Gece saatlerinde savcılık ifadesinin ardından mahkemeye sevk edilen 17 emniyet mensubu serbest bırakıldı. Serbest bırakılan emniyet mensuplarını Ankara Adliyesi önünde aileleri, arkadaşları ve vatandaşlar alkışlarla karşıladı. Ailelerine sarılan emniyet mensuplarla hasret giderdi. 

Mahkeme tarafından serbest bırakılan eski İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak, adliye önünde açıklama yaptı. Kendilerine karşı oluşturulmaya çalışılan algı operasyonunun bu kararla tutmamış olduğunu belirten Altıparmak, “Ancak ömrünü devletinin milleti ile ülkesiyle bölünmez bütünlüğüne adamış böyle değerli insanların mesai arkadaşlarımın böyle kötü bir suçlama ile karşı karşıya kalmış olması hepimiz açısında çok üzücü” dedi. 

Ankara’da yapılan soruşturmanın İstanbul’da yapılan soruşturmalarla mukayese edilmesi gerektiğini vurgulan Altıparmak, “Biz burada serbest kaldık ama sevinemedik. Devletinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü için her şeyinden vazgeçen İstanbul’daki arkadaşlar serbest kalmadıktan sonra bu sevinci yaşayamayacağız. Kamuoyu ile paylaşacak, anlatacak çok şeyimiz var. Ülkemin insanına vatandaşlarıma seslenmek istiyorum. Ben bir konuşmamda ifade etmiştim ‘biz ihaneti gördük, ihaneti gören gözlerimizi çıkarmaya çalışıyorlar.’ Bize isnat edilen suçları işlediler. Kendi aynalarından bu suçları bizlere yıkmaya çalışıyorlar ama bu oyunlar bu ülkede gerçek hukukçular tarafından bozulacak. Bize yapılan bu algı operasyonunun çok fazlası İstanbul’da arkadaşlarımıza yapılmıştır ve İstanbul’da arkadaşlarımız serbest kalmadan biz asla serbest kalmanın mutluluğunu yaşayamayacağız” ifadelerini kullandı. 

“EMNİYET TEŞKİLATINDAN NE AJAN NE HAİN ÇIKAR”
Müfettişler tarafından yapılan soruşturmaların hâkim kararlarını denetler mahiyette olmasının anayasal suç teşkil ettiğini dile getiren Altıparmak açıklamalarını şöyle tamamladı: “Müfettişler âdeta tetikçi hükmünde, hâkim kararlarını bile usulsüz olarak nitelendirmektedir. Biz böyle bir dosya ile karşı karşıya kaldık. Yapılan işlemlerin tamamının hâkim kararına dayalı olarak yapılan işlemler, usulsüz isnadıyla bir yerlere çekilmeye bize karşı da ağzıma almaya hakikaten iğreniyorum. Biz bayrağımız için varız, ülkemiz için varız, insanımız için varız. Meslekte olan arkadaşlarım bu görevlerini ifa ederken yine canlarını, hayatlarını ortaya koyup fedakârca çalışacaklar. Ben emniyet teşkilatının emekli bir mensubu olarak onların sesi olmaya devam edeceğim. Şu bilinsin ki Anadolu insanın yansımasıdır emniyet teşkilatı. Emniyet teşkilatından ne ajan ne hain çıkar. Asla çıkmaz. Bir ömrümüzü adadığımız emniyet teşkilatındaki arkadaşlarıma özellikle bize misafir edindikleri andan şu ana kadar meslek etiği içinde davranan meslektaşlarıma, başta il emniyet müdürü Kadri Bey’e, şube müdürlerine ve meslektaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Hakikaten insani manada davrandılar bizlere, bu bizim için vazgeçilemeyecek bir husus. Ancak şunu ifade edeyim; bir grup insanın emniyet teşkilatı üzerinde algı oluşturarak emniyet teşkilatını, emniyet teşkilatına karşı operasyon yapar duruma gelmesi terör örgütlerinin önünü açacak burada da farklı bir amaç güdülüyor. Bunun önüne geçilmesi lazım, bir an önce Türkiye’nin normalleşmesi lazım, normale dönmesi lazım. Bir kere daha ben İstanbul’daki arkadaşlarımın yakınları da buradalar bize destek verdikleri için çok teşekkür ediyorum. İstanbul’daki arkadaşlarımız da hakiki anlamda adil bir şekilde yargılanıp aramıza katılmadıktan sonra biz asla bu mutluluğu yaşamayacağız. Bir an önce adaletin onlar için de tecelli etmesini istiyoruz.” 

“HUKUK DEVLETİ ZARAR GÖRSE DE HENÜZ CAN ÇEKİŞİYOR”
Hukukun tam olarak bitmemiş olduğunu dile getiren Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Lokman Kırcılı ise şunları söyledi: “Hukuk devleti zarar görse de henüz can çekişiyor. Bunu görmek sevindirici fakat Ömer başkanımın dediği gibi İstanbul’daki arkadaşların haksız hukuksuz bir şekilde tutuklanması, zulme mağdur kalması bizim bu sevincimizi kursağımızda bırakıyor. Öncelikle bize burada destek veren, dualarıyla destek olan herkese teşekkür ediyorum. Hayırlısı diyelim.”