Adnan Menderes'in idamından sonra cübbesini gömen Çankırılı avukatı 'Talat Asal'

27 Mayıs Darbesi'nin ardından, Yassıada mahkemelerinde Başbakan Adnan Menderes'in savunmasını üstlenen Avukat Talat Asal, 1922 yılında Çankırı'da doğdu. Talat Asal, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 12. Dönem Edirne, 13. Dönem Zonguldak, 14. Dönem Samsun, 15. ve 16. Dönem İzmir Milletvekilliği, Adalet Partisi Genel Sekreterliği ve Gençlik ve Spor Bakanlığı yaptı. Beşiktaş Kulübü Başkanlığı da yapan Talat Asal, Türkiye'nin yakın siyasi tarihinin canlı tanıklarından biriydi. Demokrat Parti'nin kuruluşunda Celal Bayar ile birlikte meydan meydan dolaştı. Asal, Menderes'in tüm davalarına katılan avukatlar arasında yer alıyordu. Darbeler ve müdahaleler Asal'ın peşini hiç bırakmadı. 12 Eylül'de düşürülen hükümetin de Gençlik ve Spor Bakanı idi.

“1961 de süngülerin arasında girdiği parlamentodan, 20 yıl sonra bakan olarak kovalandığını” söyleyen Asal, anılarını "Yassıada: Don Davası, Cımbız Davası, Köpek Davası", "Güneş Batmadı", "Kalırsam Nasihatim, Ölürsem Vasiyetim Olsun" isimli kitaplarda topladı.

"Kalırsam Nasihatim, Ölürsem Vasiyetim" adlı kitabından:

"Bu devirde itibar ense ile keseyedir. Ensen de, kesen de kalın olacak!"

"Siyasette düşmeyeceksin, ne pahasına olursa olsun düşmeyeceksin!"

"Siyasetin en önemli anahtarlarından biri delegelerdir. Delegelerle uğraşmak, düz duvara tırmanmaktan bile zordur. Yerin, öğrenimin, bilgin ne olursa olsun; delegelere dalkavukluk etmek zorundasın! Delegeler seçim ya da ön seçim zamanı aslan kesilir. Kızlarının nişanlarını, oğullarının düğünlerini yavrularının sünnetlerini hep bu zamana denk getirirler. Ehhh... Sen de adaysan, bunlara alınacak hediyeler için cebin dolu olacak. 'Yok, efendim ben bu adamlarla uğraşamam' diyorsan, o zaman da sırtını birine dayayacaksın, öyle yüzlerce delegeyle uğraşmak yerine. Peki, bu 'biri' kim? Genel Başkan yani beyefendi, bin delegeye bedeldir. Ama çantasını taşıyacaksın, kâğıdını getireceksin, kalemini götüreceksin, paltosunu tutacaksın, şapkasını koruyacaksın, gerektiğinde havluyla kapıda hazır bekleyeceksin."

talat-asal-cankiri-resim-01.jpg

Talat Asal, Yassıada'da kalanları aratmayacak kadar sıkıntılı günler yaşadı. Baskılar nedeniyle İstanbul'da otellerde oda verilmedi. Asal, o dönemde yaşadıklarını anlatırken, "Menderes'in avukatı olarak benim Beyoğlu'nda yürümem bile yasaktı. Öyle komik yasaklar vardı ki, Yassıada'dakiler için kurtarma teşebbüsüne yol açar diye 'Ada sahillerinde bekliyorum…' şarkısını da yasakladılar demişti. Harbiye'de hücrede kaldı, Balmumcu Hapishanesi'nde bir süre yattı.

Asal, 2003 yılında yayınlanan röportajında "Güneş Batmadı kitabınızı yazmak için niçin 43 yıl beklediniz?" sorusuna; "20 yıl milletvekilliği, 6 yıl bakanlık yaptım. Mesul mevkilere gelince Türkiye'yi karıştırmak istemedim. Zaten Türkiye karmakarışıktı." cevabını vermişti.

Röportajdan önemli bölümler:

"- Şimdiye kadar Menderes'le ilgili yazılanlar, ‘suyunun, suyudur…’ diyorsunuz kitapta. Siz bilinmeyen neleri yazdınız?

- Huzuru bozmayacak şeyleri yazabildim sadece.

