Ömer Faruk ERYILMAZ
Ağa ve marabaları...
Şanlıurfalı ağanın biri dünyayı gezip göreyim demiş. Her gezisi sonrasında da köylüyü etrafına toplayıp, gezdiği yerleri ve gördüklerini anlatıyormuş ki, marabasının da vizyonu genişlesin.
Köylü başlamış sormaya;
- Ağam bu sefer nere gittin?
- Afrike’ye gitmişem.
- Ağam Afrike’de ne yaptın?
- Safariye çıkmışem.
- Hele bu sefari ne ola ki?
- Hele arabaya biniysen, araziye ovaya çıhiysen, bi heyvan göriyesen, peşinden arabayı suriysen, heyvana yetişip tüfek ile vuriysen.
- Ağam sen hiç heyvan vurdiiinnn?
- Hee vurdim.
- Ne vurdin?
- Zebra vurdim.
- Ağam hele bu zebra ne ola ki?
- Eşeği biliysen?
- Hee
- Aha eşeğin siyah beyaz çizgili olanı.
- Abovvv..
- Ağam başka ne vurdin?
- Zürefa vurdim.
- Hele bu zürefa ne ola ki?
- Eşeği biliysen?
- Hee.
- Aha o eşeğin bacakları iki metre, boynu üç metre olanı.
- Abooovvvv..
- Ağam başka ne vurdin?
- Gergedan vurdim.
- Hele bu gergedan ne ola ki?
- Eşeği biliysen?
- Hee.
- Aha o eşeğin derisi biraz kalın olani, bir de burnunda iki tane boynuz vardir.
- Abooovvvv…
- Ağam başka ne vurdin?
- Piton vurdim.
- Ağam bu piton ne ola ki?
- Eşeği biliysen?
- Hee..
- Eşeğinkini biliysen?
- Hee..
- Aha onun dört metre olanı ama eşek yoktir.
***
Gelelim bizim meseleye…
Siz IMF’yi biliyseniz?
Hee...
IMFninkini biliyseniz?
Hee...
Aha McKinsey onun 4 metre olanıdır ama IMF yoktir...
(Yukarıdaki yazı sosyal medyadan alıntı'dır.)