2009 yılının Nisan ayında Çerkeş'te yaklaşık 800 bin tl'lik altın ve mücevheratı çalarak kayıplara karışan Gürcistan uyruklu Akessandre Songulasvili (56) aynı işyerini ikinci kez ziyaret edişinde yakayı ele verdi.

ZANLIYI YEĞEN TANIDI

10 Ekim 2011 pazartesi günü saat 16.00 sularında Hükümet Caddesinde Seyfettin-Veysel Çamdibi kardeşlere ait Seda Kuyumculuğun önüne gelen Gürcistan uyruklu Akessandre Songulasvili'yi işyerinde bulunan yeğen Veysel Çamdibi'nin güçlü hafızası yakalanmasını sağlıyor.

Nisan 2009'da gerçekleşen ve yaklaşık 800 bin tl'lik altın, mücevherat ve nakit paranın çalındığı soygun sonrası poliste kendilerine gösterilen "şüpheli kasa hırsızları" içerisinde gösterilen kişiyle dükkanın önünde dolaşan 3 kişiden birinin benzeşmesi Veysel Çamdibi'nin dikkatini çekiyor. İşyerinden ayrılarak Songulasvili'nin de aralarında bulunan 3 kişinin yanına giden Çamdibi "Şahısları dükkanın önünde görünce içlerinden bir tanesi için 'ben bu adamı bir yerlerden tanıyorum' diyerek kendi kendime konuşmaya başladım. Daha sonra poliste gördüğüm eşkalle karşımdaki yüzü birleştirince 'tamam' dedim ve yanlarına gittim. Şüphelendiğim şahsı konuşturarak yabancı uyruklu olup olmadığını öğrenmek öncelikli niyetimdi. Daha ilk kelimesinde Türk olmadığını anlamıştım. Yanlarından ayrılarak polisi aradım. Benden şüphelenen şahıslar kendi özel araçlarına yöneldiler ve hareket ettier. Ben de özel aracımla kendilerini takip etmeye başladım. Polisin de olaya müdahil olmasıyla kendilerini Aytaç tesislerine yakın bir noktada yakaladılar ve emniyete getirdiler" dedi.

EMNİYETTEKİ SORGULAMADA POLİSİN DAVRANIŞLARI HAYLİ TUHAF

Zanlıların Çerkeş Emniyeti'ne getirilmesinden sonra yaşanılanları da aktaran Veysel Çamdibi'nin anlattıkları hayli ilginç. Şöyle ki; Çamdibi'nin ifadesine göre Çerkeş Emniyetinde yapılan sorgulama sonrası 3 şüpheliden 2'si serbest bırakılıyor. Üçüncü kişi, yani Gürcü vatandaşı  Akessandre Songulasvili'nin de serbest bırakılacağını anlayınca polisle tartışmaya giren Çamdibi "Siz bunu serbest bırakırsanız, ben bu adamı karakolun önünde öldürürüm, deyince polis geri adım attı. O ana kadar üzerinde çıkan ve sahte olduğu sonradan anlaşılan kimlik üzerinden inceleme yapma yerine, parmak izi almayı yeğledi. Kısa süre sonra zanlının Bayburt Cumhuriyet Savcılığı tarafından çıkarılmış tutuklama kararı ile karşılaşıldı ve salıverilmesine anlar kala soyguncu gözaltına alını" dedi.

Gürcü uyruklu Akessandre Songulasvili'nin ilerleyen saatlerde yapılan sorgulaması sonucu Türkiye'de çeşitli yerlerde benzer soygun olaylarına karıştığı öğrenildi. Çerkeş Emniyetinde yapılan sorgulaması sonrası Bayburt Cumhuriyet Savcılığınca verilen tutuklama kararı gereği zanlı Bayburt'a gönderildi. Aleksandra Songulasvili'nin halen Bayburt Cezaevinde olduğu öğrenildi.

BAYBURT SOYGUNU TEMMUZ 2009'DA GERÇEKLEŞMİŞTİ

2 Temmuz 2009 günü, yani Çerkeş'te gerçekleşen soygundan yaklaşık 3 ay sonra Bayburt’ta yaşanan kuyumcu soygununda zanlılar 35 kilogram değerinde altını alarak kayıplara karışmıştı. Soygun yapılan dükkana bitişikteki dükkandan açılan tünelle giren hırsızlar kasada bulunan 35 kilo altın, bir miktar Türk lirası ve dövizi alarak kayıplara karışan hırsızlar, soygunda kullandıkları malzemeleri olay yerinde bırakmışlardı.

Fotoğraf 1: Çerkeş'te Seda Kuyumculuk kameralarından zanlı Akessandre Songulasvili'nin 10 Ekim 2011 günü işyeri önündeki görüntüsü. (Fotoğraf: Sözcü18/ÖZEL) Fotoğraf 2: Seda Kuyumculuk