- Aradan bunca yıl geçti. Hâlâ niye oto sansür uyguluyorsunuz?

- Devlet görevi yapmış olanlar buna dikkat etmeye mecburdur. Her şeyi nasıl yazayım? Menderes başında bekleyen subaylara 'siz' diye hitap ederdi, onlar 'sen' derdi. Fransa Devlet Başkanı Petain de idama mahkûm edilmişti ama onu idama götürürlerken, 'Ekselansları müsaade buyurursanız, vakit geldi kalkalım mı?' diye sormuşlardı. Bizde, eli kolu bağlı götürdüler. Biz avukatları olarak tutuklandığımız için Yassıada'ya gidememiştik. 24 saat nöbetçi subaylar başında beklerdi, bir dakika bile yalnız bırakılmazdı. Menderes, tanıdığım insanların en kibarıydı. En tabii ihtiyacını bile utandığı için gideremiyordu.

- Menderes'in trajik yaşamında sizi en çok ne etkilemişti?

- Çok sigara içiyordu. 'Biraz azaltın…' diye rica ettim, 'gayret ederim' dedi. O sıralar, Yenice sigarası içiyordu. Bir süre sonra tekrar ziyarete gittiğimde Birinci içtiğini gördüm. 'Güya bırakacaktınız, Birinci Yenice'den daha sert…' dedim. O da, 'Yenice 120 kuruş, Birinci 75' dedi. Parası yoktu, bütün malına mülküne ihtiyati tedbir konmuştu.

- Menderes'in avukatı olmayı siz mi istemiştiniz? Daha önce tanışıyor muydunuz?

- Ailesi ve hukuk profesörleri, Menderes'i benim müdafaa etmemi istediler.

- Menderes’in idamından sonra neler oldu?

-Çok büyük vicdan azabı çektim. 17 Eylül 1961'de Menderes idam edildi. 18 Eylül'de cüppemi toprağa gömdüm. Bir daha hiç avukatlık yapmadım. Düşünebiliyor musunuz? Menderes'in idam edildiğinin ertesi günü evine icra emri gönderildi ve kapısına bir levha asıldı.

- Dairesinin kapısına mı asıldı? Nasıl bir levhaydı?

-Evet. Berin Hanım'ın dairesinin kapısına, ‘'Türk Ceza Kanunu’nun 146. maddesine aykırı hareket ettiğinden Adnan Menderes'in idamına karar verilmiş, idam kararı infaz edilmiştir’' yazan resmi, mühürlü bir levha astılar.

talat-asal-kitaplari-cankiri-resim-01.jpg

- İdamından sonra kâbuslar gördünüz mü? Hiç rüyanıza giriyor mu?

(Ağlıyor…) -Halen rüyalarımda görürüm.

- Menderes'i son kez nerede görmüştünüz? Ne konuşmuştunuz?

-Son kez bana "yalnız gelin" demişti. İdamından bir ay önceydi. Ondan sonra zaten bir daha bizi görüştürmediler. Gittiğimde vasiyette bulundu; "Ailem dağılmasın, Koçalı çiftliği bölünmesin" dedi. Bir de, "Davada benim diktatör olmadığımı müdafaa edin..." dedi. Sonra sol eliyle sağ kolumu tuttu ve sağ elini havaya kaldırarak, "Ben Allah’ıma ve milletime hesap veriyorum" dedi. "İdam cezamı, müebbede çevirmek için talepte bulunmayın..." dedi. Tenezzül etmedi. Sonra kalktı gitti. Ben de arkasından kahverengi saçlarını seyrettim.

- Menderes'in kimsenin keşfetmediği, yazılıp çizilmeyen bir yönü var mı?

- Fevkalade kibar, eleştiriye çok açık, her meseleyi dinleyen, alıngan ve çok romantikti.

- Özet niteliğinde neler söylemek istersiniz?

- Yassıada, İmralı’dan son derece ağır şartlar altında idi. CHP'nin arkasında milletin ahı var, bir daha ayağa kalkamaz. Allah, bu milleti her türlü darbe ve müdahaleden korusun."

Bir ayrıntıyı not etmeden geçmeyelim: Talat Asal Samsun Milletvekili olduğu dönemde Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına 'evet' demişti...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.
1 Yorum