Ahmet Şık'tan Kavala iddiası: Gezi davası ile ilgili beraat ve tahliye kararı bizzat Erdoğan tarafından verildi
HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Gezi Parkı Davası’yla ilgili sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.
HDP Milletvekili Ahmet Şık, Gezi Parkı davası hakkında İstanbul Çağlayan Adliyesi içinden edindiği bilgileri sıraladı. Şık, Osman Kavala'nın beraat ve tahliye kararının Erdoğan tarafından verildiğini, bu kararın kamuoyunun yakından tanıdığı bazı gazeteciler tarafından duruşmadan bir gün önce, bazı sanık avukatlarına da “Beştepe’den gelen müjde” olarak iletildiğini aktardı.
Gezi Parkı davası kapsamında yargılanan 9 sanık hakkında beraat kararı verilirken yurt dışında bulunan 7 sanığın dosyası ayrıldı. 2 yıl 4 ay tutuklu kalan, hakkında beraat ve tahliye kararı verilen iş insanı Osman Kavala 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin diğer soruşturma kapsamında 'kaçma şüphesi' gerekçesiyle yeniden tutuklandı. HSK, beraat kararlarını veren İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkında soruşturma izni verdi.
'Pelikancılar' olarak nitelendirilen grubun, çatışma halinde olduğu Bakan Gül'ün kararın çıkmasında etkili olduklarını düşündüğünü ve karşı hamle için plan yaptıklarını belirten Şık şunları aktardı:
"İstanbul Çağlayan Adliyesi içinden edinilen bilgileri sıralayalım: Gezi davası ile ilgili beraat ve tahliye kararı bizzat Recep Tayyip Erdoğan tarafından verildi.
Hatta bu karar, kamuoyunun yakından tanıdığı bazı gazeteciler tarafından duruşmadan bir gün önce, pazartesi gecesi bazı sanık avukatlarına da “Beştepe’den gelen müjde” olarak iletildi.
Soruşturma/dava süreci boyunca sadece verilen talimatları yerine getiren heyetin karar günü takındığı tutuma, acelesine (belli bir saate kadar kararın açıklanması istenmişti) bakarak herkes iddianame ve mütalaaya uygun bir ceza beklerken “sürpriz” biçimde beraat kararı açıklandı.
"PELİKANCILAR KARŞI HAMLE PLANI YAPTILAR”
Pelikan Terör Örgütü (PETÖ) çatışma halinde oldukları Abdülhamit Gül’ün bu hükmün çıkmasında etkili olduğu düşüncesiyle kendilerine rağmen alınan bu kararın çıkacağını duymuş ve karşı hamle için bazı planlamalar yaptılar.
30.ACM kalemi memurlarına, başsavcılık tarafından kararla ilgili dilekçe gönderileceği ve işleme sokulmasını istendiği ve bu nedenle mesai saati bittikten sonra gece yarısına dek kimsenin görev yerinden ayrılmaması talimatı iletildi.
Aldıkları talimatın gereğini yerine getirmelerine rağmen şimdi haklarında “kripto FETÖ” suçlaması yöneltilen heyetin kararını açıklamasından sonra herkes Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını beklerken başsavcılık süre turum dilekçesi vererek istinafa itiraz hakkını korudu.
Silivri hapishanesine tahliyeyi geciktirme talimatı verildikten sonra da Osman Kavala’nın yeniden tutuklu kalması için ne yapılacağı tartışıldı. Tahliye edildiği, darbecilik suçlaması yöneltilen 309. madde ile ilgili dosyadan yeniden tutuklama kararı verilmesine karar verildi.
Ancak Çağlayan’daki savcılar, Erdoğan’ın talimatıyla beraat ve tahliye kararı verilen Kavala’nın re’sen tahliye edildiği bir dosyadan yine tutuklanması kararına Erdoğan’a karşı çıkıyor pozisyonuna düşmemek ve aleyhlerinde kullanılmasını istemediklerini söyleyerek imza atmadı.
Bunun üzerine Osman Kavala’nın ilk tutuklamasını yapan ve aynı zamanda 309 soruşturmasınında yürüten terör suçlarından sorumlu başsavcı vekili Hasan Yılmaz’a imza attırıldı. Yapılan basın açıklamasında ise TCK 309 ile ilgili yeni bir soruşturma olduğu belirtildi.
Ancak UYAP sisteminde Osman Kavala ile ilgili yeni bir TCK 309 soruşturması olduğuna dair herhangi bir belge/bilgi girişi yapılmadı. Tahliye edildiği soruşturma dosyasında zaten ifadesi alındığı için Kavala, yine Hasan Yılmaz tarafından tutuklanması istemiyle hakimliğe sevk edildi."