Başbakan aleyhine slogan atanlara hapis cezası
Eskişehir'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettikleri gerekçesiyle yargılanan 17 sanığa hapis cezası çıktı.
Mahkeme, "IMF'nin uşağı, patronların uşağı Tayyip Erdoğan" şeklinde slogan attıkları gerekçesiyle sözleri ile sanıklardan 3'ünün 1'er, 14'ünün ise 2'şer yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına karar verdi. Mahkeme, sanıkların daha önce de söz konusu bu suçlardan sabıkası olduğundan dolayı verilen hapis cezasını ertelemedi.
Eskişehir'de 2012 yılında bir grup vatandaş, Odunpazarı'ndaki Sosyal Güvenlik Kurumu Şubesi önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. Grup üyeleri, hükümetin sağlık ve SGK politikalarını eleştirdi, "IMF'nin uşağı, patronların uşağı Tayyip Erdoğan" şeklinde slogan attı. Basın açıklamasına katılarak söz konusu sloganları attığı belirlenen 17 kişi hakkında, Haziran 2012 tarihinde 'kamu görevlisine görevi başında hakaret etmek' suçundan kamu davası açıldı. Eskişehir 4. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlayan 17 sanık son kez hakim karşısına çıktı.
"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA..."
Duruşmaya katılan tutuksuz sanıklardan Murat Ocak ve Muzaffer Kurtoğlu, haklarındaki iddiaları kabul etmedi. Eyleme katıldığını ancak atılan sloganların her zaman söylenen bir söz olduğunu düşündüğünü belirten Ocak ve Kurtoğlu, bu sözlerin suç olduğunu bilmediğini belirterek, beraatini istedi. Sanık avukatlarından Esra Başbakkal Kara, müvekkillerinin sarf ettiği sözlerin AİHM içtihatları, özellikle Kılıç Eren kararında da belirtildiği üzere, ifade özgürlüğü kapsamında söylenen sözler olduğunu, bu atılan sloganların suç unsuru taşımadığını vurgulayarak sanıkların beraatini talep etti.
Sanıkların avukatlarından Özgür Özlem Öngel de müvekkillerin "IMF'nin uşağı, patronların uşağı Tayyip Erdoğan' sözleri ile kastetmek istedikleri kişinin Erdoğan'ın şahsı değil, hükümetin icraatları olduğunu ifade ederek, "Bu yapılan siyasi bir eylem olduğu için kişinin şahsı hedef alınarak söylenmiş ve hakaret kastı ile söylenmiş sözler değildir, siyasi eleştiri niteliğindedir. Sanıkların beraatini istiyoruz." diye konuştu.
Sanıkları ve avukatlarını dinleyerek dosyayı son kez inceleyen mahkeme başkanı, 9. duruşmada davayla ilgili kararını açıkladı. Mahkeme başkanı, atılan sloganlarla Başbakan Erdoğan'a hakaret suçunun işlendiğinin, dosya kapsamında subuta erdiğinden sanıklar Muzaffer Kurtoğlu, Kenan Kaya ve Murat Ocak'ı, "Kamu görevlisine görevi başında hakaret etmek" suçundan birer yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verdi.
20'DEN FAZLA BENZER SUÇTAN YARGILANIYORLAR
Mahkeme, diğer sanıklar Handan Ustabaş, Derya Altundağ, Bengi Kırçak, Emre Güneş, Alçay Çelik, Sercan Erdemtaş, Ali Emre Mazlumoğlu, Aynur Turan, Hazal Öztürk, Perihan Aslı Ögüt, Mert Bal, Serdar Aziz Kandemir, Murat Dural ve İlyas Cingöz'ün, attıkları, "IMF'nin uşağı, patronların uşağı Tayyip Erdoğan" şeklinde sloganla Başbakan Erdoğan'a yönelik hakaret suçunu işledikleri ve suçun işleniş özellikleri, kasıt yoğunluğu, suçtan pişmanlık duymamış olmaları ve UYAP sisteminde yapılan incelemeden 20'den çok sayıdaki benzer suçlardan dolayı yargılandıkları davalar dikkate alınarak, her birinin ayrı ayrı 2'şer yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verdi.
"BİRÇOK HAKTAN MAHRUM BIRAKILMALARINA..."
Ayrıca, mahkeme, sanıklar hakkında bir kanaate varılmadığından, verilen hapis cezalarının ertelenmesine yer olmadığına karar verdi. Mahkeme ayrıca, sanıkların birçok haktan mahrum bırakılmalarına da karar verdi. Buna göre, sanıklar hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar sürekli, süreli veya geçici kamu görevini üstlenemeyecek, seçme ve vakıf dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi partiye üye ve yönetici olamayacak. Bir kamu kurumunun veya kamu kurumun niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi meslek ve sanatı kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra edemeyecek.
Sanık avukatları, bir slogan yüzünden mahkemenin bu kadar ağır karar vermesini anlayamadıklarını belirtti. Avukatlar, "Biz dava sürecinde reddi hakim talebinde bulunmuştuk. Daha önce bu mahkemenin bu konuda verdiği beraat kararları vardı. Bu bağlamda mahkemenin verdiği karar ağır geldi." dedi.