Ali Babacan: Bu hukuksuz düzene son vereceğiz

İstanbul Çekmeköy ilçe kongresinde konuşan DEVA Partisi lideri Babacan, "Sayın Erdoğan’a soracak olursanız; 1,5 milyondan fazla kişi, terör örgütü şüphelisi. Kendisine sesleniyorum. 1,5 milyon teröristin olduğu bir ülke olabilir mi?" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İstanbul'da partisinin Çekmeköy ilçe kongresinde konuştu. Babacan'ın gündeminde zincir market tartışması, açılan terör soruşturmaları ve KHK'lar vardı.

“HAKLARINI KULLANAN VATANDAŞLARIN
TERÖRLE SUÇLANDIĞINI GÖRÜYORUZ”

2016-2020 yılları arasında silahlı terör örgütü suçundan en az 1 milyon 576 bin 566 adet soruşturma başlatıldığını söyleyen Babacan şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'de birileri, terörle mücadele ediyoruz diye diye, kendi vatandaşıyla kavgaya tutuşmuş. Terör örgütleriyle mücadele etmek, devletin en tabii ve en öncelikli görevidir. Bunlar kırmızı çizgidir.

FETÖ'ye, PKK'ya karşı verilen haklı mücadelede bakıyoruz, kurunun yanında yaş da yanıyor. Terörle mücadeleyi sulandıran bir tablo. Temel ceza hukuku prensiplerinin görmezden gelindiğine şahit oluyoruz. Birtakım anayasal haklarını kullanan vatandaşlarımızın terörle suçlandığını görüyoruz.

“SİZİN GÜCÜNÜZ POSTACI ÖMER’E,
ÖĞRETMEN AYŞE’YE Mİ YETİYOR?”

Sayın Erdoğan, tüm istihbarat birimleri kendisine bağlı olduğu halde; doğru veya yanlış, eksik veya fazla, istihbarat bilgisinin her türlüsü önünde olduğu halde kendisine soranlara ‘Kandırıldım' diyor, konuyu kapatıyor. Konu vatandaşa gelince durum hiç umurunda değil.

Sayın Erdoğan'a soracak olursanız; 1,5 milyondan fazla kişi, terör örgütü şüphelisi. Kendisine sesleniyorum. 1,5 milyon teröristin olduğu bir ülke olabilir mi? Siz insanların aklıyla dalga mı geçiyorsunuz?

Sizin gücünüz postacı Ömer'e, öğretmen Ayşe'ye, esnaf Mehmet'e, akademisyen Şebnem'e mi yetiyor? Bu mu sizin gücünüz? Bu mu sizin adaletiniz? Mazlumların ahını alan bir iktidar oldunuz.

“BU HUKUKSUZ DÜZENE SON VERECEĞİZ”

Biz hukukun, adaletin peşindeyiz. 1,5 milyondan fazla insanın terörle suçlandığı bir ülkede, ciddi bir adalet problemi olduğunu söylüyoruz. Biz, bu hukuksuz düzene son vereceğiz.

Türkiye'nin, gücü ele geçirenin zayıfı ezdiği bir ülke olmasına, bir daha asla müsaade etmeyeceğiz. Zayıfların, mazlumların, garibanın tepesinde o yargı kılıcını sallayanların ellerinden o kılıçları alacağız ve kırıp atacağız. Nöbetleşe zorbalığa son vereceğiz.

“KHK’LILAR KİMSEDEN MERHAMET
DİLEMİYOR, ADALET İSTİYORLAR”

Bir devletin, idari bir kararla, sorgusuz sualsiz, vatandaşını işsizliğe, açlığa, yokluğa mahkûm etmesi hangi kitapta yazıyor? Bağımsız ve tarafsız yargı kararı olmadan, kimin nasıl hazırladığı belli olmayan listelerle, yüz binlerce insanın kamudan ömür boyu menedilmesi, sosyal güvencelerinin ellerinden alınması, ailelerin itibarsızlaştırılması hangi kitapta yazıyor?

Yargı kararı olmadan vatan haini olarak fişlenip dışlanmaları, özel sektörde dahi iş bulamamaları hangi vicdana sığar? KHK'lılar kimseden merhamet dilemiyor. Sadece adalet istiyorlar.

Sayın Erdoğan ne diyor? ‘KHK meselesi yargının konusudur' diyor. Yargının konusuysa, yargıdan beraat eden ya da takipsizlik kararı verilenlerin hakları niçin iade edilmiyor?

“KÜÇÜK ORTAK ‘BİSKÜVİ FİYATLARI ARTTI
MARKETLERİ SUÇLAYIN’ MI DEDİ?” 

Marketleri düşman ilan ediyorlar. Gerçekten Allah akıl fikir versin. Bu aklı kimden alıyorsa, gerçeklerle bağı tamamen kopmuş durumda. Belli ki birileri kulağına bir şeyler fısıldamış.

Artık küçük ortak bakmış, ‘Bisküvi fiyatları arttı, şu marketleri suçlayın' mı demiş, ne demiş orasını bilemiyoruz. Şimdi de haftanın düşman panosuna marketleri, fiyatları oturttular.

Sayın Erdoğan'a sormak lazım: Fiyatlar düşükken başarı hükümetin de yükselince mi suçlusu marketler oluyor? Ben gittiğim her ilde, her ilçede esnafımızla sohbet ediyorum.

Esnafımız ‘Zincir marketler az sayıda üründe fiyatı düşürüyor, bizi zora düşüyoruz' diyorlar. Küçük esnafımızın zincir marketlerden şikâyeti, fiyatların yüksek olması değil, düşük olması. Fiyatların artışının temelinde kur artışı var.

“ASIL FAHİŞ FİYATLAR KÖPRÜ, OTOYOL, ELEKTRİK, DOĞALGAZDA”

Taraflı cumhurbaşkanının göreve başlamasından bu yana köprü geçiş ücretleri yüzde 309, otoban geçiş ücretleri yüzde 76 arttı. Elektrik tarifelerindeki artış yüzde 168'e, doğalgaz tarifelerindeki artış yüzde 196'ya ulaştı.

Fahiş etiketler arıyorsanız, asıl fahiş etiketler burada. Bu zamları yapan kim? Sayın Erdoğan, kendi belirlediğiniz fahiş köprü ve otoyol fiyatlarıyla mücadele etmek için kimi görevlendireceksiniz?

Haydi, marketlere Ticaret Bakanlığı'nın müfettişlerini saldınız, peki fahiş elektrik ve doğal gaz tarifeleriyle mücadele etmek için hangi müfettişleri görevlendireceksiniz?

Fahiş fiyatların nedeni Sayın Erdoğan'ın ipe sapa gelmez ekonomi yönetimi. Başka yerde aramayın.

“ÜLKEMİZİ KRİZDEN ÇIKARTMAK HAYIRLISIYLA
YİNE BİZE NASİP OLACAK”

Artık bu iktidar döneminin sonuna geliyoruz. Bu iktidarın büyük ortağı da küçük ortağı da müsait bir yerde inecekler. Sayın Bahçeli’nin 2001’de ortak olduğu kriz tablosunu, bu ülke yeniden yaşamadan, emaneti teslim alacağız.

Aynı 2002 ve 2009'da olduğu gibi, ülkemizi bu krizden de çıkartmak hayırlısıyla yine hep beraber bizlere nasip olacak."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
1 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler