Astroloji; Güneş Sistemi’ndeki planetlerin birbirleriyle yaptığı açıların, gezegen döngülerinin, dünya ve insanlar üzerindeki etkileyen, matematiksel hesaplamalara ve yoruma dayalı bir ilimdir, bir öngörü sistemidir.

Antik Bilim olarak kabul gören Astroloji; Günümüzde bilime karşılık gelmez çünkü ispata dayalı değildir ve kesinlik içermez. Olasılıklara dayalı bir öngörü sistemidir ve bize potansiyeli gösterir, yeryüzü ve gökyüzü arasındaki muazzam eşzamanlılığı gösterir. Gökyüzündeki gezegen döngüleriyle dünya üzerindeki yaşam arasında bir eşzamanlılık, bir tutarlılık vardır. Astroloji, bu eşzamanlılığı araştıran, hesaplayan, yorumlayan bir ilimdir. Astroloji matematiktir. Matematiksel hesaplamalarla yapılan bir öngörü sistemidir.

Antik Çağda filozoflar astrolojiyi, yaşamı açıklamak için kullanmışlardır ve bilinen en eski tarihi, Sümer Uygarlığı’na dayanmaktadır. Sümer rahipleri, adına ‘Ziggurat’ denilen büyük kulelere tırmanıp gökyüzünü gözlemleyerek, gezegen hareketlerinin, yeryüzündeki olaylarla, hava durumuyla, toprağın verimliliğiyle, denizlerdeki değişimle arasındaki eşzamanlılığı fark ettiler, devamında, ayları, mevsimleri belirleyerek, bunları tarım ve hayvancılıkta kullandılar. Antik Çağ’da astroloji saray bilimiydi. Ziggurat rahipleri, gözlemledikleri bilgileri krala iletirlerdi ve kral da bunları halkın çıkarları doğrultusunda kullanırdı.

II. Babil zamanında ise simyacılar bir uyanış yaşıyorlar ve dört elementi gökyüzünden takip edebiliyorsak (toprağı, havayı, denizleri, hareketi), insan da dört elementten oluştuğuna göre, insanı da takip edebiliriz diye düşünüyorlar. Ve böylece astrolojinin günümüzdeki kullanımı şekillenmeye başlıyor. Sümerler’de burçlar yoktu, her aylık döngüye bir mevsim ismi verilmişti. Babil simyacıları astrolojiyi yeniden yazıp günümüze taşımışlardır. Günümüzde kullanılan gezegen ve burç sembolleri aslında birer simya sembolüdür.

Günümüzde ise astrolojiyi bireysel olarak kendimizi bilmek, kendimizi anlamak, kendimizle, yaşadığımız deneyimlerle alakalı, yaşam yolumuzla alakalı cevaplar almak için kullanırız. Bunu, doğum haritamız üzerinden yaparız. ‘Natal Chart’ dediğimiz doğum haritamız, bizim göksel kimliğimizdir. ‘Kendini Bilme’ yolculuğunun ilk adımıdır doğum haritası. Ruhumuzun pusulasıdır. Bizimle ilgili, deneyimlediklerimiz ve deneyimleyebileceklerimizle ilgili, gerçekte kim olduğumuz, nereden gelip nereye gittiğimizle ilgili, yaşam amacımızla ilgili her türlü bilgiyi içinde barındırır. Yaşamda hangi alanlarda zorlanıyoruz? Hangi alanlarda şanslıyız? Geliştirmemiz gereken yönlerimiz, yeteneklerimiz neler? Hangi alanlarda başarı sağlayabiliriz? Bu ve bunun gibi birçok soruya cevap bularak hem bir içe bakış kazanırız hem de bir yön bularak yaşamımızı kolaylaştırırız.

Bugünden itibaren, Sözcü18 okuyucularına, her hafta, hem astroloji hakkında ufak bilgiler verip hem de haftalık astrolojik yorumlarla günlük yaşamlarınıza katkıda bulunmaya çalışacağım...

Sevgi’yle...