Türk Hava Yolları'nın TK1822 sefer sayılı tarifeli uçağı ile dün saat 16:20'de Paris'ten İstanbul'a getirilen 3 PKK'lı kadının cenazesi, THY'nin tarifeli uçağı ile saat 18:45'de İstanbul'dan Diyarbakır'a gönderilecek. Aysel Tuğluk, Sebahat Tuncel'in de eşlik ettiği cenazelerle birlkte Cansız, Doğan ve Söylemez Aileleri de geldi. Sakine Cansız'ın annesi Zeynep Cansız ve babası İsmail Cansız da aynı uçakta yer aldı. Uçağın hareketinden önce Paris'te gazetecilere bir açıklama yapan anne Cansız, "Artık barış gelsin, artık analar ağlamasın. Barış istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz. Ben asker ölse de ağlarım, ben anayım. Bu meseleler dursun artık. Artık barış istiyoruz. Barış olsun, kızım görmemiş, başkaları görsün" dedi.

 

 

Cenazeleri karşılamak için Atatürk Havalimanı İç Hatlar önüne yaklaşık 300 kişilik bir grup ise erken saatlerde gelerek bekledi. Cinayetleri protesto eden grup Kürtçe ve Türkçe sloganlar attı. Öldürülen 3 PKK'lı kadının fotoğraflarını yapıştırdıkları afişi de havalimanı önünde kurulan polis barikatına astı.

 

 

Cenazelerin gelişi öncesinde Atatürk Havalimanı'nda polis üst düzey güvenlik önlemi alındı. Havalimanı ile çevresinde polis adeta kuş uçurtmadı. İçhatlar terminali önü güvenlik için bariyerlerlerle çevrildi. Çok sayıda çevik kuvvet polisi de yaşanabilecek olumsuzluklara karşı hazır tutuldu. Atatürk Havalimanı Apronu da cenazelerin getirilişi sırasında basın mensuplarına kapatıldı.

 

 

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da cenazeler gelmeden önce yaptığı açıklamada ''Fransa'dan İstanbul'a geliş ve yapılması düşünülen cenaze merasimleri ilgili bir takım planlamalar var. Emniyetimiz ve emniyet güçlerimiz, bu süreci İstanbul'a geliş ve gidişleri takip edecek. Yaşanabilecek, bu durumdan medet ummak isteyecek çok cılız, olayın farkına varamamış hamleleri, hareketleri yakından izleyeceğiz. Dolayısıyla bir sıkıntı yok.Emniyet yetkilileri gereken tüm tedbirleri alacak. Zaten havalimanının içerisinde yapılacak olan bir transfer. Havalimanının içerisindeki tedbirler zaten belli. Aprona hiç kimsenin girmesi söz konusu değil. Bir uçaktan diğerine yapılacak transferle yürüyecek bir işlem, dolayısıyla bunun normal, makul seviyede alınacak tedbirlerle gerçekleşmesi söz konusu. Olağanüstü yapılacak herhangi bir şey yok" diye konuştu.

 

Diyarbakır'da kalabalık bir kitle tarafından karşılanması beklenirken cenazeler merkez Bağlar İlçesindeki Bayramoğlu Camii'ne götürülecek. Daha sonra geçmişte Nevruz kutlamalarının da yapıldığı Batıkent Meydanı'na götürülerek, burada geniş katılımlı bir cenaze töreni düzenlenecek. Törenin ardından toprağa verilmek üzere Sakine Cansız'ın cenazesi Tunceli'ye, Fidan Doğan'ın cenazesi Kahramanmaraş'ın Elbistan İlçesi'ne, Leyla Söylemez'in cenazesi ise toprağa Mersin'e gönderilecek.