Vedat BEKİ
Abdullah Gül'ün Çankırı ziyaretinin perde arkası!
Hiç şüphesiz geçtiğimiz haftanın hatta hatta geride kalan yılların en önemli olayı olarak karşımıza Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Çankırı ziyareti gelir...
Cumhurbaşkanı Gül'ün ziyareti çeşitli yönleriyle gerek yazılı basında gerekse internet medyasında bolca yer aldı.
Ben; Cumhurbaşkanı'nın Çankırı ziyareti ilgili gün yüzüne çıkan olaylardan ziyade perde arkasında yaşanan, kısa ve uzun vadede gerçekleşebilecek bazı yansımaları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Günün son uğrak noktası olan Şabanözü ilçesi Abdullah Gül'ün ziyaretinden en fazla fayda sağlamanın haklı gururunu yaşayabilir!
Nedir bu fayda diye soracak olursanız; Sayın Cumhurbaşkanı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile olan samimi ilişkilerini de ortaya koyarak Şabanözü'ne doğalgazın gelmesi konusunda üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmeye hazır olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül'ün böylesine kararlı duruşu ile Şabanözü ilçesi, öncelikli olarak içinde bulunduğu sanayileşme hamlesinin çok daha ilerilere gidebilmesi yönünde yaşadığı önemli bir sorununu bu ziyaretle birlikte artık çözülebilme aşamasına doğru hızla ilerleyerek önemli bir sıçrama içerisine girebilir.
Gül'ün ziyareti sadece Şabanözü'ne "bereket" düşürmedi!
Çankırı Merkez de "Gül bereketi"nden nasiplendi...
Elde ettiğim bilgilere göre Cumhurbaşkanı, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun da oluruyla Çankırı'ya bir Fen Lisesi yapımı konusunda önemli bir işlev görecek. İçerisinde Cumhurbaşkanı Gül'ün bulunduğu bir projenin gerçekleşmeme şansını hayli zayıf görmekteyim. Yeni bir Fen Lisesi de şimdiden Çankırı'ya hayırlı olsun.
Gelelim ziyaretle ilgili son müjdeye!
Çankırı Belediyesi'nin kültürel hizmetlerinden oldukça etkilenen Cumhurbaşkanı Gül; Belediyenin bu tür hizmetlerini daha sağlıklı bir binada yerine getirebilmesi yönünde önemli işlev göreceğini düşündüğü yeni bir "Kültür Evi" projesinin hayata geçirilmesi doğrultusunda Cumhurbaşkanlığı kaynaklarının sonuna kadar kullanılması için talimat vereceğini belirtti.
Bütün bunları alt alta sıraladığımızda Cumhurbaşkanlığı makamının elindeki imkanlar çerçevesinde yaklaşık çeyrek asır sonra bir Cumhurbaşkanı'nın Çankırı ziyaretini tam anlamıyla "mükemmel" olarak tarihe not düşmekte beis görmüyorum.
x x x
8 Kasım 2012 Perşembe günü gerçekleşen tarihi günün görülmeyen önemli bir kahramanı da Çankırı Valisi Vahdettin Özcan!
Ta ki Büyük Otel'de düzenlenen yemek konuşmasına kadar!
Gerçekten Vali Özcan, "bana göre" o yemek konuşmasına kadar organizasyonla ilgili olarak yapmış olduğu icraatle her türlü takdire şayan bir performans göstermiştir.
Ancak Vali Özcan böylesine önemli bir günde; yemekte yaptığı konuşmasına sonradan dahil ettiği bölümü hiç mi hiç dillendirmeseydi!
Vali Özcan; Halisane duygularla Çankırılı işadamları başta olmak üzere, yatırımcılardan şehre katkı yapmalarını talep eden o konuşması, Cumhurbaşkanı Gül'ü bile ismi zikredilen şahsiyetlerden yana tavır almaya zorladı!
Kanaatimce böylesi bir durum bile Cumhurbaşkanı Gül'ün Çankırı ziyaretine gölge düşürmemeli!
Gelelim; ziyaretin en ilginç olayına!
x x x
Çankırıspor Kulübü Başkanı Sevda Karaali'nin bugüne kadar sergilemiş olduğu performansın tesadüfi olmadığına bir kez daha şahit olduk!
