2019 Çankırı'yı 'beli düşüklerden' korusun!
2004'ten bu yana şehrin üzerine çöken kâbus 2018'le birlikte yok olup gitti! Kim derdi ki 15 yıllık fırtına bir anda dinecek... Kim derdi ki bu işler sandıksız halledilecek! Olmayacaklar oldu... Peki ya olacaklar?
Malumunuz 2018 yılını da tamamlamaya sayılı günler kaldı... Ve uzun bir süredir özlemini çektiğim 'Çankırı görüntüsü' de son günlerini yaşadığım 2018 yılı içerisinde kendini şahsıma gösterdi! Şehrin üzerine kâbus gibi çöken şahsiyet bu yıl içerisinde koltuğunu gönüllü 'istifa' (!) ile bıraktı ve tahminlerin de ötesinde kısa bir sürede o dar sokaklardan silinip gitti...
Lakin ardında bıraktığı pislik (!) öylesine bir çözül(e)mez yumak ki daha uzun yıllar Çankırı bu pisliğin içerisinde debelenip duracak... Çünkü Çankırı'yı sabah güneşinin aydınlığında yaşanacak bir kent haline dönüştürebilecek kabiliyette ne siyasetçi ne de yerel yönetici mevcut bu şehirde!
Evet evet... Aynen böyle...
Bu şehire 'can' verecek, bu şehire 'katma değer' kazandıracak, bu şehri asgarisinden komşu şehirlerle rekabet ettirebilecek projeleri hayata sokabilecek siyasetçi de yok, tüccar da yok!
'Tuzu, tozu, kızı' meşhur olan şehir maziden bu yana temel alışkanlığını sürdürüyor! Sahip olduğu alışkanlığının adı da; Günlük yaşam!
Bu 'kronik' hastalıktan 'dün'ün siyasetçisi de nasibini aldı, bugünün siyasetçisi de 'dün'den almış olduğu mirası sürdürmekte ısrarcı! Hal böyle olunca da ortada pisliğe bulaşmamış, 'kişisel menfaatini' rafa kaldırıp da sorunu çözme yolunda gayret gösterecek, 'ortak akıl'da buluşacak kişi ya da kişileri meydanda ara ki bulasın!
x x x
Kısa değerlendirme sonrasında '2019 Çankırı için sorunların çözümü olabilir mi?' sorusu da böylelikle rafta kalıyor!
2018 Haziran'ında yapılan milletvekili seçimleriyle ve 2019 Mart ayında yapılacak yerel seçimler sonucu 'yerel siyasetçiler'in oluşturacağı 'siyasi aktörler' karesinde yer bulacak isimlerle birlikte Çankırı adına çok da fazla 'iyimser' olmak bugünkü şartlarda mümkün değil!
Sahip olduğum kanaati üzerime elbise yapan da üzülerek belirteyim ki yine 'Çankırı terzileri' (!)
Günümüz terzileri (!) de ellerinde makas ve boyunlarında taşıdıkları rakamları silinmiş mezuralarıyla, ve de üstüne üstlük gözlüklerinin camı da hayli eskimiş olmalı ki, önlerindeki kumaştan ceket yerine yelek, pantolon yerine de şort (!) dikerek vatandaşı başlarından savmanın hesabındalar!
Öncekiler farklı mıydı?
Onlar da önlerine konulan metrelerce kumaştan dike dike kendilerine birer şapka çıkartıp Ankara'nın sokaklarında kaybolup gittiler!
Çankırılı için ne mi diktiler?
Bir öncekilerin yaptığı gibi 'dört köşesi delik deşik' yamalı bir bohça!
1980 sonrası Çankırı'yı temsil etmiş hangi siyasetçinin bu şehre faydası oldu derseniz; Aklıma ilk gelen isim Nevzat Ayaz olmakta... İkinci ismi bu satırlara yazmakta hayli zorlandım lakin ne yazık ki bulamadım... Varın yaşanan sıkıntının boyutunu siz düşünün!
x x x
Şehirde STK Başkanlığı yapan şahsiyetlerin bir çoğunun göstermelik tüccar (!), 'gazeteci' kimliğiyle dolaşanların 'matbaacı', hatta hatta kamu kurumlarında 'odacı-çaycı', siyasi parti il başkanı olup da 'beli düşük benim' diye bağıran ve de 'ihale' dosyalarıyla kendi menfaatini düşünenlerin kol gezdiği Çankırı'dan nasıl bir fotoğraf çıkartalım?
Beş kat imar izni olan bölgede 11 kat ruhsat alıp, bir gecede üzerine 2 kaçak kat yapan girişimci müteahhitleri ile gurur duyan milliyetçi (!), vatansever (!) kardeşlerin fazlasıyla olduğu bir avuç insanın yaşadığı şehirde 'insan' olabilme kalitesini hangi sınava sokarak belirleyebiliriz ki?
Bu başa bu traş!
Kalburun, pardon eleğin (!) üzerinde kalabilenlere de yeri gelince en belaltı vuruşları yaparak onları pasifize etmenin, çok ısrarcı iseler başlarına olmadık belaları getirmenin, bırakınız şehirde yaşama fırsatı vermeyi, her nerede yaşıyor iseler dahi oralarda bile rahat bırakmamanın yollarını da buluyor bu şehrin beli düşükleri!
x x x
2019 Çankırı'yı 'beli düşüklerden' ve de onları 'kollama-koruma' görevini kendilerine şiar edinenlerden korusun... Yapamıyorsa da uzak tutsun yeter...
Vedat BEKİ