Başkanlar adına bildiriyi okuyan Konya Baro Başkanı Fevzi Kayacan, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in, "Yargıda yangın var." sözüne dikkat çekti. Kayacan, "Bugün itibarıyla Yargıtay'da bekleyen dosya sayısı 1 milyon 700 bin civarındadır. Yine Sayın Yargıtay Başkanı'nın ifadesiyle torbası açılmayan 50 bin dava dosyası bulunmaktadır. Geciken adalet, adalet değildir." dedi.

"Geciken Adalet Adalet Değildir'' başlığı altında 37 baro başkanı ortak bir bildiri yayınladı. Yargı düzenlemesine destek verilen açıklamada Yargıtay'da her yıl 18 bin 500 civarında dava dosyasının zamanaşımına uğradığına dikkat çekildi. Adıyaman, Ağrı, Trabzon, Çankırı, Çorum, Erzurum, Zonguldak, Van, Muş ve Hakkari barosunun da aralarında bulunduğu 37 baro adına yazılı açıklama yapan Konya Baro Başkanı Fevzi Kayacan, son günlerde yargı ile ilgili tartışmalara sıklıkla tanık olunduğunu ifade etti. Özellikle Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in yüksek yargının içinde bulunduğu durumu 'Yargıda yangın var' şeklinde nitelendirdiğini hatırlatan Kayacan, bu ifadenin sorunun vahametini açıkça ortaya koyduğunu vurguladı.

Sorunun zaman geçirilmeksizin çözüme kavuşturulması gerektiğini bildiren Kayacan, "İstinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesinin yanında yıllardır bekleyen dava dosyalarının bir an önce görülmesi ve böylelikle adaletin tesis edilebilmesi için gerek Yargıtay gerekse Danıştay bünyesinde yeni dava dairelerinin kurulması kaçınılmazdır.' dedi. Siyasi söylem ve kaygılarla vatandaşın adalet arzusu ve beklentilerinin göz ardı edilemeyeceğine dikkat çeken Kayacan, şöyle devam etti: "Referandum ile halkımızın hür iradesiyle ortaya koyduğu olguya ve yine yargı kademesinde görev alan hâkim ve savcılarımızın özgür iradeleriyle belirledikleri Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısına saygı duyulmalıdır."

Çankırı Baro Başkanı İdris Şahin:
Verilen ilandaki düşünce ve fikirlere kesinlikle katılmıyoruz. Geciken adalet adalet değildir. Dolayısıyla yüksek dereceli mahkemelerde Yargıtay ve Danıştay'da bekleyen binlerce, milyonlarca dosya söz konusudur. Bu sebeple de mesleğimize Türk halkı tarafından çok ciddi manada güvensizlik oluşmaktadır.

Kırklareli Baro Başkanı Göksel Okumuş:
Baroların hiçbir partinin arka bahçesi haline gelmemesi gerekiyor. Yargının kan kaybettiği, adalet dağıtmaktan gittikçe uzaklaştığı ve vatandaşın da mağduriyet yaşadığı ortada. Dolayısıyla yargının adil, etkin ve hızlı bir şekilde işlemesi noktasında yapılan girişimleri destekliyoruz. Çünkü vatandaş gerçekten çok mağdur. İnsanlar 30 yıl bir davanın mağduru veya sanığı töhmet altında yaşıyor, zamanaşımından davalar düşüyor. Bu işlerde makul olmak lazım.

Karabük Baro Başkanı Rıdvan Erdoğan:
Barolarımız siyasi etkilerden uzak biçimde, mesleğin sorunlarını esas alan bir yaklaşımla yönetilmelidir. 24 baro tarafından yayınlanan bildirinin siyasi endişelerle kaleme alındığı açıkça görülmektedir. Bu bildiriye katılmamız kesinlikle mümkün değildir.

Konya Baro Başkanı Fevzi Kayacan:
Ülkemizin çok ciddi ve radikal ölçekte bir yargı reformuna ihtiyaç duyduğu açıktır. Devletin en önemli görevi adalet hizmetlerini sağlıklı, kaliteli şekilde sunmaktır. İnsanımızın en önemli beklentisi davanın makul ve hakkaniyete uygun bir şekilde sonuçlandırılmasıdır. Bunun özlemi içindedir.

Nevşehir Baro Başkanı Fahri Korucu:
Bir gazetede yer alan ilanla ilgili bizi de aradılar. Ancak biz bu şekilde toplumda bölünme ve parçalanmaya neden olabilecek şekilde açıklamalar yapılmasını sağlıklı bulmuyoruz. Bundan dolayı da yayımlanan ilana katılmadık.

Elazığ Baro Başkanı Rüstem Septioğlu:
Yargıtay ve Danıştay üye sayılarının artırılmasını önemsiyoruz. Şu anda toplumda yargıya olan güven azalmış durumda. Bizim hukuk fakültesinde öğrendiğimiz evrensel kurallardan birisi toplumda suçsuz birisinin ceza almasından ziyade bin suçlunun serbest gezmesi daha evladır. Çünkü adalete olan inancı bin kişinin serbest gezmesi o kadar zedelemez. Şu anda yargıda bir tıkanıklık var. Bu tıkanıklığın çözümü için atılacak adımları olumlu karşılıyoruz