Büyük Otel'de yenilen yemek sonrası çıkış anında, Vali Özcan Cumhurbaşkanı Gül'e dönerek "İşte sizlere anlattığım şehrimizin takımı Çankırıspor'un başkanı Sevda Karaali hanımefendi" diyerek başlattığı diyalog Başkan Karaali'nin "Sayın Cumhurbaşkanım; yüksek müsaadelerinizle hanımefendiye ve çocuklara Çankırıspor forması hediye etmek istiyoruz" dediğinde Cumhurbaşkanı Gül'ün "Bana vermiyecek misiniz?" şeklindeki çıkışı ile başlayan süreç...
Başkan Karaali "Efendim, sizler ziyaretlerinizde hediye almıyorsunuz! Size hediye vermek yasak diyorlar! O yüzden sizlere veremiyoruz" dediğinde Cumhurbaşkanı Gül "Yasağı bu sefer delelim" demesiyle birlikte ortaya serilen Çankırıspor formaları başta Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül'e takdimleri günün finali olarak karşımıza çıkıyordu...
Ve bu sahneyi yaratan Çankırıspor Kulübü Başkanı Sevda Karaali de Çankırı kadınının yaratıcılığını ve özgüvenini sergilerken diğer yandan spor camiasında gerçekleştirdiği yeniliklerin de tesadüfi olmadığını dosta düşmana gösteriyordu.
x x x
Gelelim bu süreçte Sözcü18'in yarattığı farklara!
Cumhurbaşkanı Gül'ün ziyareti ile ilgili en önemli tartışma; "28 yıl sonra gerçekleşen ziyaret" başlığının ortaya düşmesiyle başladı.
Çankırı Belediyesi Basın Bürosu'nun hazırladığı ve şehrin dört bir yanına asılan afişlerde dile getirilen böylesi bir "tarih" şehrin önemli bir dinamiği olan "belediye" kayıtlarının hangi düzeyde olduğunu da göstermesi açısından hayli ilginçti!
Büyük Otel'deki yemekte Başkan İrfan Dinç'in konuşma metninde dahi yer alan "... 28 yıl sonra" sözcükleri benim de yüzümdeki tebessümü fazlasıyla artırdı!
Sözcü18 Haber Merkezi son Cumhurbaşkanı ziyaretini (Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Çerkeş ziyaretini 'Çankırı Merkez' ziyareti olarak değerlendirilmemesi nedeniyle) 6 Aralık 1986 tarihinde Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Başbakan Turgut Özal ve Sanayi Ticaret Bakanı Cahit Aral ile gerçekleştirdiği geziyi okuyucularıyla paylaşması, sahip olunması gereken "yerel bilgi"nin ne derece önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyordu.
Şu son olay dahi Çankırı'da görev yapan (yaptığını iddia eden) bazı şahsiyetlerin işlerini hangi oranda ciddiyet içerisinde gerçekleştirdikleri yönünde önemli bir göstergedir!
Arşivi olmayanın matematiği de olmuyor!
İkinci tartışmayı yaratan "Yatıracak yatağın yok be Çankırı" başlıklı yorum-haberimizdi!
Yorum-Haberin varmak istediği nokta; Çankırı'ya 4 ya da 5 yıldızlı bir otel kazandırmayı amaçlıyordu...
Haber başta işadamını, yatırımcıyı ve de son olarak siyasetçi ile bürokratı tahrik etmek amacıyla yayına sürülmüştü!
"Ajitasyon" görevini yerine getireceği düşüncesiyle kaleme alınmış haber; her zaman olduğu gibi yine "sazan okuyucu(lar)" tarafından yapılan yorumlarla farklı bir yöne çevrilmeye çalışıldı!
Bu durumu da itidal ile karşılamak biz habercilerin kaderi...
Üzülerek belirteyim ki bazı yorumların geldiği adres(ler) nedense bugün için "otel" hizmeti verdiklerini düşünenlerden ve de mevcut düzenin devamından çıkar sağlayanlardan...
Anlayacağınız hafta içerisinde yaşadıklarımızla ne yapılan "yorumları" yedik, ne de yolumuzdan dönme düşüncesine girdik...
Tam yol ileri... Kalın sağlıcakla...
Öneri: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Kültür Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın Çankırı ziyaretlerinde "soba üzerinde pişen kestane" hayli ön plana çıktı. Bu durumu Çankırı'da hizmet veren cafe-lokanta gibi işyerlerinin "yeni bir hizmet" anlayışından yola çıkarak değerlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum... Ne dersiniz?