CHP'li Tanal'ın AK Parti'nin seçim şarkısı olan "Haydi Bismillah"ı yasaklatmasının yankıları sürerken benzer bir girişimin 2009 yılında bu kez AK Parti'den o dönem bağımsız aday olan Fakıbaba'ya karşı geldiği ortaya çıktı.

AK Parti 1 Kasım Genel Seçimlerine "Haydi Bismillah" sözlerinin yer aldığı seçim şarkısı ile girmeyi planlarken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal'ın Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) başvurması sonucu bu şarkı seçim yasağına takıldı.

CHP kurmayları Tanal'ın bu girişimini savunurken, AK Parti kurmayları da CHP'nin dine karşı yasakçı tavrının hortladığını ileri sürdü. İki parti arasındaki bu tartışma büyürken ve 34 günlük seçim konuşmalarına yansıması beklenirken, benzer bir girişimin altı yıl önce bu kez AK Parti'den geldiği anlaşıldı.

AK Parti'nin kendisini belediye başkan adayı göstermediği Ahmet Eşref Fakıbaba, bağımsız olarak girdiği 2009 seçimlerinde, billboardlarda "Tamam İnşallah" sloganını kullandı. Bunun üzerine AK Parti, YSK'ya başvurarak bir kısım afişlerle birlikte bu sözün yer aldığı afişin dini terim içerdiği gerekçesiyle yasaklanması gerektiğini savundu. Ancak YSK, geçtiğimiz gün Haydi Bismillah konusundaki kararın aksine Tamam İnşallah'ın yasak kapsamına alınamayacağını hükmetti.

İNŞALLAH'IN YASAKLANMASI İSTENDİ
AK Parti, 23.03.2009 tarihli ve merkez ilçe başkan yardımcısı Hüseyin Polatimzalı dilekçesinde, "YSK'nın 2009/341 sayılı kararın 8. maddesi gereğince propaganda için kullanılan el ilanları ve her türlü matbuu alan üzerinde Türk bayrağı, dini ibareler bulundurulması yasak olup seçim propagandalarında Türkçeden başka dil ve yazı kullanılmasının yasak olduğuna karar vermiştir." hükmünü hatırlatıp Tamam İnşallah'ın yasaklanmasını istedi. YSK ise, talebin reddine şu şekilde yanıt verdi: "Kaldırılması talep edilen 1 nolu billboardda yer alan 'Tamam inşallah, bir şehrin başkanına sahip çıkmasının resmidir…' şeklindeki Ahmet Eşref Fakıbaba'nın resminin bulunduğu afişin seçim yasakları kapsamında kalmadığı afişte yer alan 'inşallah' sözünün Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan her kesimden vatandaşımız tarafından her ortam ve konuşmada yaygın olarak kullanılan bir söz olması sebebi ile bu kelimenin tek başına 'dini ibare' sayılmasının mümkün olmadığı bu nedenle söz konusu posterin kaldırılmasına gerek olmadığı kanaatine varılmıştır."

YSK'ya iletilen bu yasak talebi o dönem yerel haber sitelerinde de yer almıştı.