Akşener: Demirden korksaydık trene binmezdik!
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.
Akşener'in konuşmasından satır başları:
*Sayın Erdoğan’a sesleniyorum devri iktidarınızda hiç kimse güvende değil. Devri İktidarınızda hiç bir kadın, çocuk ve dezavantajlı grup kendini güven altında hissetmiyor.
* Akşam evine işine giderken saldırıya, tacize, tecavüze uğramayacağının garantisini veremiyor. Çünkü devri iktidarınızda bu caniler işledikleri suçların cezasız kalacağını biliyor.
“GÜN OLUR HESAP DÖNER O ÇAKALLARLA YÜZ YÜZE KALIRSINIZ”
* Gün olur hesap döner o çakallarla yüz yüze kalırsınız. O zaman da hukukun üstünlüğünü sağlayacak yer burası olacaktır. Anadolu'da bir söz var: Köpeksiz köy bulup değneksiz gezmek. Bunlar takipçisi olacağız. Biz üstümüze düşeni yapacağız. Herhangi bir sonuç alacak mıyız ? Hayır. Ama biz bunun üstüne gideceğiz.
*Demirden korksak trene binmezdik. Alıştılar başka anaların çocuklarıyla kabadayılık yapmaya ama bizi yolumuzdan alı koyamazlar. İYİ Parti kadına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın karşısında olmaya devam edecek. Bizim için güçlü Türkiye huzurlu kadınlarla mümkündür. Akşener grup toplantısı öncesi partililerle selamlaştı
“SİYASET KURUMUNU KİM KİRLETİYOR”
* Son günlerde CHP'yi merkez alan bir tartışma yaşanıyor. Muhalefet partilerinin sağlığıyla zerre ilgilenmeyen yandaş medyanın tavrı ilgimi çekti. Gerçeklerin bir gün mutlaka gün yüzüne çıkmak gibi bir huyu var. Kim kimin kaynağı, siyaset kurumunu kim kirletiyor öğreneceğiz. Siyaset milletin huzuru için yapılır. İYİ Parti için bu yanıyla ilgilidir. Biz vatandaşın derdine sebep olanları.
*Vatandaşın sırtına yeni yükleri bindirenlerle ilgileniyoruz. Kimin kiminle görüştüğünü vatandaşa dokunuyorsa dikkat deriz. Bizim siyaset anlayışımızda ikbal hesaplarıyla dümen çevirmek yoktur.
‘EKRANLARI BBG EVİNE ÇEVİRDİNİZ, AYIP YAHU’
* Ekranları BBG evine çevirdiniz, ayıp yahu. Madem Saray'a gidenleri konuşuyoruz, Kim Saray'a gitti de Erdoğan'ı ikna etti de santral bacalarına filtre takılmasını engelledi onu merak ediyorum. Saray'a kim gitti de Sayın Erdoğan'ı elektiriğe, doğalgaza yüzde 70 zam yapmasına ikna etti onu merak ediyorum. Saray'a kim gitti de Sayın Erdoğan'ı Tank Palet Fabrikası'nı Katarlılara satmaya ikna etti onu merak ediyorum. Saray'a kim gitti de Sayın Erdoğan'ı teröristi devlet televizyonuna çıkarmayı ikna etti onu merak ediyorum.
“TARIMI ÖLEN ÜLKENİN MEDENİYETİ DE ÖLÜYOR”
* Son on yıla çiftçi sayımız yüzde 38 düştü. 400’den fazla insanımız toprak işlemeyi bıraktı. Tarımsal üretimde dünyanın en büyük 2. ülkesi olan Hollanda kalan tarım alanını kaybettik. BM Gıda ve Tarım örgütü tüm ülkelerde yetişen 170’den fazla mahsulün veri tabanını tutuyor. Niçin biliyor musunuz? Çünkü bu veriler medeniyet günlüğü gibi okunuyor. Çünkü tarımı ölen ülkenin medeniyeti de ölüyor.
*Gelişmiş ülkeler teknolojik kalkınmanın yanına tarımsal üretimi ekliyor. Amerikan tarımının temeli olarak pamuğu ekliyorlar Her türlü teknolojiyi geliştiriyorlar ama temellerinde hâlâ pamuk var. İran petrolden başak kendine yeten bir tarımsal üretimin peşine düştü, muzun peşine düştü. Muz üretimini yüzde 1 milyon 300 bin artırdı. Kanada, 1960 yılında başladığı mercimek üretimini yüzde 464 milyon artırdı.
“İKTİDARIN İŞİ GÜÇ ŞOV YAPMAK”
* Dünya mercimek ithalatının yüzde 80’den fazlasını yapıyor. Milyar nüfuslu Çin’i besliyorlar. Bizde ise azalıyor. Dünya tarım gerçeğinin farkında tarımı stratejik bir alan olarak görüyor. Bizim Tarım Bakanı da patatesi ithal ediyor. İktidarın işi gücü şov yapmak Sayın Erdoğan 15 yıl aradan sonra ilk kez 21 Kasım’da yüzlerce kişiyi konuşup uzun uzun nutuk attı. 11. kalkınma planında da konuşmuşlardı yeni ekonomik programı açıklarken damat da konuşmuştu. Bütün bu konuşmaların özeti ne yapılacak, edilecek, görülecek. Yani hep aynı nakarat, gerisi bayat.
“ANADOLU ÖLÜYOR”
* Anadolu ölüyor. Önümüzdeki 10 yılda Türkiye nüfusu 90 milyona çıkacak. Metropolleşme dinamiği toplumun doğasını umutlarını, ihtiyaçlarını temelden sarsacak. Yabancılar konuya medeniyet meselesi olarak bakıyor dedim ya tam da bundan dolayı. Mesele yalnızca mercimek meselesi değil Türk medeniyetinin hayatta kalma meselesi. koltukları riske girince beka diye fırtına estirenler milletimizin bekası söz konusu olduğunda havaya bakıp ıslık öttürüyorlar.
* Söylemekten bıkmayacağım milletine bu kadar yabancılaşmış bir iktidarın milletine vereceği hiçbir şey yoktur. Her şeye sahibiz yeter ki işlemesini bilelim. işleyenin kıymetini bilelim. Muhalefete, ‘beş koyun versen bunlar güdemezler’ diyorsun da sen ne yaptın, millet sana bir sürü verdi sata sata beş koyun kaldı, onları da gittin 5 müteahhide teslim ettin.