 tarihli görüşmenin Balbay'ın ‘Köşk zirvesinin sonuçları' başlıklı köşe yazısı ile ilgili olduğu kaydedildi. Yazıdaki kaynağın TSK'dan Mustafa Balbay'a sızdırılan Kıbrıs ile ilgili gizli bazı belgeler olduğu ve bu bilgilerin kurumu zor durumda bıraktığı, Başbuğ'un ise Balbay'dan haber kaynağını öğrenmeye çalıştığı belirtildi.
"ÖRGÜTSEL İLİŞKİ VE İRTİBAT VAR"
Balbay'ın ise kaynağını söylemediği ve elinde bu konu ile ilgili daha çok belge olduğunu belirttiği anlatıldı. Balbay'ın yazısının kendilerini çok yaraladığını ve zarar verdiğini belirten Başbuğ'un, "Sayın Balbay, biz sizi seviyoruz. Cumhuriyeti seviyoruz. Kendi içimizde yaptığımız değerlendirmelere sizlerin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin zarar görmemesi gerektiğine inanan, yurtsever insanlar olduğunuzu konuştuk. TSK'ya zarar vermek isteyen bir yığın çevre var. Bunları siz de biliyorsunuz. Şimdi karşıda onlar varken, bizim sizi karşımıza almamız, Cumhuriyetle karşı karşıya gelmemiz istenmeyen bir durum. Olayı şöyle alın, devam eden bir süreç var. Bizim çalışmalarımız var. Ve tam bu sırada sizin haber çıkıyor. Ben sizin bunu kötü bir niyetle yapmadığınızı biliyorum ama, biz çok yaralandık" dediği ifade edildi.
Savcının konuyla ilgili değerlendirmesinde, "Bu haliyle şüpheli İlker Başbuğ'un bağlı bulunduğu kurumu zor durumda bırakan bir bilgi sızması neticesinde ortaya çıkan durum karşısında kurumun menfaatlerini savunmaması, Mustafa Balbay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik görüşmenin başında dile getirdiği hususların şüphelinin örgütsel ilişki ve irtibatının bir sonucu olduğu anlaşılmıştır." denildi.
İNTERNET ANDICI SİTELERİNDEKİ HABERLER
KAPATMA DAVASINDA DELİL OLDU
İnternet andıcı iddianamesinde soruşturma konusu sitelerden birinden alınan bir haberin, AK Parti'nin kapatılma davasına delil olarak konduğu belirtildi. İddianamede ‘AK Parti'ye açılan kapatma davası ek delil klasörlerinin dosya muhteviliyatı ile karşılaştırması' başlığı altında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gönderdiği AK Parti hakkında 2007 yılında açılan kapatma davası iddianamesinin ek delil klasörlerinin incelendiği anlatıldı. İncelemede, "Soruşturma konusu internet sitelerinden olan irtica.org isimli sitenin 2 Ekim 2007 tarihli ana sayfasının, kapatma davası 14. ek klasör 94. dizisinde delil olarak dosyaya eklendiği, bu ana sayfada yer alan haberin ise ‘Apronda Namaz Şovu' başlıklı olduğu tespit edilmiştir." denildi.
Yine farklı tarihlerde farklı basın yayın kuruluşlarında yer alan, aynı zamanda irtica.org isimli sitede de yayınlanan, "İşte AKP'nin Meclisi, AKP'nin Türban Planı, AKP türbana dolandı, Kız Yurdunda Zikir Sesleri, Fatih Camisinde Laiklik Karşıtı Gösteri, Cami Önünde Cihat Çağrısı, Lisede Toplu Namaz, Yurtlarda Mescit dönemi gibi başlıklara sahip yazıların AK Parti hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan kapatma davasının ek delil klasörlerinde de delil olarak yer aldığı tespit edilmiştir." denildi.
AJANSLAR