Avrupa İnsan Haklarına Bireysel Başvuru
Stajyer avukat Gülşah Ustaoğlu'nun kaleminden.
Çankırı Barosuna üye stajyer avukatlardan Gülşah Ustaoğlu'nun "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Bireysel Başvuru" hakkındaki yazısını sizlere sunuyoruz.
AVRUPA İNSAN HAKLARINA BİREYSEL BAŞVURU
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM) uluslararası bir kuruluştur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış olan temel hakların ihlal edilmesi durumunda bireyin bazı koşullar altında Mahkeme’ye doğrudan doğruya başvurma olanağı vardır. AİHM’ye bireysel başvuru, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 34 ve 35. maddelerinde ayrıntısıyla düzenlenmiştir. Başvuru faks ya da mektupla yapılır. AİHM’nin sitesindeki form doldurulmak suretiyle bu form dava dilekçesi haline getirilebilir.
AİHM’ye kimler başvurabilir: Bireyler, birey toplulukları ve hükümet dışı örgütler yani; sendikalar, siyasi partiler, dernekler, şirketler başvuru yapabilir. Merkezi ve yerel yönetimler ile devlet kuruluşları ise AİHM’ye başvuramaz. Kural olarak başvurucu kendisine müdahalede bulunulmuş olan kişi olmalıdır. Mağdur ölmüşse davanın sonuçlandırılmasında meşru menfaati olan mirasçıları veya kardeşi, annesi, babası gibi çok yakın kişiler mağdurun adına başvurabilirler.
Kime karşı dava açılabilir: Ancak Sözleşme’ye taraf olan devlet aleyhine dava açılabilir. Davalı olarak Devlet Tüzel Kişiliği gösterilir. Örneğin T.C. Devleti. Yani devletin herhangi bir kuruluşu davalı olarak gösterilemez.
Hangi konular için AİHM’ye başvurulabilir: Mahkemeye sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ve protokollerde yer alan hak ve özgürlüklerden birinin ihlal edildiği iddiasıyla başvurulabilir. Bu bağlamda Sözleşme’nin 2, 3, 5, 6 ve 8. maddeleri önemlidir:
Yaşama Hakkını düzenleyen 2. maddeye göre ‘Her bireyin yaşama hakkı hukuk tarafından korunur. Kanunun ölüm cezası öngördüğü bir suç nedeniyle bir mahkemenin verdiği ölüm cezasının infazı dışında, hiç kimse yaşama hakkından kasten yoksun bırakılamaz…’
3. maddeye göre ise ‘Hiç kimse işkenceye, insanlıkdışı veya aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz.’
5. maddeye göre de ‘Herkes kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkına sahiptir…’
Adil Yargılanma Hakkı 6. maddede düzenlenmiştir:’Herkes, kişisel hak ve yükümlülükleri ile hakkındaki bir suç isnadının karara bağlanmasında, hukuken kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir yargı yeri tarafından, makul bir sürede, adil ve aleni olarak yargılanma hakkına sahiptir…’
8. maddede de Özel ve Aile Yaşamına Saygı Hakkı düzenlenmiştir:’Herkes özel ve aile yaşamına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir…’
AİHM’ye başvurabilmek için; iç hukuk yollarının tüketilip bir son kararın elde edilmesi ve son kararın elde edilmesinden itibaren 6 ay içerisinde bireysel başvurunun yapılması gerekir.
İç hukuk yollarının tüketilmesi ne anlama gelir: Örneğin, şikayet bir yargı kararı ile ilgili ise varsa temyiz yoluna başvurmak ve sonucu almak yeterlidir. Eğer, iç hukuk yollarını tüketmek için yapılan başvurular, süre, görev veya usul yönünden reddedilmiş olursa, Mahkeme büyük bir olasılıkla başvuruyu kabul etmeyecektir.
İç hukuk yollarını tükettikten yani son merciin kararını aldıktan sonra Mahkeme’ye 6 ay içinde başvurmak gerekir. Bu süre kural olarak, eğer karar tefhim ediliyorsa tefhim tarihinden, eğer kararın tebliği zorunluysa tebliğ tarihinden itibaren, eğer kararın tebliği zorunlu değil ve tefhim de edilmemişse kararın öğrenilebileceği en erken tarihten itibaren başlar.
Başvuru Avukat aracılığı ile de yapılabilir. Maddî imkanı olmayanlar, Mahkeme'den adli yardım isteminde bulunabilirler. Ancak, adli yardım başvurunun yapıldığı anda değil, eğer istem yerinde görülürse, muhakeme usulünün sonraki aşamalarında elde edilebilir.